Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2023/524 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575
KARAR NO : 2023/524

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile davalı—–arasında Genel Kredi Sözleşmesi – Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’nin akdedildiğini ve sözleşme kapsamında davalıya kredi kartı verildiğini ve kullandırıldığını,—– sözleşmeyi imzaladığı gibi aynı zamanda müşterek ve müteselsil kefil olarak da sözleşmeyi imzaladığını, davalının sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödememiş olduğundan, sözleşme kapsamında doğan alacağa istinaden, —–İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, takibe davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, borçlu taraftan sadır itiraz sebebiyle de huzurdaki itirazın iptali davasını ikame etme zorunluluğunun ortaya çıktığını, sözleşme kapsamında davalıya muhtelif tarihlerde kredi kullandırıldığını ve kredi kartı verildiğini, ancak sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle davalıya, —–Noterliğinin 13/12/2019 tarihli—- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, mevcut borçların ihtarda bulunulmasına rağmen ödenmesi sebebiyle, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 06.12.2019 tarihi itibariyle kat edildiğinin ihtar edildiğini, davalının borçlarını ödemediği ve söz konusu ihtarnameye herhangi bir itirazda da bulunmadığından, davalı aleyhine—– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine itiraz edilmesi sebebiyle icra takibinin durduğunu, icra takibinin devamı için huzurdaki davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, davalının söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalının borçlu olmadığına ilişkin vaki itirazları yerinde olmadığından huzurdaki davayı açmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, başvurunun —- Arabuluculuk Bürosuna yapıldığını, arabuluculuk numarasının —– ve büro dosya numarasının —– olduğunu, Arabuluculuk görüşmelerinde borçlunun adresine yapılan tebligatın iade edildiğini ve borçlunun telefon hatlarından kendisine ulaşılamadığını, icra takibi dosyasında borçlu vekili olarak eklenen avukatın e-mail adresine yapılan toplantı. bildirimine ilişkin ise dönüş yapılmadığını, borçlunun arabuluculuk toplantısına katılım sağlamaması sebebiyle arabuluculuk görüşmelerinin anlaşma sağlanmaksızın sonlandırıldığını, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlanması akabinde huzurdaki davanın süresi içerisinde ikame edildiğini, davalının yapmış olduğu itirazda müvekkili bankanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gibi bir iddiada bulunmadığını, başkaca herhangi bir haklı veya geçerli bir neden ileri süremediğini, borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge de sunamadığını, itirazın bu kapsamda tamamen takibi durdurmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunun aşikar olduğunu, öte yandan dosyaya mübrez sözleşme ve banka kayıtları incelendiğinde borcun likit olduğunun da açıkça görüleceğini, Yargıtay —-Hukuk Dairesi’nin 27.03.2008 tarihli —–. sayılı kararının, “alacak faturaya bağlı ve likit alacak olduğuna göre talep gereğince davacı yararına icra inkar tazminatı hüküm kurulması gerekir.” şeklinde olduğunu, ayrıca Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun niteliğini haiz davalı şirketin itirazında kötü niyetli olmasının gerekmemekte olduğunu, itirazında haksız olmasının yeterli görülmekte olduğunu, “icra inkar tazminatının işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu, bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olmasının gerektiğini, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve belli olduğunun kabulünün gerektiği, öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı” ifadelerine yer verilmek suretiyle İ.İ.K. maddesi 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin koşullarının ortaya konulduğunu beyan ederek, davalının —-. İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin, aynı şartlar altında, ödeme emrinde belirtilen faiz türü ve tutarları uyarınca devamına, davalının itirazının, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, tamamen kötü niyetli olmakla, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, banka kredi alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.Davacı; davalı ile yapılan “Genel Kredi Sözleşmesi-Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi” kapsamında davalıya kredi kartı verildiğini ve kullandırıldığını, davalının sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödememiş olduğundan icra takibine geçildiğini, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu beyan ederek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; davalı davaya cevap vermemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celbedilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; alacağı temlik eden —–tarafından davalıya kredi kartı tahsis edilip edilmediği, edilmiş ise davalının bundan kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
—- İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; dosyanın alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, borçlu aleyhine kredi kartı alacağına dayalı olarak 1.903,20-TL nasıl alacak ve 449,41-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.352,61-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.Uyuşmazlığın çözümü hesap incelemesi gerektirdiğinden, dosyanın emekli bankacı bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişinin 22/04/2023 tarihli raporunda özetle; “…Dava dışı — davalı borçlu —- İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı 13.01.2020 takip tarihi itibariyle,—–
numaralı ticari kredi kartından kaynaklanmış, 1.903,20 TL asıl alacak ve 449,41 TL faiz + BSMV + ihtarname masrafı olmak üzere
toplam 2.352,61 TL alacağının bulunduğu; —-. İcra Müdürlüğü’nün—–esas sayılı dosyasının alacaklı —–tarafından —-. Noterliğinin 09.05.2022 tarih ve — yevmiye sayılı sözleşmesi ile—– devir ve temlik edildiği; Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edilmek kaydıyla, takip tarihinden itibaren, asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar, —— numaralı ticari kredi
kartından kaynaklanmış 1.903,20 TL asıl alacak tutarına, yıllık % 24 ve kredi kartlarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen —–üçer aylık dönemler itibariyle kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere, —-ticari kredi kartı borçlarına uyguladığı gecikme faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği,…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre; davacıya temlik eden dava dışı banka ile davalı arasında 06/03/2017 tarihinde 18.000 TL limitli “Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme gereğince davalıya —– numaralı ticari kredi kartı verildiği, ticari kredi kartının dönem borçlarının ya da
asgari tutarların hesap özetinde belirtilen son ödeme tarihlerine kadar ödenmemesi sebebiyle, sözleşmenin 19. maddesine istinaden —– tarafından hesap kat edilerek davalıya—-Noterliğinin 13/12/2019 tarih ve —- yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiği ve borcun, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 iş günü
içinde ödenmesinin ihtar edildiği, davalının ödeme yaptığına dair bir belge sunmadığı, bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davalının icra dosyasındaki miktar kadar borçlu bulunduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit ve itirazın haksız olması dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebi kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Davalının —-.İcra Dairesi’nin —— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacak olan 1.903,20-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 160,71-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 11,76-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 89,65-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 71,06-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.165,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.352,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.