Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2023/735 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO 2021/475 ESAS
KARAR NO:2023/735
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ:08.07.2021
KARAR TARİHİ:03.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——– şubesine ait çeki yaptığı inşaat işlerinin alacağına karşılık aldığını, davacının inşaat işleri ile uğraştığı için (inşaat işlerinin ağır maliyetler gerektirmesi nedeni ile) ve iş arkadaşı olan————– olan 20.000,00-TL borcundan dolayı 2019 yılı mayıs ayı içerisinde maddi zorluğa düştüğünü, müvekkilinin borçlu olduğu şahıs ——-müvekkiline baskı yapmaya başladığını ve müvekkilininde bu baskıdan kurtulmak adına elinde bulunan ve meşru hamili olarak alacağına karşı iktisab ettiği dava konusu çeki paraya cevirme arayışı içerisine girdiğini, anılan çeki, müvekkilin arkadaşı olan —— isimli şahıs paraya çevirmesi hususunda yardımcı olabileceğini bu konu ile ilgili çeki nakite belli bir oran ile paraya çeviren bir tanıdığının olduğunu beyan ettiğini, —– olan borcundan bunalan ve maddi zorluk çeken müvekkilinin —– isimli arkadaşının tanıdığı, çeki paraya çevirecek olan şahıs ile görüşmesini ve çeki paraya çevirmesini istediğini söylemesinin akabinde — tarihinde —— ve müvekkilinin bir araya toplandığını ve — bulduğu çeki paraya çevirecek kişi olan —– isimli şahıs ile ——– araya gelerek, müvekkilinin 100,000,00-TL’lik çekini —–teslim ettiğini, çeki teslim alan davalı ——- nakit parasının yanında olmadığını, bankada olduğunu ve çek bedelinin 60,000,00-TL olarak çek ile beraber ancak bankaya gidip parayı çekmesinin akabinde ödeyebileceğini söylemesi üzerine, zaten borçlu olduğu ve —- olan borcundan dolayı çeki paraya çevirme eğilimi içerisinde hareket eden müvekkil —– ile —– 100.000,00-TL bedelli çeki teslim ettiğini ve 60.000,00-TL—— anılan çeke karşılık nakit olarak elden ödeyeceği parayı beklemeye başladığını, aradan geçen 1 saatten sonra müvekkili ——-isimli şahısları arayarak 60.000,00-TL parayı beklediğini neden paranın geciktiğini sorduğunu, —— getireceği 60.000,00-TL nakit paranın 20.000,00-TLsini ——- verdiğini, 40.000,00-TL’yi EFT ve havale saati geçtiği için yarın (09.05.2019 çeki teslim aldıktan bir gün sonra) ödeyeceğini söylediğini, müvekkili ——– 20.000,00-TL’sini aldığı için geriye kalan 40.000,00-TL’ninde —— tarafından ödeneceğini düşündüğünü ancak davalı çeki götürdükten sonra çekin bedelini müvekkil ——– ödemediğini, Tüm yukarıda beyan edilen ve mahkeme tarafından re’sen göz önüne alınacak nedenler ile işbu haklı davanın kabulü ile dava konusu çekten bakiye kalan 72.500,00-TL bedelin dava tarihinde itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı olan müvekkiline verilmesini, tüm yargılama giderleri ve arabulucu ücreti, avukatlık vekalet ücretlerinin davalı olan tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı —— dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı —- cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kambiyo senedine (çek) dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin müşterisinden yaptığı inşaat işlerine karşılık aldığı 100.000,00-TL bedelli çeki, iş arkadaşı olan ——- olan 20.000,00-TL’lik borcunu ödemek için, kırdırmak amacıyla davalıya verdiğini, davalının çeki alıp gittiğini ve ortadan kaybolduğunu, bu çekten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalı, davaya cevap vermemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davaya konu çekin ibraz edilip edilmediği, ödenip ödenmediği araştırılmıştır.
Davadaki ihtilafın; davacı tarafın davaya konu çek yönünden davalı tarafa bir borcunun olup olmadığı, çek bedelinin kısmen yahut tamamen ödenip ödenmediği, ödenen bedel var ise bedelin davacıya iadesinde yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.Davaya konu çekin ibraz edilip edilmediği, karşılığının ödenip ödenmediği sorulmuş, ——gelen cevaba göre; —— esas sayılı dosyasında konulan tedbir nedeni ile çekin karşılığının ödenmediği, çeki ibraz edenin —— Olduğu, ibraz tarihinin —-olduğu; —— sayılı dosyasında; davacı —-hasımsız olarak dava konusu çekin iptali için dava açtığı, çekin ibraz edilmesi nedeniyle kendisine istirdat davası açmak üzere süre verildiği, davacının istirdat davasını ———- sayılı dosyasında açtığı, dosyanın yapılan incelemesinde; davacısının —- davalısının ————–Olduğu; davanın istirdat davası olu———– şubesine ait, ——- bedelli” çek olduğu, yargılamanın devam ettiği, duruşmasının en son 15/02/2023 tarihine bırakıldığı; çek fotokopisine göre çekte davacıdan sonraki ciranta olan ———— kaydının geldiği, incelenmesinde bu şirketin davalı ————- bir bağlantısının bulunmadığı, yine çekte davalının cirosunun bulunmadığı anlaşılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Ancak davalının alacağı kambiyo senedine dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. ————Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. ———–Türk Medeni Kanunun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikle, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk B.K. hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir. ———-Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı davalı ile arasında bir alacak-borç ilişkisi olmadığını, davaya konu çeki kırdırmak için davalıya verdiğini, davalının çeki komisyon karşılığı kırıp kalan bedeli kendisine vereceğini iddia etmekte ise de; çeki davalıya verdiğine dair bir ispat vasıtası ileri süremediği, çekin arkasında davalının cirosunun bulunmadığı, bu itibarla menfi tespit davasında davalının taraf sıfatının bulunmadığı, davacının menfi tespit davasını çekteki cirantalara karşı açabileceği anlaşılmakla menfi tespit yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; istirdat davası yönünden ise çek karşılığının ödenmediği, istirdat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, istirdat talebi yönünden davanın esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının menfi tespit davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının istirdat davasının sübut bulmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 227,60-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03.10.2023