Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2022/718 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2022/718

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket—–arasında ——– sözleşmesi imzalandığını, imzalanan ——- gereği, müvekkili şirket tarafından borçlu şahsa elektrik hizmeti verileceğini, bunun karşılığında da borçlu şirket tarafından aldığı hizmet karşılığından belirli bir meblağ ödeneceğini, taraflar arasında yapılan —- altında, davalı tarafa—- başlandığını, davalı tarafın kendisine verilen hizmet karşılığında borcunu yerine getirmediğini, ——–
ödemeyerek müvekkili şirkete karşı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından
ödenmeyen fatura bedeli olan toplam—- ödemesi için borçlu şahıs ile iletişime geçildiğini ve gerekli bilgilendirmeler yapılmasına rağmen borçlu şahıs tarafından dikkate alınmadığını, tüm bildirimlere ve uyarılara rağmen borçlu şahıs tarafından müvekkil şirkete ödeme -yapılmadığını, ödeme yapılmadığından ötürü müvekkili tarafından —— Esas dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şahıs aleyhine icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz edildiğini, buna istinaden
arabuluculuğa başvuru yapıldığını, davalı taraf ile arabulucuda anlaşma gerçekleşmediğini, haksız
ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile karşı yan aleyhine %20’den az
olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için iş bu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın fatura konusu adreste,———– tarihinde kiraladığını, ancak——– olması —— faaliyete —– başlayacakken, tüm dünyada etkisini——– başladığını, bu kapsamda hükümetçe alınan önlemlerin devreye girdiğini, sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere ————
—— bazı zamanlar tamamen bazı zamanlar ise kısmen kapanması kararları tatbik
edildiğini, müvekkili işletmesi ise, oldukça büyük, bir kaç kattan ve nişan düğün benzeri kutlamaların
yapılabileceği—– ayında başlayan ——– sürecinden bu yana bilindiği üzere
—- —- tamamen yasaklandığını, ayrıca —– —– servisine yönelik bir hizmeti de bulunmadığından, en azından zararı azaltmak, işletme maliyetlerini kısmak,—– istihdamı gibi hususları da dikkate alarak tamamen kapatma kararı aldığını ———– ayından bu yana —kaldığını, müvekkili şirketin, —- kiraladığı andan hemen önce——- şirket ——–
değiştirdiğinden, eski ortaklardan kaynaklanan bir borç nedeniyle ——– üzerinden —–muhafaza edildiğini ve ——— nedeniyle zaten kapalı olan işletmenin, bu muhafaza işlemi nedeniyle de aylarca—— kaldığını, —-yasaklarının esnetilmesi ve anılan dosya alacaklısı ile yapılan sulh görüşmeleri neticesinde,—-nedeniyle işletmenin faal olmaması nedeniyle ticari kazanç elde edememesi, bu nedenle de borcun ödenmesinin zorluğu dikkate alınarak sağlanan sulh — emin değişikliği yapılarak malların geri alındığını ve esnetilen—– yasakları ile beraber müvekkili ——-
itibariyle ancak işletmesini açabildiğini, bahse konu davaya konu icra takip dayanağı olan
elektrik faturalarının kapsadığı dönemde, müvekkili firmanın fiilen kapalı olduğunu, müvekkilinin işletmesi tamamen kapalı——————
bahsedilmesi mümkün olamayacağından, takibe haklı olarak itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, —-dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile davacı arasında —- sözleşmesinin bulunduğunu, davalının elektrik tüketimi sebebiyle oluşan fatura borcunu ödemediğini, ödenmeyen fatura alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- tarihli bilirkişi raporu ve ——– tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
14/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Taraflar arasında imzalanmış——- sözleşmesi bulunduğu anlaşılmakla, davalı
abonenin dava konusu —— tüketimlerden sorumlu olduğu, buna karşın davalı tarafın işyerinin —- kısıtlamaları sebebiyle bir süre kapalı kaldığı,— sebeplerle — kapatıldığını, bu sebeple söz konusu tüketimlerin yapılmadığı savunmasını öne sürdüğü, ancak eğer işyeri tamamen kapalıyken —– —bir hata olduğu anlamına geleceği, ancak bu yönde kanaat oluşturacak bir bulguya ulaşılamadığı gibi, davalının restaurant kısmının da kapatıldığı için daha az tüketim yapıldığı anlamına gelen soyut itirazlarının somut
kanıtlarla desteklenmediği, bu sebeple de davalı tarafın aralarındaki sözleşme hükümlerine
göre tüketilen —karşılığı olarak düzenlenen faturalardan sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu yönünde görüş ve kanaate varılmıştır. Dava konusu faturalara bakıldığında,—- tam da pandemi kısıtlamalarının — —–
faturasının ——–aylarını da kapsayan 2 aylık fatura olduğu ve geçmiş 2 aya ait
tüketime karşılık düzenlendiği halde kendisinden önceki ve sonraki 1 aylık dönemi
kapsayan faturalardaki tüketimlerden daha az olduğu, dolayısıyla pandemi kısıtlamalarının uygulandığı dönemde işyeri kapalı kaldığı için gerçekten de sayacın da daha az tüketim kaydettiği görülmüş, söz konusu dönemlerde işyerinin resmi olarak tamamen kapatılmadığı, bu sebeple —– sayacın tüketim kaydettiği,— gelen dönem faturalarındaki —-değerlerinin birbirini takip ettiği ve tutarlı olduğu, ilk ve son okuma tarihleri arasındaki —– değerleri kullanılarak bulunan tüketimlerin de doğru olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu icra takibinde ——— alacağı bulunmasına rağmen, dosyada 5 adet
fatura belgesi bulunmaktadır.——- verilmiştir) Bu sebeple, takdiri sayın Mahkemede
olmak üzere; üzerinde denetim ve hesaplama yapılabilen 5 adet fatura belgesi yalnızca
tüketilen elektrik enerjsinin karşılığı olarak, fatura tutarları dönemlerindeki birim fiyatlar
kullanılarak aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. ——
) Dosyada bulunmayan ancak İcra Takibinde varlığı anlaşılan—- son ödeme tarihli bir fatura daha olduğu ancak bu faturanın da ödenmediği anlaşılmaktadır. —– kararlarında, ödenmeyen elektrik faturalara rağmen elektriğin
kesilmemesinin müterafik kusur teşkil ettiği ve elektriğin kesilmesi gereken tarihten
sonraki fatura alacaklarında gecikme zammı hesabında yasal faiz oranına kadar gecikme
faizi istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple hesaplanan 5 adet fatura için
05.11.2020 takip tarihi itibariyle faiz hesabı yapılmış ve takip tarihi itibariyle borç miktarı
—– olarak hesaplanmış, dosya kapsamındaki bilgi belgeler ışığında, davalının İcra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaate varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
27/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…İşyerinin pandemi sebebiyle kapalı kaldığı belirtilen —–döneminde 2 aylık olarak düzenlenen faturanın zaten diğer aylık dönem faturalarından da daha düşük olduğu, bu sebeple pandemi kısıtlamalarının geçerli olduğu dönemde —- daha az tüketim kaydettiği ve bunun işyerinde enerji kullanımının zaten daha az olduğunu gösterdiği,
dolayısıyla davalının — nedeniyle işyerinin kapalı kaldığı dönemde hiç elektrik tüketimi yapılmadığı anlamına gelecek itirazlarının somut bulgularla desteklenemediği, bu sebeple de davalı tarafın aralarındaki sözleşme hükümlerine göre tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak düzenlenen faturalardan sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu yönünde kök raporda verilen görüşte herhangi bir sapma veya değişim olmamıştır.
Gecikme faizi hesabında, –olarak verilen —– dayanak olan dava dikkatli bir şekilde incelenirse, tamamen davaya—- aralarında uzun süre olan ilk iki faturadan sonraki faturalar açısında yasal faiz hesabı yapılmasının gerektiği kararına
varıldığı, ancak birbirini takip eden dönemlerde düzenlenmiş faturalar için ödenmeyen ilk
faturadan sonra elektriği kesme hakkı ve sorumluluğu doğduğuna göre, ilk faturadan
sonraki faturalar açısından %9 yasal faiz oranında gecikme zammı hesaplaması yapılması
gerektiği yönünde kök raporda verilen görüşte herhangi bir sapma veya değişim
olmamıştır.
Dosyasına yeni sunulan ——— faturası ile birlikte icra takibine konu————–, yalnızca——- olarak dönemlerindeki birim fiyatlar kullanılarak aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
Hesaplanan—— tarihi itibariyle faiz hesabı yapılmış ve takip tarihi itibariyle borç miktarı ———–olmak üzere toplam———- olarak hesaplanmış, dosya kapsamındaki bilgi belgeler ışığında, davalının İcra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaate varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ———- sözleşmesinin bulunduğu, davalı tarafından abonelik sözleşmesi sebebiyle tüketilen elektrik bedellerinin ödenmediği, davalı tarafından elektrik faturalarının ödenmemesi sebebiyle davacının, davalının elektrik aboneliğin sonlandırılması gerekirken davacı tarafından aboneliğin sonlandırılmadığı, —– dikkate alındığında davalının ödenmeyen ilk faturadan sonra elektriği kesmesi gerekirken ———- sonlandırılmaması sebebiyle müterafik kusurlu olduğu, bu kusur sebebiyle ilk faturadan itibaren sonraki faturalarda gecikme faizinde yasal faiz oranına kadar faiz işletilmesinin uygun olduğu, dosya kapsamında bilirkişi tarafından tespit edilen fatura bedellerini —————-uygulamasına uygun olduğu, davacı tarafından bilirkişi raporu ile tespit edilen bedel üzerindeki taleplerin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının———– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —————- takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ————- konu alacağın faturaya dayanması ———— faturası) sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı———- davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının———takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, —–asıl alacak, 2.469,58-TL işlemiş faiz ve —- olmak üzere toplam 62.349,60-TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.259,10-TL’den davacı tarafça yatırılan 1.252,16-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 1.327,31-TL harç olmak üzere toplam 2.579,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.679,63-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.252,16-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 1.327,31-TL harç olmak üzere toplam 2.579,47-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 146,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.414,3‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.328,72-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ——- davalıdan, kalan 79,88-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.975,94-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.016,01-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.