Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2022/542 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/541 Esas
KARAR NO: 2022/542
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun davacıya olan borcunu ödememesi nedeniyle, davacının alacağını tahsil için——sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve borçluya ödeme emri çıkartıldığını, davalı vekili marifetiyle icra takibindeki borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine itiraza konu olan icra takibi durduğunu, davalı borçlunun itirazı haksız ve yerinde olmadığını, itirazın iptalini talep ettiklerini, davacı şirketin,—– sektöründe hizmet veren, sektörün öncü firmalarından olduğunu, tüm çalışmaları resmi olup gayri resmi çalışması olmadığını, yine satmış olduğu ürünlerin teslimi, ya mağazada imza karşılığı teslim ya da kargo ile imza karşılığı teslim şeklinde olduğunu, faturalar da e-fatura olarak düzenlendiğini, davalı takip tarihine kadar faturalara karşı her hangi bir itirazda bulunmadığını, davalı borçlu icra takibinden bir gün sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce — tarihinde davacı şirket hesabına —gönderdiğini, halihazırda mevcut bakiyesi —– olduğunu, bu durum bile borca itirazın haksız olduğunu, borçlunun borcunu bildiğini ve bu kapsamda ödeme yaptığının delillerinden biri olduğunu, yine takip tarihine kadar işlemiş faiz istenmediği halde faize itiraz edilmesi de itirazın zaman kazanmaya yönelik haksız ve kötü niyetli olduğunun diğer bir göstergesi olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz da haksız olduğunu, taraflar tacir olduğundan takip tarihinden sonra işletilmek üzere yasalara uygun olan reeskont avans faizi talep edildiğini, davalının bu yöndeki itirazının da iptalinin gerektiğini, davalı borçlunun takip tarihinden sonra — ödeme yaptığını, yapılan ödeme takipten sonra olduğu için ve takip yapılmasına davalı borçlu sebebiyet verdiği için itirazın tamamının iptaline, — ödemenin infaz aşamasında icra memuru tarafından dikkate alınmasına, icra masraf ve vekalet ücretinin takip miktarı üzerinden hesaplanmasını —– yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, takibin devamını, davalı borçlunun takip tarihinden sonra yaptığı —– tutarlı ödemenin infaz aşamasında icra memuru tarafından dikkate alınmasını, kötü niyetli borçlunun % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasındaki ticari münasebetin devam etmesi ve davalının açık hesaptan kaynaklı ödemeleri davacıya kararlaştırılan tarihlerde yapmış olmasına rağmen; davacı tarafından ——— davalı/borçlu aleyhine haksız yere takip başlatılmış, takibe itiraz edilmesi neticesinde huzurdaki dava ikame edildiğini, davacının, her ne kadar alacaklı olduğunu iddia ederek, bu alacağına ilişkin ——- dosyası ile davalı aleyhine takip başlatmış olsa da, iddia edilen alacağa ilişkin faturalar, hem icra müdürlüğü’ne hem de mahkemeye sunulmadığından, davacının iddiaları dayanaksız olup, mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, uyuşmazlık konusu alacağın, açık hesaptan kaynaklanan alacak olması sebebiyle hiç muaccel olmadığını, aksi halde borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının borçluya yönelik bir temerrüt ihtarında bulunması gerektiğini, davacının herhangi bir ihtarda da bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya herhangi bir fatura sunulmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak asla kabul edilmemekle birlikte- alacağa dayanak olduğu iddia edilen faturalar dosyaya sunulsa dahi fatura tek başına alacağın varlığına delil teşkil edemeyeceğini, aksi düşünüldüğünde; hukuka/usule/hakkaniyete aykırı işlemin varlığı söz konusu olacağını, bunun ise hak kayıplarına, adil yargılanma ilkesine, hukuki teamüllere aykırı şekilde bir hüküm kurulmasına sebebiyet vereceğini, açık hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin borcun muaccel olmadığını, faturanın tek başına alacağın varlığına delil teşkil etmeyeceğini, dosyaya sunulmayan faturaların davalı tarafından teslim alınmadığını, adil bir yargılamanın usule uygun şekilde sonuçlanması için bu hususların mahkemece göz ardı edilmeyerek, hükme esas alınması gerektiğini, yapılacak yargılama neticesinde; haksız, dayanaksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı/ takip alacaklısı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini, davacının vekiline ödemekle mükellef olduğu, istanbul barosu asgari ücret tarifesi üzerinden tahakkuk edecek vekalet ücretinin davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.,
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle cari hesaba dayalı başlatılan icra takibine davalı borçlu şirket tarafından yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında yazılı olmayan satış sözleşmesi kapsamında kurulan ticari ilişki gereğince cari hesap alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığı varsa miktarı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —-takip dosyasının incelenmesinde; —tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—borçlusunun —–alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından — tarihinde ödeme emrine ve borca ve yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın —- asıl alacak üzerinden —yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——– bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; dava ve icra dosyası dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların usul ve yasaya uygun tutulmuş ve birbirini doğrulayarak lehe/ aleyhe delil olabilme niteliği taşıdığı kanaatinde olduğu ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin —- alacak talebi üzerinden borçlandırarak itirazın iptali istemi ile davalı firma aleyhine ikame etmiş olduğu iş bu itirazın iptali davasında, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle —- dava tarihi itibarıyla —- asıl alacaklı durumda bulunduğu, davacı şirketin taraflar arasında mutabakat bulunduğu tespit edilen bu alacağının muaccel hale gelip gelmediği, davalı şirket aleyhine takip konusu yapılıp, yapılamayacağı ve bu kapsamda itirazın iptali ve icra tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının takdiri ile davalı tarafından takip tarihi sonrası haricen yapılan —- ödemenin takip dosyasının infazı aşamasında değerlendirilmesine ilişkin davacı talebinin takdirinin mahkememize ait olabileceğini bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından—– tarihinde bilirkişi raporuna beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, hem takip tarihi hem de dava tarihi itibarıyla borç/alacak mutabakatı içinde bulundukları, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirlerini doğrular nitelikte olduklarının tespit edildiği, tarafların aralarında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın sürdürülen mal alım-satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı firma adına düzenlenmiş bulunan ve toplam tutarı — faturanın tamamının davalı firmanın incelenen ticari defterlerinde davacı şirket ticari defter kayıtlarıyla çelişmeyecek şekilde davacı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğu, davalı firmanın davacı şirketten—- adet fatura karşılığında satın almış bulunduğu —— üzerinden davacı şirketten mal alımı olarak beyan etmiş olduğu ve bu beyanın incelenen ticari defter kayıtlarıyla çelişmediği tespit edildiği, yine davalı şirketin davacı şirketten yapılan mal alımlarına karşılık, davalı firmaya davacı şirkete takip tarihine kadar muhtelif tarih ve tutarlarda yapılan Toplam — ödeme sonucunda —–olduğu ve bu alacağın takip tarihi sonrası dava tarihi öncesi tarih olan — tarihinde gerçekleşen —- davalı ödemesi neticesinde, dava tarihi itibarıyla davacı şirketin alacağının— indiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının —- dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve davalı yanca takip tarihinden sonra—- tarihinde davacı yana yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davalının—- dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı yanca takip tarihinden sonra —— tarihinde davacı yana yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine,
4-Karar harcı 497,36-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 82,94-TL harcın mahsubu ile eksik 414,42‬ -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 82,94-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı 74-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.391,8‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca — tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin ——- davalıdan alınarak hazine adına irad kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
.14/06/2022