Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2022/951 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/415 Esas
KARAR NO: 2022/951
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— ithal ettiği çeşitli —— davalıya mal satışı yaptığını, taraflar arasındaki alım satımın, davalının mal talebini sözlü olarak bildirmesi bunun üzerine müvekkili tarafından her bir sipariş üzerine —— davalının da bu sözleşmeyi kaşeleyip imzalayarak müvekkiline göndermesi ardından müvekkilinin malın faturasını ve irsaliyesini, malı davalıya göndermesi şeklinde gerçekleştiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin — maddesine göre müvekkilinin davalıya —– faturayı tanzim ederek tebliğ ettiğini, davalının faturayı iade ederek ödememesi üzerine—- dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, öncelikle taraflar arasındaki —– taraflar arasındaki ihtilaflarda, —- Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağının ifade edildiğini, buna göre davalı tarafın icra dairesinin yetkisine olan itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, yetki itirazının reddi ile davalı tarafın haksız itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresi—— olmakla bu yer icra dairelerinin yetkili olduğunu, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı ile iddia edildiği gibi belge akdetmediğini, şirket temsilcisinin yetki düzenlemesinin yapıldığı yazılı bir belgeye imza atmadığını, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddine aksi halde taraflar arasında belirtildiği şekilde ticari ilişki bulunmayıp yazılı belgeye imza atılmadığından davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasında mal alım satım ilişkisinden kaynaklı kur farkı alacağından doğan faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının —— yaptığını, taraflar arasında mal satışına ilişkin — sözleşmesi düzenlendiğini ve malın davalıya teslim edildiğini, akdi ilişkinin —- olduğunu, ——- üzerinden tanzim edilen—– faturalarının ödeme tarihinde davacı —–tarafından tespit edilen ———- arasında fark doğacak olur ise bu takdirde ——- faturasının —- olarak ayrıca tahsil edileceği hükmünün yer aldığını, söz konusu —- sebebiyle davalıya—- faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından iade edilen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında kur farkı ödeneceğine dair yazılı bir sözleşme olmadığını, davalının fatura karşılığı mal satın aldığını ve bedelinin ödendiğini, davacının fatura bedellerini tahsil ederken —— farkı alacağı hususunda ihtirazi kayıt koymadığını, davacının kur farkı talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davamıza konu—- Esas sayılı dosyasının getirtilip incelenmesinde, —- fatura alacağı dayanak gösterilmek sureti ile —- işlemiş faiz olmak üzere toplam— tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalı şirkete ödeme emrinin — tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde —- tarihinde yetki ve borca itiraz edildiği, itirazın takip alacaklısı şirkete tebliğ edilmediği , — yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı , mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– kararı ile takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, —–kararı ile mahkememizin yetkili olduğu gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozmadan sonra mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine, —–Dava—- farkından kaynaklanan alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır. Dosya içeriğindeki davalı —— kaydedilen faturalar mali mevzuat gereği —- üzerinden düzenlenmiş ise de, —- düzenlendiği görülmektedir. Bu durumda çekle yapılan ödemelerden —– talep edilemeyecek ise de, havale yada elden yapılan ödemeler yönünden farkın istenebileceği gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın tamamen reddedilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile bozularak mahkememize gönderilmiş, bu kez de —–sırasına kaydedilmiştir.
Taraflarca talep edilen deliller toplanmış, her iki tarafın da tacir olması ve davanın niteliği gereği tarafların ilgili yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, inceleme gün ve saati duruşmada hazır bulunan her iki tarafa da bildirilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış, her iki tarafça da inceleme gün ve saatinde defterler hazır edilmiş, tüm dosya kapsamı ve sunulan defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi —— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından dosya kapsamına sunulan raporlarda özetle; —– tarihli ödemelerin banka havalesi ve tahsilat makbuzu yolu ile yapıldığı, bundan kaynaklı—— belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; —– davacı ile davalı arasında mal satışına ilişkin sözleşme düzenlendiği, malın davalıya teslim edildiği ve mal bedelinin ödendiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın fatura tarihleri ile ödeme tarihleri arasındaki vade farkından kaynaklı, davacının kur farkı talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, cari hesaba kaydedilen ve ödemede kullanılan çeklerde vade bulunduğu, davacının da ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki kur farkını talep ettiği, ancak çeklerin cari hesaba kaydedilmesi esnasında veya çeklerin davalı tarafından ciro edilmesi esnasında, davacının ihtirazi kayıt koymaksızın çekleri aldığı, bununla birlikte davacı tarafın, çeklerin fiili olarak ne zaman tahsil edildiğini, yani ne zaman ödendiğini ispata yarayacak bir belge sunmadığı; bu suretle davacının çeklerden —— alacağı talep edemeyeceği, bozma ilamı doğrultusunda elden veya havale yolu ile yapılan ödemelerde kur farkının bilirkişi tarafından hesaplandığı anlaşılmakla; hesaplanan bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
——sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE, Takibin —– olarak DEVAMINA
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine
-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-Davacı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen 25,20 TL başvuru harcı, 249,55 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 104,00 TL peşin harcın toplamı olan toplamı olan 378,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Davacı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen tebligat/müzekkere/bilirkişi ücreti toplamı 2.439,20 TL yargılama giderinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen 121,96 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davalı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen 16,00 TL yargılama giderinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen 15,20 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafından bu dava sebebiyle sarf edilen 249,55 TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 104,00 TL peşin harcın toplamı olan 353,55 TL’den, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının mahsubu ile, 272,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.114,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, kabul miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
8-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022