Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/194 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2022/194

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; 10.06.2020 günü davacıların oğlu—-sahip ve sürücüsü olduğu (daval– plakalı aracıyla tek yanlı kaza yaparak vefat ettiğini,–soruşturma dosyasında yer alan bilirkişi raporuna ve trafik kaza tutanağına göre, kazanın oluşunda bir dış etken bulunmayıp, davacıların desteği direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi kusuru sonucu öldüğünü, aracın–tescilli olup davalı — sigortalı olduğunu ,aracın — numaralı poliçe ile sigortalandığını –kaza geçirip öldüğü sırada anne ve babasıyla birlikte yaşamakta olduğunu— olduğunu ayda — ücret aldığını , trafik kazasında kendi kusuruyla ölen– plakalı aracın sahip ve sürücüsü– anne ve babasının desteğe ait aracı yapan — maddi tazminat isteklerinin reddedilmesi nedeniyle, toplanacak delillere göre hesaplanacak tazminat tutarlarının, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve — birlikte davalı Sigorta Şirketinden tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; HMK 121. Madde uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin davalılara tebliğ edilmesi gerektiği halde işbu davada bu hususa uyulmadığını , davalı kuruma başvurulsa dahi davacının huzurda açılan dava gereği dayandığı tüm delil ve belgeleri tebliğ ettirmesi şart olduğunu , delillerin tebliğine dek cevap haklarının saklı olduğunu, davalı kuruma başvuru söz konusu olup ilgili evrakların tamamı kuruma gönderilmediğinden dosya sürüncemede kaldığını , davalı kuruma başvuru şartının gerçekleşmediğini ve bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini , dava dilekçesinden müteveffanın sürücü olduğu ve tam kusurlu olduğunun belirtildiğini , kaza tespit tutanağına göre sürücünün % 100 kusurlu olduğunu , kaza tarihi itibariyle davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını ,olayda davacı anne, baba ve çocuk, sigortalı sürücü desteğin sevk ve idaresindeki kendisine ait araçla tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi sonucu aracın— sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğunu , 10.06.2010 tarihinde meydana gelen kazanın tespit tutanağına göre sürücü %100 kusurlu olduğunu bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davalı sigorta şirketine kayıtlı —- sürücüsünün yaptığı kaza sonucu vefat etmesi sonucu trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında — tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların desteğinin vefat etmesi sebebiyle davacı anne-babanın destekten yoksun kalıp kalmadıkları, davalının söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususlarında maddi tazminat talebinde bulunulduğuna yönelik olduğu tespit edilmiştir
Hasar dosyası, soruşturma dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir .
Sigorta poliçesinin incelenmesine;– plakalı aracın davalı sigorta — —— numaralı poliçeyle sigortalanmış olduğu görülmüştür.
—sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde,—- isimli iş yerinin yaklaşık — şahsın sevk ve idaresinde bulunan — çarpması sonucu meydana gelen yaralamalı ve ölümlü trafik kazası neticesinde — kaldırılmış olduğu— vefat ettiği ve — ise yaralandığı, yapılan ölü muayene işlemi ve —yapılan — işlemleri sonucunda— ölümünün —sonucu meydana geldiğinin bildirildiği, müştekilerin alınan ifadelerinde herhangi bir şikayetlerinin olmadıklarını beyan ettikleri, alınan bilirkişi raporlarında; bahse konu ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana gelmesinde müteveffa — asli ve tam kusurlu olduğunun bildirildiği ,cezalandırılabilmesi için her şeyden önce meydana gelen olay açısından kusurunun bulunmasının şart olduğu, somut olay açısından alınan bilirkişi raporunda olayın meydana gelmesinde müteveffa dışında herhangi bir kişiye kusur atfedilmediği, olayın bütünüyle müteveffanın kendi kusurundan dolayı meydana geldiği, müştekilerin şikayetçi olmadığı, ortada suç ve suçlu olmadığı, bu suretle meçhul şüphelinin üzerine atılı Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma suçunun yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla; soruşturmaya konu olay ile ilgili olarak kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Dosyanın —bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 01.01.2022 tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı anne — toplam destekten yoksun kalma— olduğu, davalı —-poliçe limiti azami— — hesaplaması uygulandığında; talep edebileceği tutarın— davacı baba — toplam destekten yoksun kalma zararının 203.593,55 TL olduğu davalı sigorta şirketinin poliçe limit azami—– uygulandığında talep edebileceği tutarın 167.821,19 TL olabileceğine, ayrıca– kararına, —tarihinden itibaren geçerli olan Genel Şartlarda açıkça belirtildiği üzere ve — sayılı ilamında da açıkça tartışıldığı ve kabule dildiği üzere — Mahkeme tarafından kabulü durumunda; davacıların davalı sigorta şirketinden oluşan destek zararlarını talep edemeyecekleri, sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, soruşturma dosyası, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu 10/06/2020 tarihli tek taraflı trafik kazasında davacıların oğlu —— vefat ettiği, davacı anne-babanın oğullarının desteğinden yoksun kaldıkları ve davalı sigorta şirketi nezdinde müteveffa — ait ve onun sevk ve idaresindeki— plakalı aracın –numaralı poliçeyle sigortalandığından ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğundan bahisle işbu tazminat davasını açtığı anlaşılmış olup — tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde; “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen—ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise, Genel Şartlar A.3. maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli –karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının KTK çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise; Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde; “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” — teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Somut olayda, sürücü desteğin sevk ve idaresindeki araçla 10/06/2020 tarihinde kusurlu olarak yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında vefatı nedeni ile davacı aracın — destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze gideri talebinde bulunmuştur. Kaza yapan araca ilişkin poliçenin teminat başlangıç ve — olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamı ise 01/06/2015 tarihinde, yani poliçenin teminat başlangıç tarihi olan — tarihinden önce yürürlüğe giren — Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, murisin (desteğin) üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. Yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle asli kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Davacının ve davalı sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. — Esas ve — Karar sayılı ilamı.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 -TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca —arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı ve davalı tarafı yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.