Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/305 E. 2022/273 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/305 Esas
KARAR NO :2022/273

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04.05.2021
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığı, borçlu şirketin hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız ve mesnetsiz olarak işbu icra dosyasına itiraz ettiği, itirazdan sonra zorunlu —- başvuru yapıldığı, anlaşma sağlanamadığı, dava açma zaruriyeti doğduğu, taraflar arasında ——imzalandığını ve elektrik kullanıldığı, davalı şirket ile imzalanan sözleşme maddesinde “İş bu sözleşme, Madde 4.2 de belirtilen elektrik satışı başlama tarihinden itibaren 12 (on iki) ay süre ile geçerlidir. Taraflardan herhangi birisi—— kadar sözleşmenin fesih edileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece, işbu sözleşme aynı şartlarla birer yıl sürelerle kendiliğinden uzatılmış olur..” hükmünün bulunduğunu, hitam tarihinden — günü öncesine kadar bildirimde bulunulmayarak birer yıl süreyle uzadığı, sözleşmenin —-olduğu, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinden —- tarihine kadar) fesih bildiriminde bulunulmamış olması— sözleşme yenilendiği ve sözleşmenin—-gereği tedarik çıkışları her ayın 5’inde bildirilebildiğinden,—tarihinde — bildirimi gerçekleştirildiği ve abonenin tedariği —- tarihi itibariyle sona erdiğini, sözleşmenin 9.3) maddesi ikinci fıkrası “Şayet, işbu Sözleşme hitam tarihinden önce üst paragrafta ve/veya işbu Sözleşme’de belirtilen şartlar dışında bir sebep gösterilerek veya sebepsiz yere Alıcı tarafından tek taraflı olarak fesih edilirse, veya tedarikçi değişikliği yapılır ise alıcı satıcı’ya son iki —kendisine yapılan bildirimin ulaşmasından itibaren 7 (yedi) iş günü içerisinde nakden ve defaten ödeyeceğini kabul, beyan, ikrar ve taahhüt eder… ” hükmü ile yine sözleşmenin 9.2) maddesine göre alıcının sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi halinde alıcının satıcıya son iki aylık fatura tutarında bedeli cezai şart olarak ödemeyi kabul ve beyan ettiği, davalının sözleşmenin hitam tarihinden önce sözleşmeyi sona erdirmesi nedeniyle sözleşmenin ilgili hükümleri uyarınca davalıya cezai şart faturası tanzim edip gönderildiği, tarafların tacir olması dikkate alındığında mevzuat ve sözleşme gereği işbu sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart talep etme hakkı bulunduğu, bu kapsamda benzer dosyalardan alınan bilirkişi raporları bulunduğu, defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamında araştırma yaptırılarak alacağın tespit edilebileceği, alacağının faturaya dayalı somut ve belirli olduğu, dolayısıyla likit olduğu, bununla —– bulunduğu, bu sebeple % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesi yönünde talepte bulunulduğu ifade edilerek davalı şirketin yaptığı haksız itirazın iptali ve takibin devamı, borçlu şirketin, %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar——- bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile — başlandığını,—– numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği, ihtarname içeriğinde de belirtildiği üzere, ———–Yönetmeliği’nin Perakende Satış Sözleşmesi başlığı altında yer alan 21. Maddesinin 7/a-6’da; “—bir gerekçe göstermeksizin ve ceza koşulu ödemeksizin istediği zaman feshedebileceği.” Perakende Satış Sözleşmesi’nin kapsamı başlıklı 23. Maddesinin 2. Fıkrasında; —- aykırı hükümlere yer verilemez.” Perakende satış sözleşmesinin süresi ve sona erme başlıklı 24. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Geçici kullanım amaçlı bağlantılar için yapılan perakende satış sözleşmeleri hariç olmak üzere, perakende satış sözleşmesinde süre sınırı bulunmaz.”” 4. Fıkrasında ——–haricindeki nedenlerle ——–erdirilmesinin talep edildiği hallerde ise EK-4/B’de yer alan ——- kullanılarak işlem tesisi edilir.” şeklinde amir hükümler yer aldığı, Abone Sözleşmeleri Yönetmeliğinin “Diğer Yükümlülükler” başlıklı 13. Maddesi’nin 1) fıkrasında ise; “Belirli süreli abonelik sözleşmelerine sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz; ancak —- sözleşmesinin kurulmasından sonra, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar tüketicinin talepte bulunması veya onay vermesi hâlinde —uzatılabilir.” Hükmü bulunduğu, Yönetmelik hükümleri doğrultusunda ——– ilişkin sözleşmenin hakka, hukuka ve yasaya uygun şekilde feshedildiği, ancak davacı—- yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz edildiği, keşide edilen işbu ihtarname ile davacı ile aralarında akdedilen satış sözleşmesinin sona erdiği ve ilgili mevzuat hükümleri gereği herhangi bir cezai şart ödeme yükümlülüğü bulunmadığı hususları belirtildiği, ancak bu kez davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığı, takibe herhangi bir borcu bulunmaması sebebi ile itiraz edildiği, bu kez mahkeme nezdinde haksız ve kötü niyetli olarak itirazın iptali davasını ikame edildiği, ———-, burada amaçlanan hususun karşı taraf açıkça bilgilendirilmiş, içeriğini öğrenme imkânı sağlanmış olsa bile hükmün dürüstlük kuralına aykırı şekilde konulamayacağı, karşı taraf sözleşmeyi rızası ile imzalasa da, özellikle sözleşmeyi reddetme imkânının olmadığı bir başka deyişle alternatif sözleşme hükümleriyle ihtiyacın giderilemeyeceği durumlarda, —— başka bir —–yapma olanağının bulunmadığı hâllerde TBK’nunun 25. maddesi devreye gireceği, bununla —- bulunduğu, davaya konu olan alacağın neden kaynaklandığı belli olmamakla likit olmayan alacağa karşı yapılan itirazın haklı olduğu, davacı yan adına icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği,— yargı kararı bulunduğunu ifade edilerek davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, izah edilen ve resen inceleme esnasında görülen sebepler ışığında, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; usule ve yasaya aykırı haksız davanın reddine karar verilmesi, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinin süresinden önce feshi iddiasına dayalı olarak tanzim edilen cezai şart faturasının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış —-uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,— incelenmesinde; 16.10.2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı —- borçlularının dosyamız davalısı —- olduğu; takibin —- alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin dosyamız davalısı borçlu —- tarihinde, diğer borçlu —– tebliğ edildiği, borçlular—-süresinde—– havale tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla bir yıllık hat düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —–bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya elektrik mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —–tarihli bilirkişi raporunda özetle,” Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen —– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66,
V.U.K. m.220-226’ ve —–Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile—– Tebliğlerine uygun olduğu , serbest tüketici davalının taraflar arasında imzalanmış olan —– sözleşmesine
aykırı olarak sözleşmeye aykırı olarak —- ihbarda bulunmadan sözleşmeyi tek taraflı feshettiği ve tedarikçi değişikliği yaptığı, fesih işlemi ile davacının davalıya ceza şartı gereği faturalandırma yaptığı, ceza tahakkukunun sözleşmede düzenlendiği, davalının tüketim miktarı esas alınarak mevzuatta ceza bedeline ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı ve sözleşmede düzenlendiği şekliyle davacının ceza faturası tahakkuku yapmasında herhangi bir engel bulunmadığı,
davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi itibariyle—- Alacaklı olduğu, davacı şirketin takip öncesi işlemiş faiz yönünden davalı şirketten 2.513,92-TL talep edebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizin denetimine ve uyuşmazlığın çözümü için elverişli bilirkişi raporu ile taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar—– tarihleri arasını kapsayan elektrik tedarik sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin 9.1. maddesinde herhangi bir tarafın sözleşmenin süresinin dolmasından —–günü öncesine kadar sözleşmenin fesih edileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece sözleşmenin aynı şartlarla birer yıl süreyle kendiliğinden uzayacağının kabul edildiği, yine sözleşmenin 9.3.maddesinde sözleşmenin —– tarihinden —- ve/veya sözleşmede belirtilen şartlar dışında bir sebep gösterilerek veya sebepsiz yere alıcı tarafından tek taraflı olarak fesih edilirse veya tedarikçi değişikliği yapılır ise —– son iki——- fatura bedelleri toplamını, ceza bedeli olarak kendisine yapılan yazılı bildirimin ulaşmasından itibaren yedi iş günü içerisinde nakden ve defaten ödeyeceğini kabul eder düzenlemesinin yer aldığı, davalı tarafından —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan sözleşmenin feshedildiği, dolayısıyla sözleşmenin bitiş tarihinin—- fesih bildiriminin sözleşme uyarınca bu tarihten ——- günü öncesinde yapılması gerektiği halde davalı tarafça bu süreden sonra ihtarname ile fesih hakkının kullanılması nedeniyle sözleşme gereği son iki aylık — bedeli toplamı kadar davacının cezai şart alacağının doğduğu, her ne kadar davalı vekili tarafından tüketici sıfatıyla sözleşme imzalandığı görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu yönünde savunmalarda bulunulmuş ise de her iki tarafında tüzel kişiliğe haiz şirket olan davanın ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli olduğu çok açık olup yine tüketici uyuşmazlıklarında uygulanacak olan 6502 Sayılı yasanın ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, davalı vekilinin bu hususlara yönelik savunmalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalı vekilinin genel işlem şartına ilişkin savunmaları yönünden yapılan değerlendirmede ise —- üzere, bir sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 20. maddesi vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerektiği, 818 sayılı Borçlar Kanununda olduğu gibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirildiği, hem —– hem de —–için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında koruduğu, bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulları nedeniyle yazılmamış sayılabilmesi için öncelikle, o hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı tespit edilmesi gerektiği, genel işlem koşulunun niteliğinin, objektif unsurlara göre belirlenmesi gerekmekte olup, bu hususta tarafların icra ettikleri meslekleri ve sıfatları, tacir veya tüketici olup olmadıklarının önem taşımadığı hangi tür sözleşme hükümlerinin dürüstlük kuralına aykırı ve diğer tarafın şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olduğu hususu Kanunda düzenlenmemiş olup, mahkemece her somut olayda bu durumun tartışılması ve değerlendirilmesi gerekeceği, içerik denetimi aşamasında, sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve karşı tarafın şartlarını ağırlaştırdığının tespiti halinde, genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükmün, yürürlük denetiminden farklı olarak, Kanunun emredici hükmüne açık aykırılık sebebiyle kesin hükümsüz sayılması gerektiği, açıklanan yöntemle somut olayda yapılan inceleme sonucunda ,davaya dayanak sözleşmede genel işlem şartlarına aykırılık tespit edilmediği dolasıyla davalının bu yöndeki savunmalarının da yerinde olmadığı, icra inkar tazminatı yönünden ise sözleşme hükümleri dikkate alındığında cezai şart bedelinin likit olduğu görülmekle davacının icra inkar tazminatına hak kazandığı, yasal düzenlemeler ve az yukarıda açıklanan gerekçeler ile alınan bilirkişi rapora doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulü ile davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin 227.575,00-TL asıl alacak, 2.513,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 230.088,92-TL üzerinden ve yalnızca —- asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, hükmedilen 227.575,00-TL asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının —- itirazın kısmen iptali takibin—- asıl alacak, 2.513,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 230.088,92-TL üzerinden ve yalnızca 227.575,00-TL asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine
2-Hükmedilen 227.575,00-TL asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 15.717,38-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.805,47‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.911,91-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.805,47‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca—- arabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre— davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 45,7‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.105‬,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.085,07-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 24.556,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— belirlenen 2.199,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.