Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/605 E. 2022/695 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/605 Esas
KARAR NO:2022/695

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:07/09/2021
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı — tarihinde yapılan kontrolde— nolu tesisatta kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilerek o tarihte yürürlükte bulunan —ilgili maddeleri ve 622 Sayılı—Kurul kararı doğrultusunda — seri nolu— düzenlenmiş ve enerji kesilmiştir. Somut olayda, elektriğin kesilerek mühür altına alındığı ve kesilen elektriği fekki yapılarak açıldığı —- dönemi arasında tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri ile yapılan hesaplamada— tahakkuk ettirildiği, yönetmeliğin ödeme başlıklı 47. maddesinin 1. fıkrasında “Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketici, kendisine fatura edilen bedeli son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlü olduğu, fatura kredi kartı ile ödenebileceği, tüketiciye gönderilen faturada ödeme için en — gün süre verildiği, itirazın yapılmış olması ödeme yı inü ortadan kaldırmaz.” denildiği, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan davalı kendisine tahakkuk eden bedeli son ödeme gününe rağmen ödemediği, bunun üzerine davalı/borçlu hakkında, ilgili —istinaden tahakkuk eden bedellerin tahsili amacıyla —-sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapılmış ve — ödeme emri gönderilmiş, davalı tarafından borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz edildiği, açıklanan nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile hükmolunacak meblağın— az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dilekçesinde; kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açıldığı gerekçesiyle kaçak elektrik kullanımı tespit edildiği ileri sürüldüğü, davacı tarafından kaçak elektrik kullanımı olduğuna yönelik iddiaları gerçeğe aykırı olduğu, davalı şirket tarafından kesilen elektriğe yönelik mühür fekki hiçbir şekilde yapılmadığı, ancak; davacı tarafça dosyasına sunulan —dava dilekçesinde belirtilen kullanım şekline yönelik yönetmelik gereği açıkça yazılması zorunlu olan unsurlar bulunmadığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber, mevzuata aykırı olarak düzenlenen tespit tutanağı ve bu tutanak esas alınarak hazırlanan tahakkukun kabulü mümkün değildir. İzah edilen bu sebeplerle de davacı tarafça haksız ve kötü niyetle açılan işbu davanın reddi gerektiği, davacı tarafça dava dilekçesinde; elektriğin kesilerek mühür altına alındığı ve kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açıldığı — dönemi arasında tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri ile yapılan hesaplamada —- tahakkuk ettirildiği beyan edildiği, ancak; önemle belirtmek gerekir ki müvekkil şirket tarafından bu —-dönemi arasında elektrik tüketimi hiçbir şekilde yapılmadığı, hal böyle iken davalı şirket aleyhine huzurdaki davanın ikame edilmesi hukuka aykırı olup işbu davanın reddi gerektiği, davacı kurum tarafından — tahakkuk hesap detayında—- hesap yapılmış ve bu hesap üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber davacı tarafça düzenlenen —enerjisi faturasında yer alan hesaplama fahiş ve hatalı bu sebeple; yapılan hesaplamanın hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün olmadığı, davacı kurum tarafından — sayaç üzerinden — tahakkuk miktarı esas alınarak hesaplama yapıldığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre tüketimi doğru olarak kaydetmiş sayaç değerine göre yapılması gerektiği, —numaralı sayacın doğru ölçüm yaptığı tespit edilmeden ilgili sayaç değerlerinin esas alınıp faturalama yapılması hukuka aykırı olduğu, izah edilen bu nedenlerle sayaca ilişkin herhangi bir inceleme yapılmaksızın gerçekleştirilen faturalamanın kabulü mümkün olmayıp davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle iş yerinde kaçak elektrik kullanımından kaynaklı— esas sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacının faaliyetlerini yürüttüğü — adresinde kullanılan elektrik borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı, kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, —satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanıp kullanmadığı, davalıya ödemiş olduğu kaçak elektrik bedeli yönünden menfi tespit ve istirdat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dava konusu — sayılı icra dosyasında; başlatılan takibin alacaklısının — borçlusunun ise mahkememiz davalısı olduğu, takibin — asıl alacak ve işlemiş faiz tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu görülmüştür.Dosyanın mahkememizce resen seçilen —Tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, —i tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; tahakkuk hesap belgesi üzerinden elde edilen bulgulara göre, dava konusu —tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitinin mükerrer olduğu anlaşılmakla, dosyada belgesi bulunmayan ancak —tarihli olabileceği anlaşılan ilk kaçak elektrik kullanımı tespitinin dosyasına sunulması gerektiği, ancak bu şekilde davalının sorumluluk durumu hakkında değerlendirmelerde bulunulabileceği, mühürlenmiş bir sayaçta faz ve nötr uçlarının çıkartılarak sayaç kutusunun fiziksel olarak mühürlendiği bilinmekle, elektriğin yeniden bağlanabilmesi için mührün kopartılarak, sayaç girişine fiziksel olarak müdahale edilmesi ve sayaç faz ve nötr uçlarının yeniden bağlanması gerektiği, bu nedenle davalı tarafın sayaç mi n kopartılmadığı yönünde savunması da varken, sayaç mührünün kopartıldığını gösteren kanıt niteliğinde fotoğraf sunulmasının söz konusu uyuşmazlığı açıklığa kavuşturacak en önemli kanıt olduğu, ayrıca — tarihli olabileceği anlaşılan ilk kaçak elektrik kullanımı tespitinin sunulması halinde bu konuda değerlendirmelerde bulunulabileceği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin sağlıklı görüş bildirmek için yeterli olmadığı, eksik bilgi ve belgeler olduğu için hem sorumluluk durumu hakkında yapılacak değerlendirmelerin doğru olmayacağı, hem de tahakkuk hesabının yanlış olacağı görüşüne varılmakla, buradan hareketle— numaralı tesisata ilişkin — tarihli olduğu değerlendirilen ilk kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı ile varsa kanıt niteliğinde fotoğraf ve diğer bilgi, belge, fatura vb. sunulması gerektiği, bu belgelerin sunulması/sunulamaması haline göre yeniden değerlendirmelerde bulunulabileceği ne dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.— raporunda belirtilen eksikliklerin tamamlanmasıyla dosyanın yeniden rapor düzenlenmek üzere aynı — tevdi edildiği, — tarafından tanzim edilen —tarihli ek raporda özetle; emsal Yargıtay kararları gereğince, aksi kanıtlanmadıkça geçerli belgelerden olan — tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına göre, elektriğin mühür fekki yapılarak kullanıldığı ve bunun da Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, ön rapor sonrasında sunulan yeni belgelere göre; söz konusu tesisatta sayacın daha önce de mühürlendiği anlaşıldığı, ilk mühürlemenin yapıldığı —- tarihinde söz konusu tesisatta sayacın neden mühürlendiği ve elektriğin kesildiğine dair belgede açıklama bulunmamakla birlikte (ödenmeyen fatura borcu vb.), davalının mühür fekki yapılmadığı yönünde savunması bulunmasına rağmen, hem sayacın tüketim kaydetmeye yacının doğru şekilde tüketim kaydedip araşlınlmmı gerektiği yönünde savunması ile tüketimi kabul etmesi, hem mühürsüz halde kullanıldığını gösteren kanıt niteliğinde fotoğraf bulunması sebebiyle, davalının dava konusu kaçak elektrik kullanımı tespitinden sorumlu ve tahakkuk edecek fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davalı tarafın, sayacın doğru şekilde ölçüm yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiği ündeki itirazlarının somut bir karşılığının olmadığı, bu konuda ancak tüketim dönemleri sırasında yapılmış yazılı bir itirazın varlığı halinde değerlendirmelerde bulunulabileceği, yeni sunulan belgelere göre; dava konusu —- tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitinin mükerrer olduğu anlaşılmakla, tüketimi doğru kaydetmiş sayaç endeks değerleri kullanılarak doğru şekilde hesaplandığı anlaşılan —-tüketim miktarına, Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, tespit tarihindeki birim fiyatlarla normal tarifenin— katı üzerinden yapılan hesaplama ile fatura tutarı— olarak hesaplanmış, borç miktarının —takip tarihi itibariyle —olduğu ve davalının icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde sonuca varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan ve mahkememizce hükme ve denetime — raporu doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde,— tarihli — tutanağına göre, elektriğin mühür fekki yapılarak kullanıldığı ve bunun da— tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, — tarihinde ilk mühürlemenin yapıldığı tesisatta tüketimin devam etmesi ve mühürsüz halde kullanıldığını gösteren fotoğraf bulunması sebebiyle, davalının dava konusu kaçak elektrik kullanımı tespitinden sorumlu ve tahakkuk edecek fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu ve dava konusu—–tarihli — mükerrer olduğu anlaşılmakla, davalının savunmalarına itibar edilemeyerek davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin — asıl alacak,—- işlemiş faiz ve —olmak üzere toplam —alacak ve yalnızca — asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve hükmedilen asıl alacağın faturaya dayalı likit alacak olduğu ve itirazın haksız olduğu göz önüne alınarak asıl alacağın taktiren —- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin— asıl alacak, — işlemiş faiz ve — olmak üzere toplam —- alacak ve yalnızca — asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen —asıl alacağın taktiren — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —harcın mahsubu ile bakiye — davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca — arabuluculuk ücreti— davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre —davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan— davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan —başvuru harcı, — tebligat ve müzekkere gideri, —–ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre —davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.