Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2022/50 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/397 Esas
KARAR NO: 2022/50
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 11/06/2021
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– göstermekte olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete —–hizmetleri sattığını, bu satışlar sebebiyle yine davalı tarafa birden çok
fatura tanzim edip gönderdiğini, ancak davalı taraf bu bedelleri tam ödemediğini, Davalı tarafa —–
tarihli faturalar gönderildiğini, bakiye alacaklar için davalı tarafa yönelik olarak —- sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından —- tarihinde borca, asıl alacağa ve ferilerine itiraz edilmiş ve bunun üzerine takibin durduğunu, açıklanan sebeplerle, fazlaya ilişkin haklarımız ıslah, ek dava ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının takip miktarının yüzdeyirmisinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yanan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt dışında distribütörleri bulunan ve bir çok yerel ve uluslararası şirkete ürün temini yapan alanında uzman bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin çalışmış olduğu şirketlere verdiği hizmet bakımından, alınan tüm hammaddelerin önemi büyük olup kaliteli ürün satın alma politikasını sıkı takip etmekte olduğunu, davacı müvekkili tarafından üretilen ürünler vaat edildiği kalite ve donanım yeterliliğini sağlamadığını, ayıptan bağımsız olarak davacı şirketin, davalı müvekkili şirkete satmış olduğu ürünler teknik anlamda hiçbir işlevi yerine getirmediğini, dolayısıyla davacı yan, edimine uygun ifayı gerçekleştirmediğini, bu nedenle davalı yan,
davacının sözleşmeye uygun koşullarda ürünün gönderilmesi halinde bir ödeme gerçekleştirmesi kendisinden bekleneceğini, ödemezlik defii hakkı ve fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu, itiraz edilen icra takibine ilişkin davacı yanca itirazın iptali davası açılmış ise de iş bu haksız davanın reddi ve davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, bakiye cari hesap/fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —-üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — davalının —- e-defter ve berat dosya kayıtları ile —kayıtları celp edimiş, —- tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle,——Davacı-Davalı şirket tarafından ibraz edilen —- yıllarına ilişkin ticari
defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı-davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı-davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Rapor içersinde detayları yazıldığı üzere, taraf ticari defterlerindeki ödeme/ tahsilat farkının—- olduğu iş bu farkın sebebinin; davalının davacıya — tarihinde yapmış olduğu —- ödeme olduğu, iş bu ödemenin
davacının ticari defterlerinde olduğu ancak davalının kendi yapmış olduğu ödemeyi kendi ticari defterlerinde kaydetmediği, iş bu ödemeyi davalının ticari
defterlerinde kayıt altına almasının gerektiği,
Rapor içersinde detayları yazıldığı üzere, taraf ticari defterlerindeki fatura farkının — olduğu, iş bu farkın sebebinin, davacının davalı adına düzenlediği toplam tutarının — olan faturalar olduğu, iş bu faturalar için davalının davacıya — ödeme yaptığı ancak iş bu faturaları davalının ticari defterlerine kayıt etmediği tespit edilmiş olup İş bu faturaları davalının ticari defterlerine kayıt altına alması gerektiği, Rapor içersinde detayları yazıldığı üzere; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin —-tarihinde başladığı, takip konusu fatura toplamının —olduğu, karşılığında davalının davacıya — ödeme yaptığı, neticesinde davacının davalıdan Takip tarihi itibariyle kaydi —-alacaklı olduğu, iş bu alacağın başlatılan takip ile aynı olduğu, Davacının takibi asıl alacak üzerinden takibi başlattığı, takip öncesi işlemiş faiz talep etmediği, icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise —- ait
bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile— üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; dava konusu takibe konu ——bedelli faturaların davalı şirket adına düzenlemiş olduğu, iş bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iş bu faturalar için tarafların —- bildirimini yaptığı—— davalının iş bu faturalara itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği ve davalının iş bu faturalar için —- ödeme yaptığı, iş bu faturalardan dolayı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, takip konusu olan diğer iki fatura ise —– davalı tarafından tamamı ödendiğinden davacının bu faturalar yönünden bakiye alacağının bulunmadığı, ancak davacı tarafından takipte buna yönelik bir talebin olmadığı anlaşılmıştır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip kendi defterlerine işlediği ve —- bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı beyanname vermekle ve dava konusu faturaları kendi ticari defter ve kayıtlarına işlemekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. —–Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dosyaya konu alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile,—- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Her ne kadar davalı vekili tarafından dava konusu faturaya konu malların usulüne uygun ifa edilmemesi sebebiyle reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davalı tarafından anılan faturalara ilişkin herhangi bir itirazın süresi içerisinde ileri sürülmediği anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazların itibar edilmemiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —–Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —-esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, —- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.176,88-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 208,09-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 86,14-TL harç olmak üzere toplam 294,23-TL harçtan mahsubu ile bakiye 882,65-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 208,09-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 86,14-TL harç olmak üzere toplam 882,65-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 90,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.057,80-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022