Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2022/700 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkil ile davalı arasındaki——– —- Sözleşmesi gereği vadesinde ———- teslim etmeyen davalının temerrüde düşmesi neticesinde; sözleşmenin ayakta olduğunun kabulü ile;6098 sayılı TBK’nın 113.md. gereğince : —–edimin; davacı ..—– başkası (davacının yetkilisi olduğu———– tarafından —— izin yetkisinin; müvekkili———-verilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, taraflarınca yapılacak——– dava neticesinde talep ettikleri tüm diğer alacak —- davalıdan tahsili için; tüm bu sayılan alacak ——– avans niteliğindeki giderim bedeli belirlenerek, kat karşılığı sözleşme gereği davalı yükleniciye isabet edecek olan aşağıda niteliği yazılı dairelerin satışı konusunda taraflarına satış yetkisi verilmesini talep ettiklerini, yargılama sırasında ıslahla talepleri artırılabileceği için——– davalıya isabet edecek dairelerin hepsinin aşağıda sıralandığını, müstekar içtihatlar gereği, aşağıdaki taşınmazlardan sadece dava konusu bedelin giderimine yetecek kadarı taraflarına satılabileceğini, artan miktar olursa davacıya iade edileceğini, yargılama sırasında dilekçesinde bildirdiği taşınmazlara ait daire numaralarının—– —- gereği yerine getirilirse ———– davalıya verilmesine karar verildiğini, iş sahibi müvekkiline vadesinde teslim edilmeyen —– daireleri nedeniyle —- tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar olan kısım için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000TL. alacağın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, iş sahibi müvekkiline vadesinde teslim edilmeyen—— — bulunan “—–” alacaklarına karşılık olarak, —- tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar olan kısım için şimdilik 5.000TL alacağın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Gecikmeden (Davalı yüklenicinin temerrüdünden) doğan diğer tüm zararları ve kirayı aşan zararlarına karşılık zamanında — teslim etmeyen karşı tarafın bu zararların doğmasına sebep olması nedeniyle ——— tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar olan kısım için şimdilik 1.500 TL. alacağın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Müvekkil .—- inşaatı önce, kendi sahibi olduğu ————–aldığını, —– Şubesinden kredi kullandığını, ——- tarihinde davalıya devredilince ve davalı da —— /yapıyı vadesinde teslim etmeyince kredi geri ödemelerinin müvekkilleri tarafından faizli yapılmak durumunda kaldığını, davacılardan—- ve müvekkilin ortaklaşa uğradıkları bu zarar için —— tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar olan kısım için şimdilik 1.000,00TL alacağın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini,—-eksik ve kusurlu ——-nedeniyle bu eksik ve kusurların giderilebilecek nitelikte olanlarının —- kapsamında taraflarınca giderimi ve ——- bedeline ve giderilemeyecek —- nitelikteki kusurlu —- kararlaştırılandan —- kullanımına dair ve değer düşüklüğüne ve tespit edilecek inşaattaki diğer tüm değer düşüklüğüne dayalı tazminat alacaklarına karşılık olmak üzere 06.07.2020/temerrüt tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar olan kısım için şimdilik 2.500TL. alacağın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın somut gerçeklerden —— düzenlediği dava dilekçesini tümüyle reddettiklerini, iş sahibi temerrüde düştüğünden ve sözleşmeye aykırı işlemleri neticesinde davanın reddi gerektiğini, ———-yapılacağı yerin veyahut sözleşme ile kararlaştırılan yerin, davacının yerleşim yerinin yetkili mahkeme olacağını, bu sebeple yetki itirazlarının olduğunu, dava dilekçesinde davacı ——- herhangi bir sözleşme bulunmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, ticari davalarda zorunlu dava şartı —- başvurusunun yerine getirilmediğini, taraflarının herhangi bir arabuluculuk sürecine dahil edilmediğini, bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TBK 473,476, 477, 479 hükümleri gereği iş bu davanın kabulünün mümkün olmadığını, temerrüde düşenin davacı olduğunu, müvekkilin gerek şifahen gerekse de ihtarname süreçlerinde en başta davacıya sorumluluklarını hatırlattığını, temerrüde düşürdüğünü, ayrı ruhsat alınmış olup, —— ilişkin işlemlerin tamamlandığını, dairelere ilişkin ruhsatın süresinin devam ettiğini, —– yapılmış olup —– başladığı iddiasının hukuka aykırı olduğunu, davacı yanın kendilerinin de tespit raporu aldırılmasını talep ettiğini, eksik iş iddialarının, imalatla alakalı olmayan hususlar olduğunu, müteahhitin davacıya kendilerinin de tespit yaptırmasını teklif ettiklerini, taraflar arasında akdedilen ——- hakediş listesi veya ödeme listesi belirtilmediğini ama ne kadar ödeneceğinin belli olduğunu, raporun bilirkişilerce mahkeme heyeti huzurunda yapılan keşif ve ——– sonra oluşturulduğunu, —- Md. 5 açıkça —- tarihini belirtmekte olduğunu ve 16. maddede paylaşım —- işaret ettiğini, davacı yanın ihtarnameleri sonrası bir sözleşmeye aykırılık daha yaparak ————-kendi adına irtifaklandırdığını, —— 6. maddenin müteahhide 3. kişilere satış hakkı tanıdığını, sözleşmenin müvekkilinin de haklarını koruduğunu, —– —– süresinin dolmadığını, —— kar getirecek diye protkolde bir madde bulunmadığını, ———- için anlaşıldığını,—— durdurma hakkının —– verilmiş bir hak olduğunu, müvekkilinin kendi başına irtifaklandırma yapamayacağını, vekaleti bulunmadığını,———- rağmen tüm ————- hale getirildiğini, davacının yerine getirmediği sorumlulukların davanın açılmasına neden olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmeden kaynaklı ayıplı ifaya dayalı alacak davasıdır.
——– karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşlmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların —– ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
TTK’nın 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nun 4(1)-a ve devamı bentlerinde yazılı uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65(2) maddesinde “——- mesaiye,—- bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 66. maddesi uyarınca serbest meslek mensuplarının aldıkları bedeller yönünden Vergi Usul Kanunu Hükümleri gereğince serbest —— düzenleyebilecekleri, serbest meslek mensuplarının tacir olmadıkları, buna bağlı olarak fatura düzenleyemeyecekleri ve beraberinde ticari defter tutmak zorunda olmadıkları birlikte değerlendirildiğinde serbest meslek mensuplarının tacir sayılmaları mümkün değildir.
Somut olayda; davacının —— sahibi olarak——, davalının yüklenici olduğu, davacı ile davalı arasında ————-, davacı ile ilgili yapılan araştırmalarda, gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı, —- mükellefiyet kaydının bulunmadığı, —- kaydının bulunmadığı dolayısıyla tacir olmadığı tespit edilmiş olup davacının işinin niteliği gereği tacir olmadığı gibi ticari iş yeri niteliğinde bir iş yerinin bulunmadığı açıktır. —-
Davacı tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme ve ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın yukarıda tanımlanan mutlak ticari davaya konu olabilecek ticari iş niteliğinde olmamasının yanında taraflar arasında nispi ticari davaya konu olabilecek bir ticari ilişki de yoktur.
Her ne kadar davacı hem kendi adına hem de——- olarak dava açmış ise de; yetkilisi olduğu şirketin davalı ile yapılan——- Şeklinde Taşınmaz —— Sözleşmesi ile bir ilgisi yoktur. Kaldı ki bu şirket yönünden hem husumet hem de — şartı ayrıca değerlendirileceğinden bu davadan tefrikine karar verilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4 ve 5. maddelerindeki düzenleme nedeniyle davacı tarafın tacir olmadığı gibi davaya konu anlaşmazlığın ticari iş niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla somut davada uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği ile dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin ——— Mahkemesine ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli—-Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.