Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2023/292 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/314 Esas
KARAR NO: 2023/292
DAVA: İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/05/2021
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —– dayalı olarak yapmış olduğumuz ilamsız icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu, davacının inşaat taahhüt şirketi olarak dava dışı —- işlerini üstlendiğini, işin yürütülmesinden kaynaklanan tüm riskleri davalı şirket nezdinde—- kapsamında sigorta ettiriğini, çatı tadilatı devam ederken —— yağmur yağışı sebebiyle 3. Kişilere ait bir kısım dairelerin zarar gi davacı tarafından davalı sigortaya başvurulduğu, davalı sigorta şirketinin eksperinin —– zarar tespit edildiği, ancak meydana gelen hasarın mevcut tesis kıymetlerinde meydana gelmesi sebebiyle teminat kapsamında olmadığının ——– günlü mail ile davacıya bildirildiğini, davacı şiketin zararı kendi imkanları ile giderdiği, zararın karşılanması için tekrar sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı şirkerin 17.02.2021 ünlü yazı ile hasar gören kıymetlerin sigorta konusu işle ilgili kıymetler olmadığı, mevcut tesis olduğu, Mevcut tesis zararlarının teminat harici olduğundan bahisle davacı şirketin ödeme talebini redettiğini, davalı şirketin göndermiş oluğu 18.02.2021 tarihli mail yazısı ise sigorta poliçesinde 3. Şahıs teminatı olduğunun görüldüğünü, ancak madur kat maliklerinin site yönetimi payaşı olması sebebiylee 3. Şahıs olarak değerlendirilemeyeceğini, kaldı ki 20 metreden yakın 3. Şahıs mülklerine gelebilecek zararların teminata dahil olmadığının belirtildiği, —— açıkça her türlü tereddütten uzak bir şekilde teminat dışında tutulmayan tüm zararların teminat kapsamında kabul eiliğini, bütün riskler kaydını taşıyan sigorta poliçelerinde, hangi rizikoların teminat kapsamında olduğu değil sigorta teminatının kapsamı dışına kalan rizikoların poliçede teker teker ve açıkça göserildiğini, bunlar haricindeki tüm risklerin ise sigorta teminatı kapsamında olduğunun kabul edildiğini, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple ziya ve hasara uğraması halini teminat altına aldığını, poliçe ek teminatları kapsamında şantiye tesisleri, çapraz sorumluluk ve 3. Şahıs mali mesuliyet konularının sayıldığını, inşaat, montaj işlemleri ile bağlantılı olarak 3. Kişilerin mallarında meydana gelen hasarlar ile sigorta ettirenin her türlü su ağrızası sebebiyle doğrudan maruz kaldığı zararlar teminat kapsamına alındığını, sigorta ettirene ödeneceğinin kararlaştırıldığını, somut olayda yağmura dayalı hasarlar inşaat çatı montaj işlemiyle doğrudan bağlantılı olup davacı şirket tarafından işin mahiyetine uygun olarak alınan önlemlere rağmen dava dışı 3. Kişilere ait dairelerde hasar meydana geldiğini, poliçe gereği 3. Kişi konumunda olan maliklerin ödenen davacı tarafından ödenen hasar bedellerinin tazminini ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.

SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket nezdinde ——Sigortalı bulunan davacının dava dışı —— bloğun çatı tamirat ve tadilatını üstlendiğini, çatı tamiratı devam etmekte iken —– tarihinde yağan yağmur neticesinde bir kısım dairelerin hasara uğradığını, bildirdiğini, bağımsız bir eksper ile yaptırılan tespit ile hasarın muhteviyatının anlaşıldığını, ve işbu hasarın poliçe teminatı kapsamına girmediği sonucuna varılmakla davacıya bildirildiğini, buna rağmen davacının talepte bulunduğunu, ekspertiz raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, 8 tamiratı ve tadilatı devam ederken meydana gelen yağış sonucu tamamen kaldırılmasından kaynaklı olarak çatıdan gelen suların dairelere sirayet ettiğini ve konut içerisinde yapılan incelemeler ile izolasyon yetersizliğine bağlı bina kıymetlerinde nem / rutubet meydana geldiği, son katta bulunan dairelerin duvar ve tavan sıva – boyalarında eski hasarların olduğu, dökülme / kabarma / küflenme gibi hasarların olduğunun kabul edildiğini, poliçe kapsamında olabilmesi için gerekli önlemlerin alınmış olması gerektiğini, devamla poliçenin —–yer alan mevcut tesislerin istismna klozu kapsamına da poliçe tanzim tarihinde riziko adresinde mevcut bulunan yapılara gelecek her türlü zararın teminat kapsamı dışında kalacağının da belirtildiğini, —– güvenlik önlemlerine ait —– sigortalı kıymetlerde yağış, sel, heyelan sonucunda meydana gelececek kayıp ve zararların ancak, söz konusu projenin çizimi ve gerçekleştirilmesi sırasında gerekli emniyet önlemlerinin alınması ön koşuluyla teminata dahil olacağının belirlendiğini, —– göre de sigorta bedeli içerisinde yer almayan ve poliç tanzim tarihi esnasında riziko adresinde mevcut bulunan mülkiyeti sigorta ettiren ( Müteahhit) veya sigortalı ( işverene) ait her türlü bina, altyapı, hat, tesis ve tesisat ile her türlü kıymete gelebilecek zararların teminat harici olduğunu, ekspertiz. raporunda davacının yağış durumunu gözetmediğinin, gerekli önlemleri almadığının belirtilmiş olmakla söz konusu hadisenin ani ve beklenmedik şekilde meydana gelmemiş olduğu ve hasar konusu kıymetlerin, sigorta konusu işle ilgili kıymetler olmaması sebebiyle mevcut tesis kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğiniher ne kadar davacı gerekli, önlemlerin alınmış olduğunu belirtmişse de söz konusu kloz dikkate alındığında davacının sadece çatı tamiratına ilişkin işlerden sorumlu olmakla hasarın meydana gelmiş olduğu daireler sigorta konusu işle ilgili kıymetler kapsamında değerlenirilemeyeceğinden işbu hasarın sigorta eminatı kapsamına değerlendirilemeyeceği, ayrıca işin mahiyetine uygun ne tür önlemlerin alındığının dava dilekçesinde açıklanmadığını, somut veriler var ise dosyaya sunulması gerektiğini, bunun dışında ağır İnşaat sigortası genel şartlara göre ağır kusur ile gerçekleşen zararların teminat dışı olduğunu, davacının —– durumuna göre gerekli önlemleri almamasının ağır kusur olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇEDava hukuki niteliği itibariyle, —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın davacının davalı sigorta şirketi arasında — tarihleri arasında —- sigortalı olduğu, dava dışı —- imzalamış olduğu inşaat işleri kapsamında yağış sebebiyle meydana gelen hasardan dolayı davacı tarafça yapılan ödemenin rücu talebiyle başlatılan takipte itirazın iptali ile icra inkar koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu——sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, —– tarihinde başvurma harcı yatırılarak takibe başlanmış olduğu, takibin 77.154,22-TL alacağa yönelik başlatılan takibe borçlu/davalı tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememiz ara kararı gereği dosyanın bir İnşaat Mühendisi, bir Sigorta hukuku alanında uzman bilirkişiden hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı, teminat dışı olup olmadığı, çapraz sorumluluk yada 3. şahıs mali mesuliyet teminatı kapsamında olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/01/2023 tarihli raporda özetle; davaya konu rizikonun poliçe teminatı dışında oluğu, davacı sigorta ettirenin, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemesi ndeniyle, sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olduğu, açıklanan nedenler ile davaya konu talebin poliçe düzenlemelerine göre teminat dışı olduğunun takdirinin Saygıdeğer Mahkemeye ait olabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu hasar ile ilgili poliçe genel şartlarının ve poliçede bulunan özel şartların değerlendirilmesi sonucunda olayın —- Şahıs Mali Mesuliyet düzenlemeleri kapsamında Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları 1. maddesinde” İşbu poliçe sigortalıyı, sigortanın mer’iyet müddeti esnasında vukua gelecek bir hadise neticesinde, a) Üçüncü şahısların ölmesi, yaralanması veya sıhhatinin muhtel olması, b) Üçüncü şah ıslara ait mallarda ziya ve hasar (maddi zarar ve ziyanlar) husule gelmesi sebebile, poliçede gösterilen sıfat, faaliyet ve hukuki münasebetlerinden dolayı, kendisine karşı, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerinin neticelerine karşı, —— hukuki mes’uliyete müteallik mevzuatı hükümleri dairesinde ve işbu poliçede tesbit olunan meblağlara kadar temin eder.” düzenlemesi mevcut olmakla Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları 1- B — 3 . maddesinde ise ‘zelzele, seylap, su basması, çığ, heyelan, yanardağ indifaı, infilak, yangın, duman, sis, buhar ve su yüzünden uğranılan zarar ve ziyandan doğan mali mes’uliyet hallerinin ek sözleşme ile teminat altına alınabileceğini belirtmiş, davaya konu hasara ilişkin poliçede 3. kişilerin malllarının zelzele, seylap, su basması, çığ, heyelan, yanardağ indifaı, infilak, yangın, duman, sis, buhar ve su yüzünden uğrayacağı zarar ve ziyana karşı teminat altına alındığına dair bir ek düzenleme bulunmadığı anlaşılmış, yine poliçenin 14.sayfasında geçen özel şartları ile “ 3. Şahıs Mali Mesuliyet teminatı en yakın 3. Şahıs mülklerinin inşaat sahasına 20 metre mesafede olması şartı ile verilmiştir. 20 metreden yakın 3. Şahıs mülklerine gelebilecek zararlar teminata dahil değilir.” düzenlemesi yapılmış olmakla davacı talebinin yerinde olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 751,94‬-TL nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 12.344,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.21/03/2023