Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2023/45 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2023/45

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket adına —– tarihinde icra takibi başlatıldıktan sonra, davalılarca —- müvekkil şirket hesabına haricen ödenmiş olup, icra takibinden sonra yapılan ödemeler öncelikle alacağın ferilerinden düşüleceğinden, ödeme tarihi itibariyle dosyanın asıl alacak bakiyesi ——– olup dava bu rakam üzerinden açıldığı, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olup; taraflar arasında —- akdedilmiş ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirket elektrik kullandığı, davalı/borçlu şahıs ise, davalı/borçlu şirketin müdürü olup, davalı/borçlu şirketi münferiden temsile yetkili olduğu ayrıca, müvekkil şirket ile imzalanan ——Satış Sözleşmesi’nde de ticari kefaleti bulunmadığı, ancak ticari kefaleti bulunmasına rağmen takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davalı şirketin imzaladığı sözleşmedeki sözüne uymayıp faturayı ödememesi basiretli tacir ilkesiyle —-bir davranış olmadığı, kaldı ki, davalı şirket tahakkuk ettirilen faturaya 8 günlük sürede itiraz da etmediği, huzurdaki davaya konu icra takibine ise dayanak iki adet fatura bulunmakta olup; bunlardan ——– tüketimine ilişkin iken,—— tutarlı fatura cezai şarta ilişkin olduğu, davalının müvekkil şirket—-faturasını ödememesi hasebiyle yukarıda yazılı açık sözleşme hükmüne istinaden müvekkil şirket tarafından—– sözleşme feshedilerek davalı şirkete cezai şart faturası tanzim edilerek gönderildiği, açıklanan nedenlerle davalıların yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçluların % 20’den aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalılar vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde———– ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, bu iddiayı kabul etmediği, lakin —– tarihli ihtarnamenin davalı şahıs ve şirkete ayrı ayrı tebliğ edildiğini kesin olarak ispatlamak davacının yükümlülüğünde olup, davacı bu ————- çalışmış ise de, söz konusu alındı belgesi davalı şirket yetkilisi veya davalı şahıs tarafından imzalanmadığı, davacı tarafından davalıya temerrüt ihtarı sözleşmeye uygun olarak tebliğ edilmediği, bu yönüyle temerrüt gerçekleşmeden davacının fesih beyanı hükümsüz olduğu, bununla birlikte, —— tarihinde Türkiye’de Covid-19 vakalarının baş göstermesi üzerine, davacının ticaret yaptığı —- daralmaya girmesi sebebiyle —— arasında davalı şirket işyerini kapatmış ve çalışanlarını ücretsiz izne çıkarttığı, Covid-19 pandemisi sebebiyle tüm ticari sektörün ağır şekilde etkilenmiş olmasına rağmen, davacı şirket 2.000,00 TL eksik ödemeden bahisle, davalılardan 29.000,00TL’yi tahsil etmek için kötü niyetli davranmış ve sözleşmede ..——– TBK md 583’e aykırı olarak alınmış olan kefalet azami miktarı —- olmasına rağmen, davacı kötü niyetli şekilde —üzerinden … aleyhine icra takibi başlattığı, Lakin 6098 sayılı TBK’nın 583 maddesinde (MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. ) hükmüne yer verilmiş ise de sözleşme …———— olarak hazırlanmış olan sözleşme ile alınmaya çalışılmış ise de yasanın aradığı geçerlilik şekil şartı gerçekleşmediğinden, —- kefilliği geçersiz olduğu, davalı şirket,—— yarattığı ticari zorluklara rağmen tüm borçlarını ödemiş ise, davacı şirket fahiş gecikme zammı, faiz ve cezai şart adı altında taleplerde bulunarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığı, davacının sunmuş olduğu sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün belirlenebilir ve kesin olmaması, genel hüküm ifade edip sınırları geniş tutulacak şekilde düzenlendiğinden, diğer taraf aleyhine hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurmakta olup, herhangi bir bağlayıcılığı olmadığı, davalı …, davacı şirket temsilcisi—- ——–sonuna kadar karşılıklı— mesajları gönderilmiş ve alınmıştır, yani taraflar arasında ticari ilişki devam ettiği, bu kapsam, devam eden ticarete rağmen, davacını— sözleşmeyi fesih ettiğini iddaisı ise çöktüğü, lakin, sözleşmenin hem feshedildiğini iddia edip hemde ticari ilişkiye devam etmek kötü niyetin açık göstergesi olduğu, açılanan nedenlerle davanın reddine, icra Takibinin Durdurulmasına ve iptaline, davacı tarafından İcra takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki —sözleşmesi gereğince davacının davalıdan muaccel alacağı olup olmadığı, taleplerinin yerinde olup olmadığı, sözleşmedeki kefalet şartlarının geçerli olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlularının mahkememiz davalıları olduğu, başlatılan takibe karşı davalılar vekili tarafından gönderilen dilekçe takibe itiraz dilekçesi gönderilip takibin durdurulduğu, davanın — alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- duruşma ara kararı gereği dosyanın mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir ve bir elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmesine dair karar verildiği, bilirkişi Elektrik Mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen 07/05/2022 tarihli raporda özetle; tespit konusu—- —–yapılan incelemede tespit talep eden ve vekilinin —— yapılan incelemede yapılan iş miktarı— yukarıda yapılmış, tespiti yapılan işler fotoğraflanarak rapora eklendiği, tespit ve değerlendirmeler neticesinde tespit isteyen taraf tarafından yapılan işlere ait malzeme ve işçilik tutarı piyasa — göre—– olarak tespit edildiğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen seçilen Mali Müşavir ve dosyada inceleme yapan Elektrik mühendisi bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek bilirkişi heyeti raporunun tanzim edilmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/05/2022 tarihli ek raporda özetle; cezai şart koşulu geçerli kabul edilirse, son iki dönem fatura bedelinden dolayı sorumluluk ortaya çıkacağı, davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla;—- — Alacaklı olacağı, davalı Şirketçe, —- Takip tarihi sonrası tarih olan 20.07.2020 Tarihinde haricen yapılan —— Kısmi Ödemenin, Davacı Şirketinde talebi gibi davanın dayandığı takip dosyasının infazı aşamasında değerlendirilebileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu içeriği, taraf vekillerinin rapora karşı itiraz ve beyan dilekçeleri göz önüne alınarak dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek yeniden ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — raporda özetle; cezai şart koşulu geçerli kabul edilirse, son iki dönem fatura bedelinden dolayı sorumluluk ortaya çıkacağı, buna göre davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla;— —- Tüketim Fatura Bakiyesi *— Hesaplanan Cezai Şart Bedeli>)—-olacağı, davalı Şirketçe, 07.08.2020 Takip tarihi sonrası tarih olan 20.07.2020 Tarihinde haricen yapılan — Kısmi Ödemenin, davacı Şirketinde talebi gibi davanın dayandığı takip dosyasının infazı aşamasında değerlendirilebileceğine dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin abonelik sözleşmesi olduğu, davalının serbest tüketici olarak hareket ettiği ve davacı ile bu kapsamda sözleşme imzaladığı, davalının tacir olduğu, sözleşme imzalanırken basiretli davranması gerektiği, davalı tarafın genel işlem koşullarına yönelik itirazlarının tarafın tacir olması ve davacının— hizmet vermemesi nedeniyle dinlenebilir olmadığı, sözleşme ——–gereğince imzalayıp imzalamamakta özgür olunduğu, bu kapsamda iddiaların yerinde olmadığı, cezai şartın sözleşme şartlarına uygun olduğu değerlendirilerek davanın hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerle kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının—– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin — asıl alacak üzerinden ve yalnızca —-asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Hükmedilen asıl alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Takip tarihinden sonra 20/07/2020 tarihinde yapılan 10.150,00-TL lik ödemenin infaz aşamasında değerlendirilmesine,
2-Alınması gerekli 2.404,41-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL nin mahsubu ile kalan 2.345,12-TL nin davalılardan müştereken alınarak hazineye irat kaydına,
3-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —–davalılardan müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başlangıçta yatırılan 59,30-TL nin harcın davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 147,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, ve 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.206,65‬‬-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 2.162,517‬-TL nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —–göre belirlenen —–nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– göre belirlenen 693,13-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.