Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/346 E. 2021/837 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/346 Esas
KARAR NO: 2021/837
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/05/2021
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili—yetkilisi olduğu— malzemeleri anlamında—- —- şirketlerinden bir tanesi olup, —– alanda, —— firma ile birlikte çalışmakta ve yıllardır ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, müvekkili şirket ve yetkililerinin,—– etkilerini bir —-azaltabilmek ve banka çek limitlerini kullanabilmek amacıyla, ortak tanıdıkları vasıtası ile tanıştıkları—- — şahıslar ile masaya oturmuş olduklarını, bu şahısların, müvekkil şirketin kredi limitini kullanabilmesi için, çek karne geçmişi iyi olan, banka limiti yüksek firmalara ait çekleri müvekkil şirkete verebileceklerini ve bunun karşılığında da müvekkil şirkete ait çekleri alabileceklerini belirtmiş olduklarını, çeklerin ödeme günü geldiğinde de her iki tarafın da elinde bulunan çekleri ödeyeceğini söyleyerek müvekkil şirket yetkililerinde güven telkin etmiş olduklarını, müvekkili şirketin, çeklerini alacakları şirketleri araştırmış ve bu şirketlerin yıllardır ticari faaliyetlerini sürdüren, düzenli olarak çekleri ödeyen, banka kredi limitleri yanılgılı şekilde çok yüksek olan firmalar olduğunu öğrenmiş olduklarını ve bunun üzerine bu davalı şirketlere ait aşağıda bilgilerini yazmış oldukları toplam —– çekleri almış ve almış oldukları bu çekler yerine müvekkil firmaya ait çekleri teslim etmiş olduklarını, müvekkili şirketin organize bir şekilde dolandırıldığını, davalı firmalardan alınmış olan çeklerin ödeme günü geldiğinde çekler, davalılarca ödenmemiş ve şirket yetkililerine ulaşılamamış olduğunu, müvekkili şirketi yetkilileri konu hakkında derhal araştırma yapmaya başlamış olduğunu, çeklerini almış oldukları şirkete ve şirket yetkililerine ulaşmaya çalışmış olduklarını, ancak şirketlerin adreslerinde taşınmış olduğunu ve yetkililerinin telefon numaralarını değiştirdiğini ve bunun organize bir dolandırıcılık örgütü olduğunun farkına varmış olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle; öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise —- karşılığında tedbirren durdurma kararı verilmesine, davaya konu çekler bakımından müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılara yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki itibariyle menfi tespit davasıdır.
Davacılar vekili —- dilekçesi ile müvekkilinin talebi doğrultusunda dosyadaki tüm taleplerinden kendi hür iradeleri ile feragat ettiklerini bildirdiği görülmüş, vekaletnamesi incelendiğinde; feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacılar vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın davacılar tarafından yatırılan 10.018,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.959,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 28/09/2021