Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2023/964 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/584 ESAS
KARAR NO:2023/964
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13.10.2014
KARAR TARİHİ:05.12.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, neden olmaksızın, —— yevmiye sayılı ihtarnamesiyle sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalının yaygın ve oturmuş bir servis ağı bulunmasına rağmen, kendi bünyesinde müşteri iletişim servisi adı altında bir birim kurduğunu ve servis hizmetinin bu birim yönlendirmesi ile yapılmasını şart koştuğunu, ürün satışlarında garanti kapsamı için—— aranılmasının zorunlu kılındığını, bu uygulamada ise servis sözleşmelerine aykırı işlem yapmaya başladığını, arıza yönlendirmelerinde keyfi davranıldığım, bölge şartına uyulmadığını ya da sözleşmelere aykırı bölge kaydırmaları yapıldığını, müşterinin, süresinde ve yeterince hızlı servis alamaması üzerine kendi yakınındaki servise müracaat ettiğini, ancak şirketin yeni koyduğu prensip ve uygulamalar neticesinde servislerin hizmet vermekte zorlandığını, yetkili servis olmalarına rağmen elleri kolları bağlanmış müşterilerin hizmet alamaması nedeniyle servis ve şirketin suçlandığını, 02.03.2010 tarihli servis toplantısına müvekkilinin, davalı şirket tarafından çağrıldığını, şirket prensibi beyanıyla şart koşulan boya, kaplama ve diğer hususların tamamlandığını, ancak ———- ayında sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, bu durumun, müvekkilinin kazanç kaybına yol açtığını, zira 2010 yılına kadar kar eden firmanın, 2011 yılını 15.754.46-TL zararla kapattığını ileri sürerek; her türlü tazminat, munzam zarardan doğacak alacakların talep ve dava hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kar mahrumiyeti ve masraflardan kaynaklanan 118.000,00-TL, haksız fesihten kaynaklanan 50.000,00-TL ile haksız iade olunan fatura bedellerine istinaden 5.000,00-TL olmak üzere toplam 173.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin standart yetkili servis sözleşmesi olduğunu, ilgili sözleşmenin mutlak bir bölgesel kısıtlama içermediğini, —- ürünleri için servis hizmetlerinin,iş dağılım merkezi olarak gerçekleştirilmemekle beraber, —– çağrı merkezine gelen servis taleplerinin ilk olarak en yakın ve iş durumu müsait —- servisine yönlendirildiğini, ilgili —– servisinin, iş yükünün sistem dahilinde öngörülen süreler içerisinde hizmet vermeye imkan tanımaması veya ilgili ——— servisinin iş yoğunluğu nedeniyle servisi kabul edemeyeceğini beyan etmesi halinde,bölge ıntern kapsamında çağrı intern servisine yönlendirildiğini, yoğunluk nedeniyle intern servisinin müdahalesi mümkün olmuyorsa çağrı standart servisine yönlendirildiğini, garanti dışı hizmetler bakımından tüketicilerin —- aramak yerine doğrudan hizmet almak istediği servise —– başvurarak kendi inisyatifleri ile de hizmet almak istediği servisi seçebildiğini, bu durumda ——tarafından bir yönlendirmenin söz konusu olmadığını. somut olayda müvekkilinin, anlatılan sistemde haberdar olup çalışmalarını söz konusu sistemin bilincinde olarak yürüttüğünü, —– servis modeline —— yılında geçilmiş olmasına rağmen davalının kar kaybına ilişkin iddiasını ileri sürmesinin samimi olmadığını ,sözleşme süresince davacının kar mahrumiyetine uğradığını müvekkil şirkete beyan etmediğini, mevcut sözleşmenin ——— maddesine göre davacının istediği zaman sözleşmeyi feshederek müvekkil şirketle ticari faaliyetine son verme hakkına sahip iken davacının bu hakkını kullanmadığını, kurulan sistem ile müvekkil firmanın servis hizmetleri alanında müvekkil şirketin yetkili servisleri arasında rekabeti de kısıtlamadığını, davacının yaptığı masrafların ise kendi seçimlik ve kendi kararı çerçevesinde yaptığı masraflar olduğunu, müvekkil şirketin bu masrafların yapılması için davacı şirketi yükümlendirmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız feshine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce yapılan ilk yargılamada, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar istinaf edilmiş, istinaf incelemesini yapan——– sayılı kararı ile mahkememizin kararı; “…Davacı, sözleşmenin haksız fesih nedeniyle uğradığı kar mahrumiyeti ve yaptığı masraflar için 118.000 TL, sözleşmenin haksız fesihten dolayı 50.000 TL ve haksız olarak iade edilen fatura bedellerinden dolayı 5.000 TL olmak üzere toplam 173.000 TL tazminat talebinde bulunmuş ise de sözleşmenin haksız fesih nedeniyle uğradığı kar mahrumiyetine ve yapmış olduğu masraflara ilişkin tazminat talepleri birbirinden bağımsız talepler olduğundan talep edilen 118.000,00 TL’nin ne kadarı kar mahrumiyeti ne kadarı yapılan masraflara ilişkin olduğu ayrı ayrı açıklattırıldıktan sonra, yapılan masrafların sözleşmeden kaynaklı son bir yıl içinde işin gereği olarak yapılması zorunlu masraflar olup olmadığı, zorunlu masraflar ise sözleşmenin feshi nedeniyle davacının bu masraflardan dolayı bir zararı oluşup oluşmadığı var ise zararın miktarı, denetime elverişli, tereddüte yer bırakmayacak şekilde bilirkişi incelemesi ile belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yapılan masraflar yönünden talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Kar kaybı tazminatı yönünden ise sözleşmenin feshedildiği tarihten sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar ki mahrum kalınan 5 aylık kar hesabı yapılmıştır. Ancak davacının kar kaybı tazminatı içerisinde, davalının sözleşmeye aykırı uygulamaları, başka servislerin kendi bölgesinde görevlendirilmeleri, gerek ——– gerekse —–servis uygulamaları nedeniyle davacı şirketin çalışma alanının devamlı daraltıldığı, sözleşmeye aykırı külfetler yüklendiği ve davalının keyfi uygulamaları nedeniyle geçmişe dönük uğranılan zararlar da talep edilmesine rağmen bilirkişilerce bu yönde bir inceleme yapılmadığı ve mahkemece bu talebin değerlendirilmediği görülmüştür. Davalı ise servis hizmetlerinin, sözleşmeli bağımsız servisler ile davalı şirket çalışanlarının oluşturduğu ——-olarak adlandırılan servisler vasıtasıyla sağlandığı, sözleşmeli bağımsız servislerin ise standart yetkili servis ile —yılında uygulamaya koyulan —— servisler olarak hizmet verildiği, bu servis yönteminin sözleşmeye ve hukuka aykırı olmadığını, kurulan sisten ile satış sonrası servis hizmetler alanında davalı şirketin, yetkili servisler arasında rekabeti kısıtlamadığı da ——kararı ile açıkça belirtildiğini savunmuştur. O halde; mahkemece, ——– üzerinde ve dosyaya sunulan delillerde incelemek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak davalının,sözleşmeye aykırı servis uygulamasında bulunup bulunmadığı ve davacının çalışma alanının kısıtlanıp kasıtlanmadığı, davalının uygulamalarından dolayı zararı olup olmadığı tespiti ile sonuca göre karar verilmesi gerekirken sözleşmenin feshinden önceki uğranılan zararlar yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur…”gerekçesiyle kaldırılmış ve —- sırasınakaydedilmiştir. Dosya Mali Müşavir, İşletme Uzmanı ve Bilgisayar Mühendisi’nden oluşan bilirkişi heyetine verilmiştir.Bilirkişi heyetinin 17/01/2023 tarihli raporunda özetle; ——-Davacı —–tarafından –yıllarına ait ticari defterlerinde davalı şirket ile olan hesaplarını —yıllarında ise —– Yıllarında ise —–hesap kodu ile
kayıt edildiği, davacı —–tarafından ibraz edilen defter kayıtlarına dayanak fatura ve belgelerin zamanaşımından dolayı ibraz edilmediğinin beyan edilmiş olduğu; yukarıda belirtildiği gibi davacı şirket tarafından ibraz edilen ——yıllarına ilişkin, davacı tarafın ticari defterlerinin, kayıt nizamı bakımından ——– uygun olduğu; davacı şirket tarafından ibraz edilen —- yılına ilişkin ticari defterlerin açılış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, kapanış tasdiklerinin olmadığı, —– yılına ilişkin ticari defterlerin; —— göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu; davalı şirket tarafından —- Yıllarına ait defterlerin zamanaşımı nedeni ile muhafaza edilmediğinin beyan edildiği, —-yılına ilişkin ticari defterlerin olduğunu, inceleme günü 2012 Yılı Ticari defterlerin görüldüğü Kapanış tasdikinin görülmediği, 2013 Yıllarına ait defterlerin onay bilgilerinin fotokopilerinin sunulduğu defter onay bilgilerinin asıllarının inceleme sırasında sunulmadığı, davalı —– tarafından — Yılları arasındaki ticari defter ve belgelersunulmadığından herhangi bir tespit yapılamamıştır. —— defterlerinden tespit ile cari hesap bakiyesinin12.542,10-TL olduğu, davacı defter kayıtlarından tespit ile 2013 Yılı sonu itibari ile cari bakiyenin 12.542,10-TL olduğu, davalı ve davacı cari bakiyelerinin birbirlerini teyit etmiş olduğu; Davaya konu iade faturalar ile ilgili, “TTK’nın m.21/f.2 hükmünde: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” Denilmek suretiyle, faturaya karşı ancak tebellüğ edildiği tarihten itibaren 8 (sekiz) gün içinde itiraz edilebileceği ifade edilmiştir. TTK m.21/f.2 hükmü gereği faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılır.” Hükmü gereğince, dosyada hizmetin verildiği, ticari ilişkinin var olduğu, davacı tarafın kesmiş olduğu faturalara iade faturası kesildiği göz önüne alındığında, yerinde inceleme sırasında fatura ve belgelerin zamanaşımı nedeni ile muhafaza edilmediğinin davacı ve davalı tarafından beyan edilmiş olduğu, dosya kapsamında mevcut 10 adet iade fatura fotokopisi ile tespit edilen, toplam 3.984,14 –TL’nin olduğu, dava konusu haksız olarak iade edildiği belirtilen fatura bedellerinden dolayı 5.000 TL talep edilebileceği hakkında somut bir tespit yapılmasına dayanak bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, kanunda faturanın içeriğine itiraz yolları açık bir şekilde belirli olduğundan bu neden ile iade faturalar ile ilgili herhangi bir itirazdabulunulmadığından iade faturalar ile ilgili hak talebinde bulunulamayacağı; taraflar arasında imzalanan sözleşmede; yeni araç alımı veya yeni personel alımı şeklinde bir yükümlülük görülmediği, personel alımı ile tablo 4’ te mevcut olan yıllara göre çalışan sayılarının değişimi incelendiğinde sözleşmenin feshinden sonra —– sayısının düşmediği hatta —– yılında daha fazla olduğunun görüldüğü, bu neden ile personel artış ve azalışının işin olağan akışı ile bu neden ile bir hak talebinin olamayacağı kanaatinin oluştuğu; —– dosya kapsamında mevcut olduğu bu tarihin —– sözleşme tarihinden önceki dönemini kapsamış olduğu bu nedenle yetkili servis olmasından dolayı yapılan masrafların işinin gereği yapılan masraflar olduğu, ——- tarafından iş dağılımında yetkili servisler aleyhine rekabeti kısıtlayıcı bir uygulama içinde bulunulmadığı kanaatine varılmış olmasına rağmen davalı servis kayıtlarında Davacı ——— kısıtlandığı tespitinin yapıldığı, yerinde inceleme sırasında davalı tarafından haklı fesih yapıldığına dair herhangi somut sabit bir bilgi belge sunulmadığı ve dosya kapsamında haklı fesih yapıldığına dair bir tespit yapmaya yeterli bir belgenin bulunmadığı, bu neden ile haksız fesih yapıldığı kanaatinin oluştuğu; davacı tarafından inceleme sırasında ticari defter kayıtlarına dayanak olan, sunulan masraf ve belgelerin görülmediği bu neden ile yapılan harcamalar ile ilgili hesap yapılamadığı; davacının, sözleşmenin haksız fesih nedeniyle uğradığı kar mahrumiyeti ve yaptığı masraflar için 118.000 TL’nin ödenmesi hususunda, inceleme sırasında yapılan masraflara ait herhangi bir belge sunulmadığı ayrıca yetkili servis olmanın gereği olarak yapılan harcamaların işin olağan akışından kaynaklandığı, alınan araçlar ile ilgili herhangi bir zarara uğranıldığına dair somut delil olmadığı kanaatine ulaşılmış olduğu; haksız fesih nedeni ile kar mahrumiyeti bedelinin ödenmesi gerektiği kanaatinin oluşmasına rağmen, davacının yapmış olduğu masrafların bedelinin tespit edilemediğinden dolayı kar mahrumiyeti bedelinin hesap edilemediği, davacıya ödenecek kar mahrumiyeti bedelinin Sayın Mahkeme’nin takdirine olacağı; Davalı bilgisayar kayıtlarında ——— ait verilen servis kayıtlarından yapılan analiz sonucu—– sisteminde toplam tüm yıllara ait —- kaydının olduğunun tespit edildiği, veriler —Yılından itibaren analiz edilmiş —- Yılından, — Yılına artış olduğu —-Yılından sonra servis sayılarında önemli bir şekilde azalış olduğu; bu tespitler mucibinde davacının — itibaren servislerin kısıtlanmış olduğu vazıhtır. Servis sayısından azalma olması karlılık durumundaki azalma ile orantılı olduğu görülmektedir——– Davacı tarafından haksız olarak iade edildiği iddia edilen fatura bedellerinden dolayı 5.000,00-TL’nin talep edilemeyeceği, —tarafından iş dağılımında Davacı——— aleyhine rekabeti kısıtlayıcı bir uygulama içinde bulunulduğu kanaatinin oluştuğu, sözleşmenin haksız fesihten dolayı 50.000,00-TL’nin davacıya ödenmesinin gerektiği, kar mahrumiyeti ve masraflardan kaynaklanan 118.000-TL’nin ne kadarı kar mahrumiyeti ne kadarı yapılan masraflara ilişkin olduğunun davacı tarafından masraf belgeleri sunulmadığı bu nedenden dolayı ayrı ayrı açıklanmasının ve hesap edilmesinin mümkün olamadığı…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.——— ilamı doğrultusunda; davacının kar mahrumiyeti ve yapılan masraflar olarak 118.000,00 TL talep ettiği anlaşılmakla; bu miktarın ne kadarının kar mahrumiyeti, ne kadarının masrafa ilişkin olduğunu açıklaması için davacı vekiline süre verilmiş, beyanda bulunmaması halinde talep sonucunun 59.000,00-TL’sinin kar mahrumiyeti, 59.000,00-TL’sinin masraf talebi olarak değerlendirileceğine dair ihtar yapılmış, davacı vekili beyanda bulunmamış; ————- kararı tüm ekleri ile birlikte celp edilmiş; gelen rekabet kurulu kararları ve davacı vekilinin sunacağı yazılı açıklama doğrultusunda dosyanın raporu hazırlayan bilirkişilere tevdii ile; yapılan masrafların sözleşmeden kaynaklı son 1 yıl içinde işin gereği yapılması zorunlu masraflar olup olmadığı, zorunlu masraf ise davalının sözleşmeyi feshinden kaynaklı davacının zararı olup olmadığı, davacının geçmiş dönemlere ilişkin kar kaybı talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davalının rekabet yasağına aykırı tutum ve davranışları bulunup bulunmadığı, var ise bundan dolayı davacının geçmiş dönemlere ilişkin kar kaybı olup olmadığı noktasında ek rapor hazırlanması istenmiş, davacı vekilinin bu yöndeki ara karara herhangi bir itirazı olmamış, ancak ek rapor için takdir edilen ücreti yarırmamıştır.Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında, 16/05/2007 tarihli yetkili servis sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 5.maddesinde; sözleşme süresinin 1 yıl olduğu, sözleşme süresinin bitiminden bir ay öncesinde taraflardan birinin sözleşmeyi uzatmak istemediğini karşı tarafa bildirmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden bir yıl uzamış sayılacağı, 6.1 maddesinde; sözleşme süresinin bitiminden 1 ay önce taraflardan birinin sözleşmeyi uzatmak istemediğini karşı tarafa yazılı olarak bildirmesi halinde sözleşmenin sona ereceği, 6.2 maddesinde; yetkili servisin kendi isteği ile ayrılmak istemesi, yetkili servis sahibinin geçici de olsa işinin başında bizzat bulunmaması veya devamsızlığı, yetkili servis sahibi kişi veya kişilerin yüz kızartıcı bir suçtan hüküm giymesi, tüketiciyi taciz ettiği gerekçesiyle şikayet gelmesi, teknik bilgi ve beceri yetersizliği, rakip mamullere servis hizmeti verilmesi veya parçalarının satılması, bu sözleşmede belirlenen koşulların yerine getirilmemesi hallerinde sözleşmenin iptal edileceği ve yetkili satıcının,—— tazminat talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı, davalı şirketin, davacı şirkete ——–yevmiye sayılı ihtarnamede; davacının sözleşme yükümlülüklerine aykırı davrandığı, yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmenin 6.2 maddesindeki haklı sebeplerle sözleşmenin tek taraflı feshedildiğinin bildirildiği; ancak feshin haklı nedenle yapıldığına dair davalı tarafından sunulan bir delil olmadığından feshin haksız olduğu; tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine göre; davalı —– tarafından — Yılları arasındaki ticari defter ve belgeler sunulmadığından herhangi bir tespit yapılamadığı, ancak——Ticari defterlerine göre cari hesap bakiyesinin 12.542,10-TL olduğu, davacı defter kayıtlarına göre; 2013 Yılı sonu itibari ile cari bakiyenin 12.542,10-TL olduğu, davalı ve davacı cari bakiyelerinin birbirlerini teyit ettiği; —– Karar tarihli kararının 30’uncu maddesi ve 31’inci maddelerinde “Tüketicilerin garanti kapsamı dışında yer alan —–markalı ürünlerin satış sonrası servis hizmetleri bakımından yetkili servislere doğrudan başvurabilmesi; Intern biriminin garanti kapsamı içindeki ürünlere, yetkili servis sisteminde bir yoğunluk bulunduğu durumlarda hizmet sunması, zaten anılan birimin kapasitesinin de aksi bir
duruma izin vermemesi; kendileriyle görüşülen yetkili servislerin, sistemin yapısına ilişkin herhangi bir şikayetlerinin bulunmaması hususları dikkate alındığında, —– tarafından iş dağılımında yetkili servisler aleyhine rekabeti kısıtlayıcı bir uygulama içinde bulunulmadığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde karar verildiği; davacının sadece haksız feshe dayalı kar mahrumiyetini talep edebileceği, bozma ilamından önce alınan 16/06/2017 tarihli raporda, davacının 5 yıllık bütün faaliyetleri ve bu faaliyetlerden elde edilen karların ortalamasının hesaplanarak ve buradan 5 aya düşen kar kaybının 3.775,82TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Tespit olunan 3.775,82-TL kar mahrumiyeti tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Diğer taleplerin REDDİNE,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.954,45-TL peşin harcın, alınması gereken 269,85-TL karar harcından mahsubu ile artan 2.684,60-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 269,85-TL karar harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından başvurma harcı, vekalet harcı, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 12.224,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 266,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11.957,50-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından vekalet harcı, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 176,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 172,94-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3,86-TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.775,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 27.075,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05.12.2023