Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2022/830 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2022/830

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı—– tarafından sigortalanmış olan ve —–plakalı araç, 20/01/2020 tarihinde müvekkile ait —–plakalı araca çarpmış ve —–ilçesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, somut olayda —–23.09.2010 tarihinde yayınlanan —– nolu sektör duyurusu uyarınca; —– tarafından araçta oluşan hasar onarım miktarının tespiti yapılmıştır. Bu kaza sonucunda, müvekkilin aracında oluşan hasar onarım bedeli, ekte sunulan——tarafından düzenlenen —— raporuyla KDV dahil 38.874,59-TL TL olarak tespit edildiği, bu hizmet için ——şirketine fatura karşılığı 688,08 TL ödendiği, TBK’um 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, ayrıca meydana gelen kazada müvekkilin aracında değer kaybı da meydana gelmiş olup, şimdilik değer kaybı alacağının 10,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazmini talep ettiği, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğu açık olduğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesinin 17. fıkrası “Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili —– tarafından düzenlenmiş, örneği ——tespit olunacak rapor, sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesindeki kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir. —–tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir” hükmüne göre, —— tarafından düzenlenen raporlar birinci dereceden delil niteliğinde olduğu, kazadan sonra düzenlenen —— raporu sunulduğu, söz konusu kaza neticesinde müvekkilimizin aracında meydana gelen hasar onarım bedelinin tazmini amacıyla 06/03/2020 tarihinde —– Sayılı dosya ile başvuruda bulunmuş idik. 16/09/2020 tarih ve ——Sayılı karar ile sayın —–başvurusunun usulden reddine karar verdiği, 25/09/2020 tarihinde——sayılı başvuru ile İtiraz —– Heyetine başvurduğu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin tazmin edilmesi gerektiği, tarafımızca davalıya 04.02.2020 tarihinde ihtarname gönderilmiş ve 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesi veya ihtarnamede belirtiler hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş olmasına rağmen, davalı kendisine 04.02.2020 tarihinde tebliğ edilen ibtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ve değer kaybı bedelini ödemediği, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan hasar onarım bedelinin ve değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun başvuru şartı yerine getirilmediğinden davacı tarafın taleplerinin reddi gerektiği, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiği, zarar görenin, —– sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabildiği, “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde —– sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar” davanın kabulü anlamına gelmemek üzere; kusur oranlarının tespiti bakımından sayın mahkemenizce dosyanın ——kurumuna sevk edilmesi gerektiği, Trafik sigortası genel şartlarının a.6(b) maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerden olduğu, kabul manasında olmamak üzere, davacının gerçek zararının tespiti gerektiği, bu sebeple, sayın mahkemenizce dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu hasarın tam olarak belirlenmesi için eksik evraklar müvekkil şirkete kazandırılmadığı, bu anlamda kaza tespit tutanağı, ehkliyet ve ruhsat örneklerinin dosyaya sunulması gerektiği, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle 20/01/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası araçta meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında davacıya ait—- plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde—- poliçesi ile teminat altına alınan—– plakalı aracın 20/01/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı ait araçta oluşan hasar nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı, davacının hasar ve değer kaybı bedelini davalıdan talep koşullarının bulunup bulunmadığı, faizin nevi ve temerrüt tarihi hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle tarafların kusur oranlarının tespiti yönünde mahkememizce resen—– bilirkişiye dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi ——tarafından 02/09/2021 tarihli düzenlenen kusur raporunda özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı —– plaka nolu araç sürücüsü—–olayda 6/8, 1075 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait—– plaka nolu araç sürücüsü ——olayda 2/8, 025 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —– plaka nolu aracın kaza nedeniyle toplam zararının 14.864,61 TL (On dört bin sekiz yüz altmış dört Lira altmış bir Kuruş) olup, davalı taraf 6/8 oranında kusurlu olduğundan, bu miktarın 11.148,50 TL’sinden sorumlu olacağı, araçta değer kaybı zararı, aracın km.si ve geçmiş hasarlarından dolayı meydana gelmeyeceği, davacı taraf, davalının 475 kusuru oranında 11.148,50 TL’sinin Trafik Kanununun 99/1 Md. gereğince; davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, işlemiş yasal faizi ile birlikte talep edebileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı beyan itirazlar ile mahkememizce raporun incelenmesinde raporun denetime elverişli olmadığı hususu gözönüne alınarak dosyanın mahkememizce resen seçilecek başka bir hasar ve kusur alanında —– bilirkişiye tevdine karar verildiği, bilirkişi —- tarafından düzenlenen 24/03/2022 tarihli raporda özetle; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —— plaka sayılı araç sürücüsü) dava dışı —- (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, dava konusu araç sürücüsü davacı —– (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Kolluk Görevlileri tarafından hazırlanan ve ilk tepsitleri içeren —–Kaza Sıra Nolu Ölümlü-Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve Krokide; olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, vakitn gündüz olduğu, olay mahallinin trafik işaret levhası bulunmayan dört yönlü kontrolsüz kavşak olduğu, dava konusu aracın diğer araca göre sağdan gelerek kavşağa girdiği, dava konusu aracın ön kısmı İle diğer aracın sağ yan kısmına çarptığı hususu da dikkate alındığında, dosya kapsamında bulunan 02/09/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranlarına tarafımca uyulduğu (Bu raporda; sürücü —– 9675 oranında kusurlu olduğu, sürücü ——%25 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir) hasar yönünden 20/01/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, olay yeri hasar fotoğrafları ile ——plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın uyumlu olduğu, söz konusu —— plaka sayılı——model aracın toplam hasar tutarının orijina) parça kullanılarak fen ve sanat kurallarına göre onarılması durumunda KDV dahil 21.874,39 TL olabileceği, davalı taraf sürücünün (——-) %75 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle; ((21.874,39 TL Hasar Tutarı) %75 kusur oranı ” 16.405,79 TL olabileceği, davacı adına hazırlanan 30/01/2020 hesaplama tarihli—— Raporunda Çerçeve Göstergeler Paneli parçasının, davalı tarafa hitaben hazırlanan—— Raporunda bulunmadığı, değer kaybı yönünden ise davacı tarafın —– plaka sayili aracının, dava konusuü 20/01/2020 tarihinden öncesine ait dosya kapsamındaki belgeler ve tarafımca —–adresinden hasar geçmişi sorgulaması yapıldığında, sistemde kayıtlı 5 adet hasar kaydının bulunduğu görülmüş olup, geçmiş 17/07/2013 tarihli kazasındaki hasar kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında dava konusu kazada değer kaybına sebep olabilen aynı parçaların —–evvelce hasar almış olması nedeniyle, dava konusu kaza nedeniyle araçta değer kaybı oluşmayacağına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş olup alınan rapor ayrıntılı ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporu sonrası davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi gönderildiği, ıslah dilekçesinde özetle; “müspet zarar kapsamında, hasar onarım bedeline ilişkin (davalının %75 kusur oranına istinaden) 16.375,79-TL ve değer kaybı bedeline ilişkin 10,00-TL olmak üzere toplamda 16.385,79-TL ‘nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan 688,08-TL —— ücretinin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile mahkememizce denetime elverişli bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının dava dosyası kapsamındaki tüm bilgi-belgeler, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan Ölümlü-Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve krokideki tespitler, araçların çarpışma kanumları-hasar durumları, fotoğraflardaki hasar durumu, tarafların beyan ve itirazları gözönüne alınarak—– takiben gelerek dört yönlü kavşağa giren ve sağ taraftan gelen dava konusu araç sürücüsüne geçiş hakkını vermeyen —– plaka sayılı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu,—— takiben gelerek kavşağa giren —– plaka sayılı dava konusu araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, davalı sigorta şirketinin kazaya karışan —– plakalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde —–sigortacısı olduğu ve kusuru oranında verilen zarardan sorumlu bulunduğu, teknik incelemede davacıya ait aracın 21.874,39-TL hasara uğramasının makul olduğu, %75 kusur oranı üzerinden davalının hasar miktarının 16.405,79-TL sinden sorunlu olduğu, değer kaybı tazminatı talebi bakımından ise geçmişe dayalı hasar kayıtlarının bulunması, aynı parçaların daha evvel de hasar almış olması nedeniyle değer kaybının oluşmayacağına dair bilirkişi görüşüne katılarak bu talep yönünden davanın reddi yönünde değerlendirme yapılmış, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, —–ücreti talebinin de yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-16.405,79-TL hasar tazminatının 20/02/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Değer kaybı tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.120,62-TL harçtan peşin alınan 100,93-TL ile sonradan yatırılan 179-TL nin mahsubu ile kalan 840,69-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan yatırılan toplam 279,93-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacılar tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 97,25‬-TL tebligat ve müzekkere gideri, 688,08-TL —–ücreti ve 1.600-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.444,63‬‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen —— nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.