Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/266 E. 2023/187 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/266 ESAS
KARAR NO : 2023/187

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili alacaklı —– adında şahıs şirketini işlettiğini, davalı borçlu —–ile yapılan gelen ticari ilişki neticesinde söz konusu faturalar ile muayyen hizmetler sunduğunu, müvekkilinin borçluya 01.04.2014 tarihli irsaliyeli fatura ile ——seri no.lu 20.000,00 TL ve 11,04.2014 tarihli irsaliyeli fatura ile——seri no.lu 17.700,00 TL bedelli iki irsaliyeli fatura kestiğini, bu faturalardan 01.04.2015 tarihli 20.000,00 TL bedelli faturayı borçlunun ödediğini, ikinci faturayı ise ödemediğini,borçlu şirketin müvekkiline 31.03.2014 tarihinde —–seri no.lu fatura kesildiğini , bu faturanın 10.04.2014 tarihinde tebellüğ edildiğini, —–. Noterliği 11.04.2014 tarih —— yevmiye no.lu ihtarname ile müvekkilinin iş bu faturaya itiraz ederek borçluya faturayı iade ettiğini, 11.04.2014 tarihli 17.700,00 TL bedelli irsaliyeli fatura ödenmediğinden dolayı borçlu şirket aleyhine —— İcra Müdürlüğü ——sayılı icra dosyasında icra takibi başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, davalı vekili tarafından ödeme emrine 20.06.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile faturanın tebliğ edilmediği ve takip konusu borcun ihtar ve ihbar edilmediğinden bahisle “icra takibine, asıl alacağa, alacağın varlığına, alacağın dayanağına faize, vekaletname ücretine ve tüm ferilerine” itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, ödeme enirinin ekinde gönderdikleri 11.04.2014 irsaliye tarihli —— seri no.lu 17.700.00 TL bedelli faturanın mevcut hizmetin ifa edildiğini kanıtladığını, iş bu faturanın—–. Noterliği 06.05.2014 tarih ——yevmiye no.lu ihtarname ile borçlu şirkete tebliğ edildiğini, faturaya yasal sürede davalının itiraz etmediğini, ayrıca söz konusu faturanın 01.04.2014 tarihinde—– (şirket ortak ve yetkilisi) ve —–Şirket Çalışanı) dijital imzalı faturanın kopyasının gönderildiğini,TTK 21. maddesi 2. fıkrasına göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” dendiğini, davalının bu faturayı aldıktan sonra 8 gün içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, davalının faturanın tebliğ edilmediğine dair itirazlarının TMK md. 2 maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına açıkça aykırı beyanlar olduğunu, huzurdaki davaya dayanak icra takibindeki faturadaki ifa edilen hizmet ve tevdi edilen malların cins ve adetlerinin muayyen ve likit olduğunu, tereddüde mahal vermediğini belirterek açıklanan nedenlerle davalının kötüniyetli yaptığı itirazın iptaline, davalı borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA: Davalı vekili; dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle dava dilekçesinin taraflarına tebliği için süre verilmesini talep etmiş, mahkememizce yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan talebi ret ederek ön incelemeye devam edilmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; faturaya dayalı alacak için davacı tarafından, davalı aleyhine,——-Esas sayılı dosyasında, genel haciz yolu ile yapılan takibe vaki itirazın İİK 67. maddesi gereği iptali talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, davanın kabulüne dair kararın istinaf edilmesi üzerine, —– Hukuk Dairesi’nin—— karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararı; “…Somut olayda davacı faturanın tebliğ edildiğini ileri sürmekle birlikte, bu faturaları davalının ticari defterlerine kaydetmemiş olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, BA kayıtlarının getirtilerek, faturaların tebliğ edilmediğinin anlaşılması halinde, faturaların konusu işin yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapıldığı kanıtlanan işlerin bedeli belirlenerek, mükerrer faturaya yazılmış hususların olup olmadığı, 01.04 ve 11.04 tarihli faturaların içeriklerinin mükerrer olup olmadığı tespit edilerek davada sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir…” gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve ——esas sırasına kaydedilmiştir.Takip konusu faturalar üzerinde teslim alan bilgileri bulunmamaktadır. Tek başına fatura düzenlenmesi alacağı ispatlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmayacak olup, Yargıtay —– Hukuk Dairesi’nin ——-Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malların teslim edildiğini ispat külfeti davacıya aittir.Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya—— aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Somut olayda faturanın e-posta şeklinde tebliğine ilişkin ekran görüntüsü bulunduğu, ek olarak belirtilen verinin içeriğinin ne olduğunun belli olmadığı, bilirkişi tarafından e-posta olarak gönderilen faturanın fatura şeklinde kayıt edilemeyeceğinden tebliğ edilmediği sonucuna varıldığı, bununla birlikte denetlenebildiği ölçüde faturanın her şekilde tebliğinin mümkün olduğu ancak bilgisayar kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı için ek olarak yer alan verinin içeriğinin fatura olup olmadığının denetlemesi yapılamadığından, tebliğ hususunun da açıklığa kavuşturulamadığı, yazışmalarda fatura içeriği hususunda bilgilerin yer aldığı ancak bu yazışmaların da dava konusu fatura ile ilgili olup olmadığının anlaşılamadığı, teslime ilişkin taraflar arasında düzenlenen teslim formunun bulunduğu, bu teslim edilen ürünlerin de 11.04 tarihli dava konusu faturaya ilişkin olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadığı görülmüştür. 01.04 tarihli faturanın ödemesinin 03.04 tarihinde yapıldığı, bu durumda davalının mükerrer fatura düzenlendiği itirazının araştırılması gerektiği, 03.04 tarihli teslim tutanağındaki işlerin 01.04 tarihli faturaya mı yoksa 11.04 tarihli faturaya mı ilişkin olduğunun tespitinin yapılmasından sonra ancak sonuca varılabileceği, faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir——sayılı kararları da bu yöndedir.). Bu nedenle davalıya ait 2014 yılı BA kayıtları bağlı olduğu vergi dairesinden getirtilerek, dosya Bilgisayar Mühendisi ve Mali Müşavir’den oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.Bilirkişi heyetinin 25/09/2022 tarihli raporlarında özetle; “…Görüleceği üzere, 01.04.2014 tarihli ve ——- no’lu fatura içeriğinde güç
kaynağı tamir, servis hizmet bedeli fatura kalemi olarak belirtildiği
görülmekteyken, 11.04.2014 tarihli ve ——- no’lu fatura içeriğinde gerek tutar
bakımından gerek “güç kaynağı tamir – bakım veya servis hizmeti” şeklinde
hizmet içerikleri bakımından mükerrer bir hizmete rastlanmadığı; Takip/Dava konusu 11.04.2014 T. faturada belirtilen 15.000 + 2.700.-TL KDV=17.700.-TL tutarındaki ürün ve hizmetlerin;
“—– sisteminin yedeklenmesi (1 adet) (500 TL + KDV),—–için ——yüklenmesi ve yedeklemenin geri aktarımı (1 adet) (500 TL + KDV) Hizmetleri hariç; diğer işlerin tamamının, 03.04.2014 tarihli davacı ve davalı tarafın birlikte imza altına aldıkları tutanakta ürün kodları ve miktarı ile birlikte hizmetin verildiği
tespit edilmiş olup, fatura içeriğinde belirtilen söz konusu ürün ve hizmetlerin
piyasa rayiçlerinde olduğu; davacı yanca takip/dava konusu yapılmış işbu faturanın, davacının usul ve
yasaya uygun tutulmuş Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak yukarıda yapılan teknik belirlemelere göre işbu Fatura içeriği Mal ve Hizmetleri Teslim
aldığı tespit olunan, keza —–Noterliği’ nin 16.04.2014 Tarihli, —— Yevmiye Nolu İhtarnamesi İle 18.04.2014 Tarihinde işbu Faturayı tebellüğ ettiği de tespit edilen Davalı Şirketin, Ticari Defterlerine kaydetmediği işbu fatura yönünden Ticari Defter Kayıtlarına itibar edilemeyeceği,
davacı Firmanın Takip dayanağı yaptığı ve Ticari Defterlerine kaydetmiş
bulunduğu, 11.04.2014 Tarihli,——Nolu, KDV Dahil 17.700.-TL tutarlı
fatura bedelini davalı şirketten asıl alacak olarak talep etmesinde bir
isabetsizlik bulunmadığı …” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Dosya itirazlar üzerine ek rapor düzenlenmek üzere yeniden aynı bilirkişi heyetine verilmiştir.
Bilirkişilerin 20/12/2022 tarihli ek raporlarında kök rapordaki görüşlerini değiştirecek bir durum olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf delilleri, BA-BS kayıtları ve bilirkişi incelemeleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanca, davalı şirket adına düzenlenen 4 Faturadan ilk 3 Faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı oldukları ve bedellerinin ödendiği, takip ve dava konusu yapılan 11.04.2014 Tarihli, ——- Nolu, 17.700.-TL bedelli faturanın ise davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı; takip ve dava konusu yapılan, 11.04.2014 Tarihli, ——– Nolu, 17.700.-TL
bedelli faturanın davalı şirketin BA formu beyanlarında beyan edilmediği; —–Noterliği’ nden dosyaya celp edilmiş olan ve Davacı yanca——.Noterliği’ nden Davalı Şirkete (—— adresine)
Keşide edilmiş, 16.04.2014 Tarihli, —– Yevmiye Nolu İhtarnamenin konusunun; 11.04.2014 T. —– Sıra Nolu 17.700.-TL Faturanın Davalı Muhatap Şirkete Tebliği ve işbu Fatura
borcunun 3 Gün içinde ödenmesinin ihtarı olduğu,İhtarnameye ilişkin Tebliğ Şerhinden görüldüğü üzere, İhtarnamenin ve ekinde yer alan Takip/Dava konusu faturanın 18.04.2014 Tarihinde, Davalı Şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu tespit edilen —–) tebliğ edildiği; yine 03.04.2014 tarihli, davacı … ve davalı şirket çalışanı —— tarafından imzalanan tutanakta, hangi işlemlerin yapıldığının ayrıntılı dökümünün yapılmış olduğu, cihazların Pompaya bağlanmadan elektronik ortamda test edilerek
davacının işyerinde elden teslim edildiği; 01.04.2014 tarihli ve —– no’lu fatura içeriğinde güç kaynağı
tamir, servis hizmet bedeli fatura kalemi olarak belirtildiği; 11.04.2014 tarihli ve ——no’lu fatura içeriğinde ise gerek tutar bakımından gerek “güç kaynağı tamir – bakım veya servis hizmeti” şeklinde hizmet içerikleri bakımından mükerrer bir hizmete rastlanmadığının bilgisayar mühendisi tarafından tespit edildiği, davalı tarafın teslim tutanağındaki imzalara itirazda bulunmadığı ve bu teslim tutanağında davacının dayanak yaptığı irsaliyeli faturaya konu hizmetlerinin dökümünün bulunduğu anlaşılmakla; davacının hizmetin verildiğini ve faturanın tebliğ edildiğini ispat ettiği, rapora göre faturalara konu hizmetlerin mükerrerlik içermediği anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
-Davalının —–İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.209,09-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 213,80-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 88,50-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 906,79‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 302,3‬0-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.256,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafında tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 24,00-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Dosyada mevcut gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.