Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2021/987 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/488 Esas
KARAR NO: 2021/987
DAVA: Şirketin İhyası (TTK 547. Maddesine göre )
DAVA TARİHİ: 06/06/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin dava dışı —–yaptırdığını, davalı tarafça periyodik yapımlarının yapıldığını, ——- asasörde meydana gelen iş kazasında yaralanan işçilerin —– ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat davaları açtıklarını, müvekkili şirketin işçilere yaptığı, ödemeler nedeniyle davalının kusuru oranında sorumluluğu nedeniyle —— dosyasında rücu davasının açıldığını, dava dışı şirketin terkin edildiğinin öğrenildiğini, davaya devam edilebilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini bildirmiş,—— verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin TTK.32 madde hükümlerine göre usulüne uygun işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını bildirmiş, davanın husumet yönünden reddine, müvekkilinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. Maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin tüzel kişiliği —– terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.
—— gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, şirket merkezinin yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava, —— tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen davaya konu—-, davacı ve terkin edilen şirket arasında — dosyasında görülen davanın sonuçlandırılması amacıyla ihyası istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen —-kaldırılmış, söz konusu kaldırma ilamı doğrultusunda yargılama yapılarak, dava sonuçlandırılmıştır.
Davaya konu —kapsamında yapılan tasfiye sonucunda —- — terkin edilmiştir.
Davacı tarafın —- sayılı dosyasında dava dışı terkin edilen şirkete karşı —– tarihinde açtığı davada yapılan yargılama sırasında ilgili mahkeme tarafından davacı tarafa şirketin ihyası için dava açılması konusunda süre verilmiştir.
—- uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.—–
Davalı——- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun davanın varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı—– yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile —- dosyasında davanın görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere son tasfiye memuru davalı —-görevlendirilmesine karar vermek gerekmiş, davalı —yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının—– açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı —- yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ——uyarınca KABULÜ İLE,
—-numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu— tarihinde —- kapatılan ——- sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla —– yeniden tescili ile ihyasına,
2-İhya kararı doğrultusunda ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere terkinden önceki tasfiye memuru —— görevlendirilmesine,
3-Kararın —– tescil ve ilanına,
4-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 18,50 TL harcın davalı tasfiye memuru —– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf yararına takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru —— alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 265,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 336,80 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru——- alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
lişkin olarak taraf/davacı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021