Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2023/752 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/51 Esas
KARAR NO:2023/752
DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/01/2021
KARAR TARİHİ:05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 6.7.2020 tarihinde —-ifa edilecek olan sözleşme gereğince, davalı satıcı 100.000 adet —— önlük imalatı ve teslimi hakkında anlaştıklarını, teslim edileceği belirtilen mallara ilişkin olarak —— ödeme yapılacağı hususlarında karara varıldığını, davalı tarafın, 6.7.2020 tarihinde 1.296.000,00 TL tutarında fatura tanzim ettiğini ve müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin sözleşmede öngörülen teslim tarihi olan 6.7.2020’de sözleşmede adı geçen —– gitmesine rağmen ürünler teslim edilmediğini, borçlu davalının, temerrüte düşmesinin ardından 24.7.2020 tarihinde teslimatı gerçekleştireceğini iddia ettiğini, ancak 24.7.2020 tarihinde de borçlu davalıdan kaynaklanan sebeplerle teslimat gerçekleşmediğini, görüleceği üzere davalı tarafından teslimat gerçekleştirilmediğini, müvekkil şirketçe teslim alınmayan ürünler için ödeme yapıldığını ve neticeten davalı taraf sebepsiz zenginleştiğini, müvekkili şirketinin borçlunun temerrüte düşmesinin ardından sözlü olarak ihtarda bulunmasına karşın, borçlu tarafça ileri bir teslimat tarihi daha öngörüldüğünü, müvekkili şirketin tüm iyi niyetiyle ikinci teslimat tarihinde teslim için öngörülen yerde bulunduğunu ancak davalı tarafın kusuru nedeniyle teslimat yine gerçekleşmediğini, bununla birlikte teslime konu mallar da ayıplı mal niteliğinde olduğunu, sözleşmeden müvekkili şirketçe beklenen fayda sağlanamayacağının da açık olduğunu, görüleceği üzere 24.7.2020 tarihinde fesih gerçekleştiğini, ancak müvekkilinin bir kısım ödemelerinin feshe rağmen davalı uhdesinde kaldığını, müvekkilinin ürünleri satın almamasına ve satın almamasında haklı bir neden olmasına rağmen iade edilmediğini, müvekkilinin yapmış olduğu kısmi ödemeler, sözleşmenin feshedilmesine, sözleşmeye konu ürünleri satın almamasına ve satın almamasında haklı bir neden olmasına rağmen davalı tarafça iade edilmediğini, davalarının kabulü ile, sözleşmeden döndüklerinin tespiti ile, sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında müvekkili şirketçe yapılan kısmi ödemelerin, davalıdan tahsili ile her bir ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizleri ile birlikte iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların ——– alım-satımı konusunda anlaşma yaptıklarını, sözleşmenin, eser sözleşmesi olduğunu, sözleşmede 100.000 adet önlüğün niteliği, ödeme şekli, kontrolü, saklama koşulları ve teslim yeri kararlaştırıldığını, yani tarafların sözleşmede ne istiyorlarsa bunu sözleşmeye eklediklerini, davacının sözleşme konusu malları, depoda hazır edilmediğini iddia ettiğini depoda gördüğünü, muayene ettiğini ve sonrasında sözleşmeyi imzaladığını, hal böyle iken davacının malların ayıplı olduğuna ilişkin iddiasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının malın ayıplı olduğuna ilişkin basiretli tacir olarak süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, sözleşme ile bağlı kalıp ödeme yaptığını, bono verdiğini, davacının malı kontrol ettiğini ikrar ederken ayıp ile ilgili ihbarda bulunmadığını da aynı zamanda ikrar ettiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacının sözleşmede belirtilen tarihlerde ödeme yapmaması nedeni ile malı 06.07.2020 günü teslim etmekten kaçındığını, davacının da kabulünde olan sözleşmenin “fiyat ve ödeme” başlıklı bölümünde davacının 06.07.2020 tarihinde 500.000 TL ödeme yapması gerekirken 475.000 TL, 07.07.2020 tarihinde 200.000 TL ödeme yapması gerekirken ödeme yapmadığını, 08.07.2020 tarihinde 25.000 TL ödeme yaptığını, 10.07.2020 tarihinde 70.000 TL ödeme yaptığını, 16.07.2020 tarihinde 596.000 TL ödeme yapması gerekirken 420.000 TL ödeme yaptığını, tespit davasının dinlenebilmesi için hukuksal bir ilişki ile hukuki yararın bulunması zorunlu olduğunu, hukuki yararın varlığı ise davacının bir hakkının veya hukuki durumunun bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte olması, tespit hükmünün bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olması halinde kabul edilebileceğini, görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararın olmadığını, davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, davanın eksik harçla açılması nedeni ile usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında imzalanan 06/07/2020 tarihli Satış Sözleşmesi uyarınca ürünlerin davalı satıcı tarafından zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı olarak tek taraflı sözleşmeden dönüldüğünün tespiti ile sözleşmeye konu ürünlerin ayıp olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebidir.Taraflar arasında ———– önlük satışı konusunda sözleşme imzalandığı, toplam satış bedelinin 1.200.000,00 TL olarak belirlendiği (KDV hariç) ödeme şeklinin 06/07/2020 tarihinde 500.000,00 TL, 07/07/2020 tarihinde 200.000,00 TL, 16/07/2020 tarihinde 596.000,00 TL olacağı, teslim tarihinin 06/07/2020 tarihinde ——- teslim edileceği konusunda tarafların anlaşmaya vardığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan — Satış Sözleşmesi uyarınca —– teslimi konusunda tarafların anlaşmaya vardığı, davacı tarafın alıcı, davalı tarafın satıcı olduğu anlaşılmakla bahse konu sözleşme uyarınca davalı satıcının sözleşmede ön görülen teslim tarihi 06/07/2020 olmasına rağmen ürünleri zamanında teslim edip edemediği, sözleşmede belirtilen ürünlerin taraflar arasındaki anlaşma uyarınca kalite standart belgeleri gereği ayıplı olup olmadığı, davacı alıcının tek taraflı olarak sözleşmeden dönmesinin mümkün olup olmadığı ile ödenen bedellerin zamanında teslim şartı ile ürünlerin ayıplı çıkması nedeniyle davacıya iade edilip edilmeyeceği hususlarıdır.Dosya içerisine talimat yoluyla davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik 13/03/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Ardından mahkememiz tarafından davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik 16/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile aynı bilirkişi heyetinden 19/06/2023 tarihli heyet raporu alınmıştır. Davacı şirketin uyuşmazlık yılı olan 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu açılış ve kapanış tasdiklerinin ——-olduğu ve davacı lehine kesin delil niteliğine haiz olduğu tespit edilmiştir. Davacı alıcı firma tarafından davalı satıcı firmaya sözleşme gereği herhangi bir ödeme kaydı tespit edilememiştir, ancak dosya içerisinde —– Şubesine ait —— Şubesine ait 2 adet banka dekontunun incelenmesi sonucu davacı alıcı firmanın satıcı davalı firmaya toplamda 920.000,00 TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Mahkememiz tarafından davalı şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmiş, açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu bu haliyle TTK’nun 64-66 maddeleri, VUK’nun 220-226 maddelerine göre davalı lehine kesin delil niteliğine haiz olduğu tespit edilmiştir. Davalı firma tarafından davacı alıcıya istinaden 1.296.000,00 TL bedelli fatura düzenlediği, bunun karşılığında davalıya toplam 1.120.000,00 TL ödeme yapıldığı ve daha sonra 176.256,00 TL’lik fatura düzenlendiği ve sonuç olarak davacı alıcının davalı satıcıdan kaydi olarak 256,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu, taraflar arasında davacının alıcı, davalının satıcı sıfatıyla 100.000 adet ———- konusunda sözleşme imzaladığı, teslim tarihinin 06/07/2020 olarak belirlendiği, toplam bedelin 120.000,00 TL + KDV olduğu ve taraflar arasında bu haliyle satış sözleşmesi imzalandığı tespit edilmiştir. Davacı alıcının ayıp iddiası olduğundan hükme esas alınan bilirkişi teknik heyeti tarafından ——- önlüklerin, ayıplı olup olmadığı yönünde inceleme yapılmış ve sonuç olarak steril vaziyette tek tek jelatinli olarak teslim edilmesi gereken önlüklerin —- işlemine tabi tutulmadığı, kumaşının —– olması gerekirken —— kumaş olduğu, steril ve tek tek jelatinli ve bir kolide 50 adet olması gerekirken ambalajsız bir kolide 70 adet bulunduğu ve sterilizasyon işlemi yapılmadan kolilendiği, 100.000 adet olması gerekirken 6.300 adet olduğu, ——– belgelerinin olmadığı bu haliyle ürünlerin ayıp olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın sözleşmede belirlenen niteliklere haiz olmayan ürünleri teslim alma yükümlülüğü bulunmamaktadır, ancak satış sözleşmesi sonuçlarını hemen doğuran yani ani edimli bir sözleşme olduğundan bu sözleşmenin Fesih Yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmayıp ancak Dönme Yoluyla sona erdirilebilir. 6102 sayılı TTK’nun 18/3 maddesi “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüte düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar ve ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” maddesi uyarınca davacı tarafın dönme iradesine yönelik herhangi bir ihtarnameye rastlanılmamış ise de davanın açılmasıyla birlikte davacı alıcının, davalı satıcıya yönelik dönme iradesini beyan ettiği ve davalının da bundan haberdar olduğu kabul edilmiştir. Dosya içerisindeki ———- Şubelerine ait dekontların incelenmesi sonucu davacı alıcı tarafından davalının hesabına 920.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı ancak bunun karşılığı olarak herhangi bir mal teslim edilmediği anlaşılmakla taraflar arasında imzalanan sözleşmenin dava tarihi itibariyle dönme yoluyla sona erdiğinin tespiti ile ödenen bedelin iadesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE
1-Taraflar arasında imzalanan 06.07.2020 tarihli Sözleşmeden davacı tarafın açılan dava ile Dönme Yolu ile Sona Erdiğinin KABULÜNE
2-Davacı tarafından ödenen toplam 920.000,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte davalı tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine , FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİNE REDDİNE
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 62.845,20 TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 59,30 TL peşin harç ile 22.132,44 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 40.653,46 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 22.132,44 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan, 6.000,00 TL bilirkişi gideri, 59,30 TL başvuru harcı ve 250,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.309,30 TL’nin, davanın kabul edilen kısmına isabet eden 4.478,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan, 140,50 TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına isabet eden 40,76 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca ve davacı lehine taktir edilen 131.200,00 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davanın red edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca ve davalı lehine taktir edilen 58.400,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak duruşmaya e duruşma marifetiyle katılan davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2023