Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2023/913 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/310 Esas
KARAR NO:2023/913 Karar
DAVA:Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ:06/05/2021
KARAR TARİHİ:22/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——– şirketin sahibi ve hisselerinin maliki olduğunu, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu vedia akdi uyarınca davalının müvekkilinin şahsi yedlemini olarak müvekkiline ait hisseleri ve dolayısıyla hisselere ait basılı, hamiline yazılı hisse senetlerini uzun süredir yedinde bulundurduğunu, taraflar arasındaki bu akit nedeniyle davalıya müvekkilinin şirket tarafından dönemsel olarak ödemeler yapıldığını, müvekkilinin davalının şahsi yedieminliğini ve taraflar arasındaki akdi sona erdirerek hisselerin kendisine ———- ve aynı zamanda da basılı hisse senetlerinin de teslimin talep ettiğini, davalının bu konuda herhangi bir olumlu dönüşü olmaması üzerine —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istemlerini yenilediğini, davalının müvekkilinin taleplerini yerine getirmediği gibi —– yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi——- hisselerinin yediemin olarak kendisinde bulunduğunu belirtmekle birlikte, bunları müvekkilinin yediemini olarak değil, —— şirket adına elinde bulundurduğunu iddia ettiğini, davalının bu beyanların hakikati yansıtmadığını, davalının elinde bulundurduğu hisselerin davalının beyan ettiğinin aksine müvekkiline ait olduğunu beyanla, davanın kabulü ile hisselerin davalının eilnde müvekkilin yediemini sıfatıyla bulundurduğunun tespitine, müvekkiline ait basılı hisse senetlerinin müvekkiline iadesine karar verilmesini, yargılama müddetince müvekkilinin haklarının zayi olmaması ve ileride telafisi imkansız zararlar oluşmaması bakımından, davalının elinde olduğunu ikrar ettiği hisse senetlerinin mahkeme kasasına alınmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı —– vasıtası ile keşide etmiş olduğu —— ihtarnameye karşı davalı tarafından —- vasıtası ile vermiş olduğu —–sayılı cevapta belirtildiği gibi, davalının müvekkili şirketin hisselerini — tarihli yeddiemin sözleşmesi gereği —— tarihinden beri yediemin olarak uhdesinde tutmakta olduğu, ancak davacının iddialarının aksine ve davalının yukarıda anılan cevapta belirttiği gibi, davalının müvekkil şirketin yedi emin olarak elinde bulundurduğu ve basılı olan hisselerini davacı adına değil, —- tarihli yediemin sözleşmesi gereği —- tarihinden beri —— adresinde mukim —— şirket adına elinde bulundurmakta olduğu, bu nedenle davanın dava dışı —- ihbarı taleplerinin bulunduğu, bu nedenlerle, ——– müzekkeresi gereği istenilen ve iş bu dilekçe ekinde sunulan belgelerin kabulü ile, öncelikle iş bu davanın müvekkilinin yediemin sıfatı ile hareket ettiği ——–şirkete ihbarına ve yapılacak yargılama sonucu tamamen hakikate, hukuka ve mevzuata aykırı davanın reddi ile, davalı —-yediemin olarak elinde bulundurduğu müvekkil şirket hisselerinin —– şirkete aidiyetine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hamiline yazılı dava dışı şirketin pay senetlerinin yediemin sıfatıyla davalıya verildiği gerekçesiyle, hisse senetlerinin davacıya ait olduğunun tespitiyle iadesi talebidir.Yapılan yargılama sonucu; davacının dava dışı ——- yediemin sıfatıyla davalıya verildiği gerekçesiyle payların kime ait olup olmadığının tespiti için mahkememiz tarafından dosya içerisine alınan —– tarihli teknik bilirkişi heyeti tarafından dava dışı ——– yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenmesi sonucu usulüne uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir. Dava dışı şirket olan —– tarihinde tescil edilerek kurulduğu ve —— tutarında hamiline senet çıkardığı tespit edilmiştir. Dava konusu edilen —- tarihli yediemin sözleşmesinin tercümeli evrakı sunulmuştur. Uyuşmazlık, dava dışı ——– paylarının kim tarafından, Vedia Sözleşmesi ile davalıya verildiği ve bunun sonucu olarak davalının payları kimin için yediemin sıfatıyla uhdesinde bulundurduğu hususlarıdır.TTK’nun 489 ve 647/1 maddeleri uyarınca kıymetli evrak niteliğine haiz ve satış, trampa ve vedia gibi hukuki işlemlere konu olabilen hamili yazılı pay senetlerinin devri, senedin zilyetliğinin devredilmesi ile geçer. Yani senedin devri için ciroya veya başka bir beyana ihtiyaç olmaksızın sadece zilyetliğin devredilmesi ve bunun sonucu olarak senedi elinde bulunduranın malik olmasıdır. Bunun sonucu olarak da senedi elinde bulunduran senedin malikidir. Senedin sadece zilyetliğin devriyle devredilmesi ile, senedin kimin elinde olduğu şirket tarafından bilinemeyeceğinden hamiline yazılı pay senetlerinin ve sahiplerinin pay defterine kaydı da mümkün değildir. Somut olayda; davalının, dava dışı ——— bulunan hamiline yazılı pay senetlerinin Vedia Sözleşmesi uyarınca malik sıfatı olmaksızın sadece yediemin sıfatıyla uhdesinde bulundurduğu, her iki tarafın kabulündedir. Uyuşmazlık ise hamiline yazılı pay senetlerinin malikinin kimin olduğu, bir diğer anlatımla davalının malik sıfatıyla kimin için hamiline yazılı pay senetlerinin zilyetliğinde bulundurduğu hususudur. Dosya içerisine tercümesi sunulan —- tarihli yediemin sözleşmesi gereği —– adresinde ——— unvanlı şirket adına elinde bulundurduğu anlaşılmakta olup, davaya konu hamiline yazılı pay senetlerinin malikinin davacı olmadığının tespit edilmesi üzerine açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspat edilemeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL’den, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 61.939,17-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 61.669,32‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 310.912,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2023