Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/33 E. 2022/693 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/33 Esas
KARAR NO: 2022/693
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 15/01/2021
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından —– üzerinden mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın—— arasında imzalanan —– istinaden borçluya —- verildiği, davalının ise bu—- —–sıfatıyla imzalayarak borçtan sorumlu olduğu, — borcunun ödenmemesi üzerine sözleşmenin bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden —- kesilerek —– nolu ihtarnamesi ile ——ödenmesinin borçluya ihbar ve ihtar edildiği, ihtarname neticesinde borçlu tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle ——- üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, borçlunun söz konusu dosyaya itiraz ettiği, izah edilen sebeplerden ötürü davalının —–olmak üzere toplam —-üzerinden iptali ile takibin bu rakam üzerinden devamına ve davalının —-az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ettikleri,—- binaen, davalı tarafından —- sayılı dosyasına yapılan itirazın fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile —- üzerinden iptaline ve takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalının —– aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden,——–, icra dosyasının açılış tarihinin —, davalı tarafından borca itiraz tarihinin ise —– olduğu, davalının borca itirazının davalıya tebliğ edilmesine rağmen aradan yaklaşık —-yıl geçtikten sonra dava açıldığı, İİK md. 67 ‘deki süre geçtikten sonra işbu itirazın iptali davası açıldığından süre nedeniyle davanın reddinin gerektiği, esas yönünden dosyaya ibraz edilen kefalet şerhi ——– geçersiz olduğu, —–kefalet sözleşmesinin şekil şartlarının açıkça belirtilmiş olup —- yazısı ile belirtilmedikçe kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olacağının açık olduğu, davacının icra takibine konu ettiği kefalet sözleşmesinin müvekkil tarafından imzalanmış bir tarihi bulunmadığı gibi işbu sözleşmenin tarihinin dahi olmadığı, icra takibinin dayanağı —– geçersiz olduğundan, geçersiz sözleşme nedeniyle iddia edilen borcun konusunun olmadığı, davanın reddinin gerektiği, müvekkilinin —– bulunduğu sayfada davalının hangi —– imza ettiğinin anlaşılamadığı, müşterek borçlu müteselsil—— altında —– yer aldığı, müvekkilin —– yazılı olduğu kısımda herhangi bir ifadenin yer almadığı, her bir kefil açısından —– göre açık ve net şekilde düzenlenmesinin kanuni zorunluluk olduğu, somut olayda müvekkilin kefil olup olmadığı, hangi tarih ile hangi borca kefil olduğu hususunun tespit edilemediği, somut olayda kefalet tarihinin de ” yer almadığı, müvekkilin el yazısıyla sıfatını belirttiği bir ibarenin bulunmadığı, kaldı ki davalının imzası dışında yer alan —–, kefil olunduğu iddia edilen miktar ve yazı ibarelerinin davalının eli ürünü olmadığı, kefilliğin geçerli olabilmesi için asıl bir borcun var olmasının gerektiği, sunulan ve sunulmayan evraklar sebebiyle müvekkilin hangi borç için ne şekilde sorumlu tutulmak istendiğinin belli olmadığı, sunulan birtakım evraklardan—- görülemediğinden borcun varlığının ve müvekkilin sorumlu olup olmadığının tespit edilemediği ve herhangi bir savunma yapılamadığı, davacının asıl borcun varlığını dahi ispat edemediği, ortada asıl borç olmadığından takip dayanağı kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olduğu, dosyaya ibraz edilen kefalet şerhi isimli belgede müvekkilin müteselsil kefil olduğuna ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibare veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadığı, bu itibarla şekil şartlarına uyulmadan hazırlanmış işbu kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, kefilin geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını ispat yükü altına girmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, uygulamada miktarı sonradan diğer tarafın yazması halinde kefilin bu durumu ispatlanmasının çok güç olduğu, kefilin kendi el yazısıyla miktarı, kefalet tarihini yazması gerekiyorken sözleşmede sadece miktarın yazılması ve bu yazıyı —— yazdığı araştırılmadan kefalet sözleşmesinin geçeli olduğuna karar verilmesinin hukuka uygun kabul edilememesi gerektiği, davacının ——– ihtarnamesinde dava dışı —- olduğunu belirttiği, dayandığı geçersiz —– göre müvekkilin borcun ne kadarına kefil olduğunu belirtmediği,—–icra takibinde de geçersiz kefalet limitinin aşıldığı, hesap kat ihtarının açık bir şekilde İİK 68. Madde hükümlerine aykırı olduğundan davacının icra takibi başlatmasının bile hukuka aykırı olduğu, bununla birlikte davacının dava dilekçesinde davalının sadece —- sorumlu olduğunu iddia ettiği, bu beyanın ihtarname ile çeliştiği, öncelikle davacı tarafından ihtarnamede bahsi geçen ve müvekkilin maruz kaldığı borcun kaynağının tespit edilebilmesi için belirtilen tüm —– ibraz edilmesinin gerektiği, —– —- istinaden hangi tarihlerde kullanılmış olduğunun anlaşılamadığı, bu yön itibariyle davacı tarafından iddia olunan ancak sunulmayan her türlü sözleşme hakkında beyan haklarını saklı tuttukları, müvekkile yönelik bir sınır veya rakam belirtilmediği, bu itibarla davanın reddinin gerektiği, davacının — tarihli hesap kat ihtarnamesine verilen —– nolu cevapta da açıklandığı üzere davalının iddia edilen borçtan sorumlu olmadığı, asıl borçlu olduğu iddia edilen —davalının bağının —- devri tescili ile sona erdiğinin —– ortada olduğu, geçersiz akde dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazlarının haklı olup davanın reddinin gerektiği,” ifade edilmiş ve sonuç olarak; İzah edilen sebeplerle, sair her türlü cevap hakları saklı kalmak üzere, davanın usulden esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında davacı bankanın dava dışı şirket ile imza etmiş olduğu —— kapsamında ilgili dava dışı şirkete kullandırılan —— borcunun ödenmemesi sebebiyle davalının——- olarak imza etmiş olduğu sözleşmeye istinaden davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, kefalet şartlarının geçerli olup olmadığı, davacının takip konusu ettiği alacağın davalıdan talep edip edemeyeceği, alacağın miktarı, istenen asıl alacak miktarı ve faiz ve diğer fer’ilerinin sözleşmeye ve genel tebliğlere uygun olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,—– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– davacısı olduğu, borçlularından birinin mahkememiz davalısı —-olduğu, takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş faizin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete —– tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ——- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ve konunun incelenmesi ——gerektiren yönleri bulunduğundan —– tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından —-tarihli raporda özetle; davacı —– tarafından dava dışı —- tarihli ——- dayalı olarak dava dışı —–, —- hesabı açılarak kullandırıldığı, söz konusu sözleşmelerden —- tarihli olanında davalı —— müşterek borçlu ve müteselsil —– aynı miktar dahilinde imzasının bulunduğu, Davacı banka tarafından dava dışı firmaya kullandırılan — farklı krediden kaynaklanan alacak için, dava dışı asıl borçlu, dava dışı ——– ve davalı aleyhinde toplam —- alacağın tahsili için — tarihinde icra takibi başlattığı, davalı —– itirazı üzerinde huzurdaki itirazın iptali davasının ikame edilerek, icra takibine konu edilen alacaklardan—– itirazın iptalinin talep edildiği, davacı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan——- huzurdaki davaya konu edilen—- ——- nedeniyle —— sayılı dosyasından —- tarihinde başlatılan icra takibinde, takip tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarlarının; —–toplam olarak ise —– olarak hesaplandığı, davacı —– icra takibinde talep edebileceği tutarların tespitlerimi: taleple —— doğrultusunda; ——– borcundan, davalı —-davaya konu—-tamamının — —— tarihli — açılan——olması nedeniyle, dava dışı asıl borçlu ile birlikte, akdedilen sözleşme kapsamında müteselsilen sorumlu olduğu, davacı—– tespit edilen alacakların yanı sıra; —— asıl alacak ———– kaynaklanan — kaynaklanan —- talep edebileceği, davalının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu sözleşmenin —-yürürlüğe girmesinden önceki bir tarihte düzenlenmesi nedeniyle —–şartlarına ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı hususunun ——– bulunduğu, tarafların tazminat, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerinin mahkeme takdirinde bulunduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu, rapora itirazlar ve davacı bankanın davaya konu ettiği alacak kalemlerinin hangi—— kapsamında olduğunun ve kullanılan —— tarihli —– davalının imzasının olup olmadığının yerinde inceleme yapılmak ve dayanak belgeleri mahkememiz denetimine açık olması bakımından mahkememizce ek rapor düzenlenmesine karar verildiği ve bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli ek raporda özetle; sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi ve nihai kararı — ait olmak üzere davalı —– kök rapora yönelik itirazları ve ——görevlendirme kararları kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmelerimiz sonucunda; davalı—— tarafından itiraz konusu yapılan hususlarla ilgili olarak; itirazın iptali davasının süresinde açılıp açılmadığı hususunun bilirkişiliğimizin görev alanı dışında kalması nedeniyle bu hususta bir değerlendirme yapılmasının mümkün görülmediği, dosyaya ibraz edilen —– belgenin geçerliliği hususunda kök raporumuzda ayrıntılı değerlendirmeler yer almakla birlikte, geçerliliği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, yerinde incelemeye konu edilen belgelere dayalı rapor hazırlanamayacağı yönündeki itirazın değerlendirilmesinin mahkemede olduğu, bilirkişiliğimizce davalının —– tarihli sözleşmeye kefil olduğu şeklinde herhangi bir beyanının söz konusu olmadığı, dava dosyasında ve davacı —— yapılan incelemede —- —– sözleşmeye rastlanamamakla birlikte — tarihli davalının imzasının bulunmadığı —- varlığının tespit edildiği, bu sözleşmelerin; davalının kefalet imzasının bulunduğu —- tutarlı, davalının —– imzasının bulunmadığı —– tarih ve —- tutarlı, davalının kefalet imzasının bulunmadığı —- tutarlı, dava konusu —- —– dikkate alınarak davalının kefalet imzasının bulunmadığı—- dayalı olarak kullandırıldığı,—-sisteme tanımlanma tarihi —- dikkate alınarak davalının kefalet imzasının bulunmadığı —- tarihli sözleşmeye dayalı olarak kullandırıldığı, —–, dikkate alınarak davalının —— imzasının bulunduğu, —- tarihli —- dayalı olarak kullandırıldığı, —-, dikkate alınarak davalının —– imzasının bulunmadığı —– tarihli —-dayalı olarak kullandırıldığı, bu durumda takip ve dava konusu —- —-tarihinde kullandırılan —-davalının —tarihli ——- dayalı olarak kullandırılması nedeniyle davalının bu krediden kaynaklanan sorumluluğunun mahkemenin takdirlerinde bulunduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş, bilirkişi raporunun mahkememiz denetimine uygun ve uyuşmazlığın — görülerek hükme esas alınmış olup davalının —– icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —-olmak üzere toplam — üzerinden ve asıl alacağa —- oranında temerrüd faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının—– icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin—-olmak üzere toplam — üzerinden ve asıl alacağa—- oranında temerrüd faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Alınması gerekli 589,80-TL peşin harç ve 80,70-TL başvurma harcının davalıdan alınarak hazine adına irat kaydına,
3-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 250,80‬-TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 1.069,20-TL nin davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 64,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.564,50‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 297,25‬-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 500-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 405-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.634,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..20/09/2022