Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/281 Esas
KARAR NO: 2021/1092
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 28/12/2010
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA VE KARŞI DAVA SAVUNMA:
Davacılar/Karşı davalılar vekili dava dilekçesinde özetle;—-tarafından —– inşaası için yapılan ihale neticesinde davalı müteahhit firmanın yüklenici olarak işin yapım ihalesini üstlendiğini, davalının müvekkilleri ile sözleşme imzalayarak söz konusu ihaleye konu işin ahşap işlerini—- yılları arasında alt yüklenici olarak müvekkillerine verdiğini, müvekkilinin ihalenin fesih tarihi olan —– tarihine kadar tüm işleri eksiksiz yerine getirdiğini, bu kapsamda yapılan işlerin;——— kerestenin ilaçlanması ve ebatlandırılması olduğunu, söz konusu iş bedellerini davalı yanca müvekkillerine ödenmediğini belirterek, öncelikle davalı şirketin ilgili kurumlardan istihkaklarına tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını ve anılan işler ve alacaklarının miktarının tespit edilerek, —- itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı davaya yanıt dilekçesinde özetle; asıl davadaki alacak taleplerinin —- olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketten kısmi ödemeler aldıklarını, ancak alacağın büyük kısmının davalı şirket tarafından ödenmediğini, inşaat işinde çalışan tüm personelin yüklenici şirket tarafından zorunlu olarak sigorta —– ettirildiğini, müvekkillerinin davalı şirketin isteği doğrultusunda çalıştıklarını, karşı davanın haksız ve uydurma olduğunu, karşı davacının müvekkilerinin alacaklarını ortadan kaldırmak için böyle bir yola girdiğini ileri sürerek karşı davanın reddini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI DAVA :
Davalı/Karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dava değerinin gösterilmediğini öncelikle usul ve yasaya aykırı bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini aksi halde davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin——yüklenicisi olduğunu, işlerin yapılması aşamasında; zaman zaman alt yüklenicilerden hizmet alındığını, ancak dava dilekçesinde ileri sürüldüğünün aksine müvekkili şirket ile davalılar arasında yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığını, davacıların müvekkili şirkette sigortalı olarak sadece yaz dönemini de kapsar şekilde çalıştıklarını ve yaptıkları tüm işlerin ücretlerini aldıklarını, ihaleye konu sözleşmenin —– tarihi itibariyle dava dışı belediye tarafından feshedildiğini, davacıların işleri eksiksiz yaptıklarına ilişkin beyanlarının doğru olmadığını, iş bu durumun tutulan tutanaklarda açıkça yazılı olduğunu, davacıların alacaklı olmayıp, müvekkili şirkete borçlu oldukları ileri sürmüş,—– tarihinden itibaren ticari faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini;
Karşı Dava yönünden dava dilekçesinde özetle; davacıların işi eksik bıraktıklarını, tamamlamadıklarını, müvekkili şirketin işlerinin aksamaması amacı ile davacılara yaptıkları fazla ödemeler nedeni ile davacıların müvekkili şirkete —- üzerinde borçlarının bulunduğunu kaydetmiş ve fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarını saklı tutarak şimdilik kaydı ile — karşı dava tarihinden —- itibaren avans faizi ile birlikte; davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili, karşı dava; eksik iş nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin —–Davacı karşı davalı yanca dayanılan ve davalı karşı davacı yetkilisine sunulan yemin deliline ilişkin hususlarda dikkate alınarak; Asıl davanın kısmen kabulü ile —- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Karşı davanın esastan reddine,… ” karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine dosya —– gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi sonucunda —-mahkemece, yemin metni ekli tebligatın şirket tüzel kişiliği adına çıkarıldığı ve şirketi münferiden temsile yetkili olanların her birinin şirketi temsilen yemin eda edebileceği gözetilerek, “fiyat teklifidir” başlıklı belgedeki birim fiyatlar yönünden, —-birlikte davalı şirketi münferiden temsile yetkili —yemin eda ettirilmesi, —– tarafından yemin edilmesi halinde gerekirse bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılması, yemin edilmemesi halinde ise HMK’nın 229. maddesi gereğince işlem yapılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davalı vekilinin yetkili —-yemin ettirilmesi talebinin reddi ile davalı şirket yetkilisi —– yemini eda etmekten kaçınmış ve yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin usul yönünden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında dosya mahkememizin —- kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda; taraf vekilleri tarafından sunulan —— tarihli dilekçeler ile davalarından feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup taraf vekillerinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden ;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Karşı dava yönünden ;
2-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 148,50-TL harç ile 4.355,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.503,50-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.444,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/karşı dava davalıya iadesine,
4-Karşı dava yönünden Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 148,50-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 89,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/karşı dava davacıya iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediği bildirildiğinden taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca talep edilmediği bildirildiğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair,davacı/ karşı davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021