Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2022/831 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/422 Esas
KARAR NO: 2022/831
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2021
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu arasında bir ticari ilişki mevcut olup, müvekkilinin, borçlu şirket aleyhinde ekte bulunan fatura ve borçlu/davalının dava öncesi yapmış olduğu ödeme dekontlarından anlaşılacağı üzere—- alacaklı olduğundan, taraflarınca —- takip başlatılmış ancak yetki itirazı neticesinde takip—— almış olduğunu, ancak davalı/borçlunun borca itirazı neticesinde icra takip dosyası durdurulmuş olup, bu bağlamda ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk prosedürü işletilmiş davalı/borçlu ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamamış olduğunu, başlatılan icra takibinde müvekkilinin alacağı muhtelif tesisat malzemesi ve işçilik alacağına dayalı düzenlenen faturaya dayanmakta olup, Kaldı ki borçlu/davalı fatura borcuna ilişkin iki kez ödeme yapmak suretiyle borcu kabul etmiş olduğunu, zira fatura — ödemekten imtina etmiş olduğunu, bu nedenle karşı tarafın borca itirazı son derece kötü niyetli olup, Mahkemece müvekkili şirketin ticari defter kayıtları incelendiği takdirde bu durumun anlaşılacağını, ticari defter kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde davalının müvekkile borçlu olduğu hususu kesin delil ile ispat edilmiş olacak olup, bu noktada müvekkili şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesini talep etmekte olduğunu, Kaldı ki davalı şirketin ticari defter kayıtları da şayet usulüne uygun tutulmuş ve eksiksiz düzenlenmiş ise; müvekkil şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu gerçeğinin davalının ticari defter kayıtları ile de ispat olunacağını, bir diğer hususunda borçlu olduğu sabit olan davalının, müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak maksadıyla icra takibine haksız olarak itiraz ettiği hususu olduğunu iddia ederek, Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabul edilerek davalı/borçlunun —— yaptığı itirazın iptal edilerek, takibin devamına karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle takibin devamına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine —- dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı Şirketçe HMK.116′ da sayılan ilk itirazların ileri sürülmediği ve cevap niteliği taşıyan herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında mal/hizmet ilişkine dayalı ticari ilişki bulunup bulunmadığı varsa bu ilişki kapsamında davacının fatura alacağına istinaden başlatılan takipte takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığı varsa miktarı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, takibin — asıl alacak ve alacağa işletilmiş faizlerin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, davanın —- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı —-üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı —- harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı yan aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; davacı —— alacaklı durumda bulunduğu kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller ve hükme denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; gerek davacı tarafın kendi lehine kesin delil vasfına haiz usulüne uygun tutulan ticari defterleri gerekse dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu dayanak faturanın davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, ayrıca davacı Firmaca Davalı Şirket adına düzenlenmiş ve takip dayanağı yapılmış olan, ——- davalı şirketçe yasal nitelikli herhangi bir itiraza konu edilmeksizin ilgili dönem ——davacı firmadan mal ve hizmet alımı olarak beyan edilmiş olduğu, hal böyle olunca davacı tarafın faturaya konu malı davalıya teslim ettiği ve alacağını ispatlamış olduğu artık varsa bir ödeme davalı tarafça iddia ve ispat edilmesi gerektiği, ayrıca —–kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten —– asıl alacağı bulunduğu anlaşılmakla bu alacağa yapılan davalı itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği anlaşılmış, faturaya dayalı cari hesap alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen asıl alacağın taktiren % 20 oranında belinlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —— yapmış olduğu itirazın iptali ile, —- asıl alacak ve takip dosyasında talep edilen oran ve cins üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.574,85-TL harçtan başlangıçta alınan 393,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.181,13-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 393,72-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 50,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.250,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..18/10/2022