Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2023/366 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/52 Esas
KARAR NO: 2023/366
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2021
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ile 30/03/2016 tarihinden bu yana Sözleşmesel ilişki içerisinde olup; müvekkili şirket tarafından borçlu şirketin taleplerine yönelik olarak ——– verilecek sağlık hizmetleri kapsamında talep edilen etkinliklerde———– sağlanmakta ve Sözleşme gereğince müvekkili tarafından sağlanan bu hizmet karşılığında fatura kesilerek borçlunun adresine gönderilmekte ve borçlu tarafından işbu hizmet bedellerinin ödenmesi gerekmekte olduğunu ancak bir süre sonra Sözleşmesel ilişki gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın davalı yan kendisine tebliğ edilen fatura bedellerini ödemekten kaçınmaya başlamış ve basiretli tacir gibi davranmayarak müvekkilinin birikmiş alacağının doğmasına sebebiyet vermiş olduğunu, davacı şirket nezdinde tutulan cari kayıtlarından da görüleceği üzere takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 24.445,28 TL asıl alacağı bulunduğundan işbu bedel karşılığı faturalar tebliğ edilmesine rağmen 8 günlük itiraz süresi içerisinde hiçbir itiraza da maruz kalmadığından —— sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiş olduğunu, borçlu şirketin icra takibinden haberdar olur olmaz 07/02/2020 tarihinde (Takip Tarihinden Sonra) davacı şirket hesabına 14.641,28 TL kısmi ödeme gerçekleştirilmiş olup işbu kısmi ödeme sonrasında da faiz ve tüm ferilere ticari ilişkinin varlığı kabul edilmesine rağmen haksız itirazda bulunmuş olduğunu, davalının haksız itirazından haberdar olunması akabinde ——– arabuluculuk numarası ile Ticari Uyuşmazlığın Giderilmesi adına arabuluculuğa başvurulmuş ise de davalı ile yapılan görüşmeler sonucu anlaşma sağlanamamış, borçlu şirketin borcu ödemeye yanaşmamış olduğunu davacı olan borçlarını ödemeyen davalı yanın itirazının tamamen haksız olmasından mütevellit işbu itirazın iptali ile takibin devamına ve takipten sonra haricen yapılan ödemeye ilişkin olarak da takibin açılmasına sebebiyet verdiği için kalan asıl alacak ile birlikte tüm takip ferileri hakkında yapılan itirazının iptalinin gerekmekte olduğunu, davalı/borçlu, itiraz evrakında müvekkil şirkete olan borcunu ödediğinden bahisle hiçbir borcu kalmadığını iddia etmiş ise de borçlu takibe konu faturalara ilişkin olan ve cari kayıtlarında da görünen borçlarını müvekkiline ödememiş olduğunu, borçlu tarafından takip tarihinden sonra takipten haberdar olur olmaz 14.641,28 TL ödeme yapılmış ise de TBK 100 gereği ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi gerektiğinden bir kısım asıl fatura alacaklarının ve takip ferilerinin halen müvekkiline ödenmediğinin açık olduğunu, davacının davalı ile arasındaki ticari iş ilişkisini faturalandırmış olup, davalı/borçlu yanın itiraz ettiği davaya konu-takibe dayanak ———-mevcut olup faturalar ve faturaların tebliğ edildiği, 14/02/2020 tarihli itiraz evrakında müvekkili şirkete takip tarihinden sonra 14.641,28 TL ödeme yapıldığı onun dışında da başkaca borç bulunmadığı iddiasıyla takibe ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı yandan daha fazla alacaklı olduğunun ticari defter kayıtları ile de ispatlanacak olup takibin ferilerin yönünden yapılan itirazların da haksız olduğunu, davalı tarafından her ne kadar icra takibinin açılmasının akabinde bir kısım asıl alacak tutarı kabul edilerek müvekkiline ödenmiş ise de ödeme takipten sonra yapıldığından ödenen tutara ilişkin olarak da takip masrafları, vekâlet ücreti ve harç yönünden takibinin devam etmekte olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında akdedilmiş olan 29/03/2016 tarihli sözleşme gereğince davacı hizmet sağlama, davalı ise ücret ödeme yükümlülüğü altında olup, TTK anlamında bir ticari iş olan işbu hizmet sağlama hususunda TTK 1530. Maddesi gereğince alacaklı sözleşmeden doğan borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen borçlu sözleşmede öngörülmüş tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceği ve asıl alacağa faiz işletileceği hem sözleşme hem de kanun ile düzenlenmiş bir husus olduğunu, işbu nedenle yukarıda detayları belirtilmiş fatura alacaklarından kaynaklı olarak tebliğ evrakları ve 30 günlük ödeme süresi içerisinde ödenmediği dikkate alınarak TTK 1530 gereğince faiz işletilmesi gerekeceğinden dosyanın bilirkişiye gönderilerek müvekkilinin faiz alacakları yönünden hangi miktarda alacaklı olduğunun da tespitinin gerekmekte olduğunu iddia ederek, davalı borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine en az %20 İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesine, Takipten sonra ve fakat ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan harici kısmi ödemeye ilişkin olarak da takibin açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tüm dosya takip çıkışı bedeli üzerinden hesaplanacak olan takip ferilerinin taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

SAVUNMA:Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı Şirket ile Müvekkili Şirket arasında ——- ilinde Müvekkili Şirketten talep edilen etkinliklerde sağlık hizmeti, ambulans ve ilk yardım hizmeti verilmesi kapsamında —- Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacı Şirketin bu kapsamda vermiş olduğu hizmete karşılık Müvekkili Şirketin kendisine tebliğ edilen fatura bedellerini ödemekten kaçındığını, takip tarihi itibariyle de 24.445,28 TL asıl alacağı olduğunu belirtmekte olduğunu, davacı Şirketin dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar maddi dayanaktan yoksun olup, müvekkili Şirket ve Davalı Şirketin ticari defterleri, banka ödeme kayıtları incelendiğinde müvekkili şirketin davacı Şirkete borçlu olmadığının ortaya çıkacağını, davacı Şirketin takibe konu ettiği fatura tarihleri olan ——- tarihleri arasında taraflar arasındaki hesap mutabakatları ekte sunulmakta olup, görüleceği üzere davalı şirketin, davacı Şirkete takibe konu ettiği tutarda borcu bulunmamakta olduğunu, davacı Şirket, Müvekkili Şirketin takip tarihinden sonra ödeme yaptığını, bu hususun borcu ikrar anlamına geldiğini ileri sürmekte ise de Müvekkili Şirketin ödeme yaptığı tarihte icra takibinden haberdar olmadığından, ödemeyi Davacı Şirket hesabına yapmış olup, henüz takip kesinleşmeden yapılan bu ödeme nedeniyle davacı şirketin icra takibinde haklı olduğundan bahsedilemeyeceğini, davalı şirketin davacı şirkete dava edilen tutarda borcu bulunmamakta olup, davacı şirketin icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olan davacı şirket aleyhine, dava konusu meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, tazminata hükmedilmesi gerekmekte olduğunu savunarak, haksız olarak açılmış olan işbu davanın Reddine, davacı taraf aleyhine dava konusunun %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle ——- esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine davacı yanca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında ambulans ve ilk yardım hizmeti verilmesine ilişkin kurulan yazılı sözleşme kapsamında takibe konu edilen faturalar ve yapılan mutabakatlar kapsamında davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali ile tazminat hüküm koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, ——–esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, 21/02/2020 tarihinde takibin 28.352,68-TL üzerinden açılmış olduğu 14/02/2020 tarihinde borçlu vekili tarafından takibe itiraz edilmiş olduğu görülmüştür.
Delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayanıldığından davacının adresi gözetilerek davacının —- yılına ait ticari defter ve kayıtlarının bir mali müşavir eşliğinde ve davacı vekilinin talebi gibi 17/05/2021 tarihli dilekçesinde belirtmiş olduğu adreste ve yerinde incelenmesi için —- talimat yazılmasına karar verildiği, —-tarafından düzenlenen 26/08/2021 tarihli mali müşavir tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı ——– yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.64/3.maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, —-yıllarına ait yevmiye defterlerinin Noterden kapanış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın—— yıllarına ait ticari defterlerinin —göre usulüne uygun olarak tutulduğu, takdiri mahkemeye ait olmak davacı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacı tarafın ticari defterlerinde; davacı taraf ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkinin —— cari hesabında açık hesap ilişkisi şeklinde takip edildiği, davacı tarafından davalı tarafa —- tutarındaki faturalar karşılığında ve ——– davalı tarafın borçlandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan toplam 52.241.28 TL tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, icra takip tarihi olan 07.02.2020 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 9.804.,00 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde; icra takip konusu yapılan faturaların kayıtlı bulunduğu, açık fatura olarak tanzim edilmiş olan faturaların davalı tarafın cari hesabında veresiye olarak kayıtlı olduğu, icra takip tarihi olan 07.02.2020 tarihi itibarıyla; davacı tarafın davalı taraftan 9.804,00 TL tutarında alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğu, ancak, davalı tarafından davacı tarafa icra takip tarihi olan 07.02.2020 tarihinde yapılmış olan ve davacı tarafın ticari defterlerinde——— yevmiye maddesi ile kayıtlı bulunan 14.641,28 TL. tutarındaki ödemenin icra takip tarihinde veya icra takip tarihinden sonraki bir tarihte ödeme olup, olmadığı yönünden hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu dava tarihi olan 25.01.2021 tarihi itibarıyla; davacı tarafın ——– yılına ait ticari defterlerindeki kayıtlara göre (31.12.2020) davacı tarafın davalı taraftan 9.804,00 TL. tutarında alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğu, ancak, 1-) maddede belirtildiği üzere; davalı tarafından davacı tarafa icra takip tarihi olan 07.02.2020 tarihinde yapılmış olan ve davacı tarafın ticari defterlerinde ———- yevmiye maddesi ile kayıtlı bulunan 14.641,28 TL. tutarındaki ödemenin icra takip tarihinde veya icra takip tarihinden sonraki dava tarihinden önceki bir tarihte ödeme olup, olmadığı yönünden hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde raporunda tanzim ettiği görülmüştür.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının talimat yoluyla incelenmesi sonrası davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesine yönelik karar verildiği, mali müşavir tarafından düzenlenen 04/02/2022 tarihli raporda özetle; takip tarihi itibarıyla Taraflar arasındaki Borç Alacak Miktarının tespiti ile Davacı Şirketin Takip öncesi İşlemiş Faiz Taleple değerlendirilmesi içi tarafların ——– Ekstreleri ile Devirden gelen 3.480-TL Mutabakatsızlığa konu dayanak belgeleri, davalı Şirketin kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan; ——– tahsil edilen ————– ödeme—–nakit-airline hesap organizasyon düşümü 550,00-TL olmak üzere toplam 9.882,00-TL 3 Adet Ödemeye ilişkin dayanak belgeleri sunulması halinde raporun tanzim edileceğine yönelik ön rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Mahkememizce eksikliklerin giderilmesinden sonra dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor tanzim edilmesine dair karar verildiği, Mali Müşavir tarafından düzenlenen 14/09/2022 tarihli ek raporda özetle; dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların Ticari Defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler sonucuna göre, davacı Şirketin 13.711,40 TL alacak talebi üzerinden harçlandırarak Kısmi İtirazın İptali istemi ile davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; davacı Şirketin Davalı Şirketten 06.02.2020 Takip Tarihi itibarıyla Takip Talebinde olduğu 24.445,28-TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı Şirketçe Takip tarihi sonrası, Dava Tarihi öncesi tarih olan ——- Tarihinde Banka aracılığıyla haricen gerçekleştirilen Toplam 14.641,28.-TL ödeme sonrası, TBK.100 Md. Kapsamında yapılan Kapak Hesabı sonrasında, Yapılan 14.641,28 TL Ödemenin 3.741,59 TL’ nin Takip Masraf ve Ferilerine mahsup edileceği, dolayısıyla Takibine devam edilebilecek Asıl Alacağın 13.545,59 TL olabileceğine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Düzenlenen bilirkişi raporu sonrası rapor içeriği ve taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmek üzere dosyanın yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/02/2023 tarihli ek raporda özetle; davacı Şirketin Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13.711,40 TL alacak talebi üzerinden harçlandırarak Kısmi İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın iptali davasında davacı Şirketin Davalı Şirketten 06.02.2020 Takip T. itibarıyla Takip Talebinde olduğu 24.445,28 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı Şirketçe Takip tarihi sonrası, Dava Tarihi öncesi tarih olan 07.02.2020 Tarihinde Banka aracılığıyla haricen gerçekleştirilen Toplam 14.641,28.-TL ödeme sonrası, TBK.100 Md. Kapsamında yapılan Kapak Hesabı sonrasında, Yapılan 14.641,28 TL Ödemenin 8.235,10 TL’ nin Takip Masraf ve Ferileri ile İşlemiş Faize, kalan 6.406,18 TL’ sinin ise Asıl Alacağa mahsup edileceği, dolayısıyla Takibine devam edilebilecek Asıl Alacağın (24.445,28 TL – 6.406,18 TL-) 18.039,10 TL olabileceği, talebin 13.711,40 TL olması nedeniyle taleple bağlılığın mahkeme takdirinde olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından yapılan bilirkişi incelemesinde taraf şirketlerin ticari kayıtlarında davacının takibe konu ettiği faturaların davalı yanca itiraza konu edilmeksizin kayıtlı olduğu, alınan son ek raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ve yapılan tespitlerin yerinde olduğu değerlendirilerek taleple bağlılık ilkesi de gözönüne alınarak davacının açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının——— sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin taleple bağlı kalınarak 13.711,40-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 936,62-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 92,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 844,22-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 92,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 286,60‬-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.900-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.245,9‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.11/04/2023