Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/255 E. 2023/597 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/255 ESAS
KARAR NO:2023/597
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ: 12/04/2021
KARAR TARİHİ: 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı bankadan çekilen ticari krediye boşanmış olduğu eşi tarafından kefil yapıldığını, hesap kat ihtarnamesinde yer alan 98.349,73-TL anapara üzerinden kat edildiğini, işbu ticari krediye 2 adet aracın rehnedildiğini, bu iki aracın dışında kefaletlerin de bulunduğunu, davalı banka tarafından Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ——- sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ——— plakalı aracın 24.04.2017 tarihinde teslim edildiğini ve dosyanın kapatıldığı bilgisinin verildiğini, Davalı Bankaca aynı alacak için ———-Sayılı dosyası ile de ilamsız icra takibi başlatıldığını, İcra takibinin usul ve yasalara aykırı olarak borçlu olmadan sadece kefillere karşı başlatıldığını, söz konusu dosyanın işlemsiz kalması nedeniyle takibin düştüğünü, dosyanın yenilenerek———- Esas sayılı yeni dosya numarasını aldığını, İİK 45. Maddesi gereği öncelikle rehne başvurulması gerektiğini, davalı Bankanın rehin açığı belgelerini almadan müvekkil hakkında ilamsız icra takibine giriştiğini, davalı Bankanın rehin açığı belgesi almadan dosyayı bu haliyle 30.01.2021 tarihinde diğer davalı——- devrettiğini, müvekkili tarafından teslim edilen —— plakalı aracın 59.500,00-TL’ye satıldığını, davalı Bankanın asıl alacağı 98.349,73-TL olan icra takibini daha önce teslim edilen aracın 59.000,00-TL olan bedelini yansıtmadan temlik ettiğini, davalı ——- asıl alacak tutarı olan 98.349,73-TL üzerinden işlem yaptığını, 59.500,00-TL tahsilatı dosyaya yansıtmadığını, —– yeni kapak hesabı ile yaklaşık 307.000,00-TL üzerinden müvekkiline icra ve haciz yazısı gönderdiğini, davalı Bankanın usul ve yasaya aykırı olarak %40 oranında temerrüt faizi uyguladığını, yasal faiz ile ilgisi olmayan faiz oranının iptali gerektiğini beyan ederek; müvekkilinin söz konusu dosyadan borçlu olmadığının tespitine, takibin ve %40 faiz oranının iptaline; icra takibinin iptal edilmemesi halinde rehinli olan araçlardan —–Plakalı araç teslim edildiğinden 59.500,00-TL bedel yönünden takibin iptaline karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı ——-müvekkili Banka arasında Düzenlenen —- kapsamında kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine —– tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine —- ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ———–Sayılı dosyaları üzerinden takip başlatıldığını, müvekkilinin Dava dışı borçludan olan alacağının ticari bir alacak olduğu bu nedenle rehinle temin edilmiş bir alacağın varlığının kefiller açısından da takip yapılmasına engel olmadığı, davalıların asıl borçlunun borcu için müteselsil kefil olmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, bu açıdan ve —- 586.Maddesindeki düzenlemeye göre değerlendirildiğinde, müvekkil bankanın davalı borçlular aleyhine rehin takibi ile birlikte ilamsız takip yapmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalılar vekilinin bu husustaki iddialarının adi kefalete ilişkin olup, bu açıdan değerlendirildiğinde dahi Bankanın davalılar aleyhine takip yapabileceğini, açıklanan nedenlerle müvekkili Bankanın alacağı temlik ettiğinden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, husumet itirazları kabul edilmez ise haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.Davalı ———vekili cevap dilekçesinde özetle; Teslime bağlı olmayan taşınır rehninde müteselsil kefile başvurulmasında bir sakınca bulunmadığı, mükerrer takibin söz konusu olmadığı, her iki takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açıldığını, TBK 586/1 de açıkça yazıldığı üzere taşınır rehnini paraya çevirmeden de kefili takip edebileceği, bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiğini, somut olayda da davacı/kefil hakkında icra takibi ikame edilebileceği, davacının borçlu olmadığını herhangi bir belge ile ispat edemediğini, bu nedenle tüm alacağın muaccel hale geldiğini, davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ——- sayılı dosyasında borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı —— davalı ——- yaptığı —– kefil olduğunu, bu ticari krediye ilişkin olarak —— plakalı araçların rehin verildiğini, davalı bankanın ———sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin kendi çabaları ile —- plakalı aracı bulup getirdiğini, sonra davalı bankanın—— sayılı dosyası ile ilamsız icra taki–şlatıldığını, sonra işlemsiz bırakıldığını, akabinde de yenilenerek —- esas sayısını aldığını, rehin açığı belgesi alınmadığını, davalı bankanın alacağını davalı —– devrettiğini, ayrıca —– plakalı aracın satılmasına rağmen bankanın bunu takipten düşmediğini ve mükerrer takip yaptığını, faizin de fahiş olduğunu beyan ederek borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalılar vekilleri ise; takibin mükerrer olmadığını, rehin açığı belgesi alınmasının şartlarının oluşmadığını, doğrudan müteselsil kefillere başvurulmasının usulsüz olmadığını beyan ederek davanın reddini istemişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —–sayılı icra dosyaları —— üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, alacağın temlikine dair 23/09/2019 tarihli sözleşme sunulmuş, hesap kat ihtarının tebliğine dair evrak ilgili noterlikten istenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.—–Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; takibin alacaklısının —–, borçlusunun dava dışı asıl borçlu ——- olduğu, 98.398,80-TL asıl alacak, 3.167,54-TL %40 işlemiş faiz, 158,38-TL BSMV ve 518,14-TL masraf olmak üzere toplam 102.242,86-TL üzerinden, ——– tarihinde ‘taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip’ başlatıldığı, rehinli araçların —- plakalı araçlar olarak belirtildiği,—— plakalı aracın icrada alacağa mahsuben davalı bankaya —— satıldığı anlaşılmıştır.——-sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; takibin alacaklısının —-, borçlusunun davacı —– dava dışı diğer müşterek müteselsil kefiller olduğu, 98.398,80-TL asıl alacak, 4.478,25-TL %40 işlemiş faiz, 223,91-TL BSMV ve 14.083,96-TL masraf olmak üzere toplam 117.184,92-TL üzerinden, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 31/03/2017 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, takibin 02/02/2021 tarihinde alacağı temlik alan davalı ———tarafından yenilendiği anlaşılmıştır.
Dosya Emekli Banka Müfettişi ile Bankacılık Alanında Uzman bilirkişilerden oluşan heyete tevdii edilmiştir.Bilirkişi heyetinin —- tarihli raporunda özetle; “…dava dışı asıl borçluya 26.06.2016 tarihinde 36 ay vadeli, aylık 3.904,22 TL’lik taksitler halinde aylık 1,25 akdi faiz oranı üzerinden ödenmek üzere 105.440,00-TL tutarında taksitli Ticari Kredi Kullandırılmış olduğu, Taksitli Ticari Kredinin ilk 5 taksitinin ödendiği sonraki taksitlerinin ise ödenmediği, Kredinin hesap kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 98.349,73 TL olduğu, 218,45 TL tahakkuk etmiş tahsil edilmemiş faiz ve 59,99 TL faiz üzerinden e 5 BSMV ile birlikte toplam 98.628,17 TL olduğu, dava tarihi itibariyle ——- Davacı borçludan olan alacağının 31.03.2017 İcra Takip Tarihi İtibariyle; 98.349,73 TL asıl alacak, 3.250,90- TL işlemiş Faiz, 211,61 TL faizin » BSMV’si olmak üzere 101.812,24 TL olduğu, 12.04.2021 Dava Tarihi itibariyle ise; 64.634,91 TL asıl alacak, 20.09.2017 tarihinden 12.04.2021 Dava tarihine kadar işlemiş 70.021,15 TL temerrüt faizi, 3.501,06-TL Faizlerin % 5 ‘ten hes. BSMV’si olmak üzere toplam 138.157,11TL olarak hesaplandığı, dava konusu borcun ——kapsamında ve tarafı tacir olan borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında davalı müteselsil kefil yönünden TBK 586/1 de açıkça belirtildiği üzere, taşınır rehnini paraya çevirmeden de kefili takip edebileceği, Tarafların tacir olduğu ve yukarıdaki hususlar dikkate alındığında Rehin açığı belgesi alınmasına gerek olmadığı; Dava dışı —– tarafından ——Yev. No’lu Alacak Devir/Temlik Sözleşmesi ile ——dosyasına konu – takip alacakları Davalı —– devredilmiş olup, taraflar arasındaki temliknamenin bu tarihten sonra Davalı Banka bu İcra dosyaları ile ilgili olarak hiçbir hak, talep ve alacak iddiasında bulunamayacağı hükmünü içermekte olup, Alacakla ilgili dava ve takip konusu haklar Davacı —–devredilmiş olduğundan davaya konu İcra takiplerinden doğan Dava konusu husumetin Davalı Bankaya yöneltilemeyeceği; Davacı Bankanın, takip/dava tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçludan takip tarihi itibariyle yukarıdaki tabloda karşılarında gösterildiği şekilde 31.03.2017 İcra takip tarihi itibariyle 98.349,73 TL asıl alacak üzerinden % 30 oranında, temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’ni talep edilebileceği,…” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.Bilirkişi heyetinin 20/03/2022 tarihli ek raporlarında özetle; “…Dava tarihi itibariyle taksitli ticari krediden dolayı davalı ——-yönetim şirketinin davacı borçludan olan alacağının ——– kararları doğrultusunda hesaplanamsı halinde; 31.03.2017 İcra Takip Tarihi İtibariyle; 98.349,73 TL asıl alacak, 3.250,90- TL işlemiş Faiz, 211,61 TL BSMV olmak üzere 101.812,24 TL olduğu; 12.04.2021 Dava Tarihi itibariyle ise; 64.634,91 TL asıl alacak, 20.09.2017 tarihinden 12.04.2021 Dava tarihine kadar işlemiş 70.021,15 TL temerrüt faizi, 3.501,06-TL BSMV’si olmak üzere toplam 138.157,11-TL olarak hesaplandığı; şayet Davalı ——– Temerrüt Faiz Oranı üzerinden hesaplama yapılması halinde; 31.03.2017 İcra Takip Tarihi İtibariyle; 98.349,73 TL asıl alacak, 4.043,27 TL işlemiş Faiz, 262,15 TL faizin 6 BSMV’si olmak üzere 102.873,60 TL olarak hesaplanmıştır. 12.04.2021 Dava Tarihi itibariyle ise; 72.731,00 TL asıl alacak, 20.09.2017 tarihinden 12.04.2021 Dava tarihine kadar işlemiş 105.055,89 TL temerrüt faizi, 5.252,79-TL BSMV olmak üzere toplam 183.039,69-TL olarak hesaplanmıştır…” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Ancak davalının alacağı kambiyo senedine dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. ——–
Eldeki dosya bakımından, davacı-borçlu tarafça dava konusu borcun bir kısmının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ödendiğini, kalan kısmı bakımından sorumluluğu bulunmadığını iddia edildiğinden, dava konusu alacağın davalı-alacaklıya ödendiğini yöntemince ispat etmesi gerekmekte olup, dava konusu alacağın davalı-alacaklıya ödendiğini ispat yükü davacı-borçlu taraftadır. ———-Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde;
dava dosyasına sunulan sözleşme, ödeme planı ile diğer belgelere göre; davalı —— ile dava dışı asıl borçlu arasında 28/03/2014 tarihinde 170.000,00-TL limitli —— imzalandığı, davalı ile birlikte dava dışı diğerlerinin de söz konusu sözleşmede, müteselsil kefil olarak toplam 170.000,00- TL tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu, sözleşmede limit ve tarihlerin el yazısı ile doldurulduğu, kefalet tutarının belirlendiği, kefalet türünün müteselsil kefalet olarak belirtildiği, davacıya atfen atılı imzaları taşıdığı, imzaya ve sözleşmeye bir itiraz olmadığı, bu itibarla sözleşmelerin ve kefaletlerin geçerli olduğu, dava dışı asıl borçluya 26/06/2016 tarihinde 36 ay vadeli, aylık 3.904,22-TL’lık taksitler halinde aylık % 1,25 akdi faiz oranı üzerinden ödenmek üzere 105.440,00-TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin ilk 5 taksitinin ödendiği sonraki taksitlerinin ödenmediği, sözleşmenin temerrütle ilgili 10.5 Maddesine göre bankanın; taksitli ticari krediye fiilen uygulanmakta olan yıllık faiz oranının iki katı oranında (%15,00*2= % 30,00) temerrüt faizi uygulayabileceği, dava konusu borcun ——– kapsamında ve tarafı tacir olan borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında TBK 586/1’de açıkça belirtildiği üzere, davalı bankanın taşınır rehnini paraya çevirmeden de kefili takip edebileceği, rehin açığı belgesi alınmasına gerek olmadığı, davalı bankanın davaya konu ——— sayılı dosyasındaki takibi tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlattığı ve bu nedenle mükerrer takibin söz konusu olmadığı, bilirkişilerin yaptıkları hesaplama dikkate alındığında; takibin 98.349,73-TL asıl alacak + 3.250,90-TL işlemiş faiz + 211,61-TL BSMW olmak üzere 101.812,24-TL olarak devamı gerektiği, bu nedenle davacının davasında kısmen haklı olduğu, ancak davalı bankanın alacağı davadan önce devretmesi nedeniyle bankaya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla; davanın banka yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı ———-şirketi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; takibin yenilenme tarihi olan 31/03/2017’den sonra ve dava tarihi olan 12/04/2021 tarihinden önce ——– esas sayılı dosyasında alacağa mahsuben, alacağı devreden bankaya yapılan —— plakalı aracın 58.500,00-TL’ye satışının, ———-sayılı dosyasında infaz aşamasında, satış bedelinin asıl alacak miktarından düşülmesi suretiyle icra dairesince değerlendirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının davalı ——-Yönünden husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davacının davasının davalı —– Yönünden KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının davacı aleyhine başlattığı——–sayılı takibinin kısmen iptali ile; takibin 98.349,73-TL asıl alacak + 3.250,90-TL işlemiş faiz + 211,61-TL BSMW olmak üzere 101.812,24-TL olarak devamına,
3-Davacının takip tarihi itibariyle ——– sayılı dosyasındaki takibin toplam miktarı olan 117.184,92-TL’nin 15.372,68-TL’si kadar borçlu olmadığının tespitine,
4-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30 temerrüt faizi işletilmesine,
5-Takibin yenilenme tarihi olan 31/03/2017’den sonra ve dava tarihi olan 12/04/2021 tarihinden önce ———- esas sayılı dosyasında alacağa mahsuben, alacağı devreden bankaya yapılan —— plakalı aracın 58.500,00-TL’ye satışının, ———-sayılı dosyasında infaz aşamasında, satış bedelinin asıl alacak miktarından düşülmesi suretiyle icra dairesince değerlendirilmesine,
6-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.050,11-TL karar harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.001,23-TL harcın, alınması gereken 1.050,11-TL karar harcından mahsubu ile artan 951,12-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 1.050,11-TL karar harcının, davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.341,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 307,20-TL’sinin davalı ——-alınarak davacıya verilmesine, 2.034,60-TL’sinin davacının üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı —— tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.054,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 916,17-TL’sinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine, 138,33-TL’sinin davalı ——- üzerinde bırakılmasına,
11-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
12-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı —– lehine takdir olunan 16.271,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
13-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı —- lehine takdir olunan 18.577,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
14-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı—— vekilinin yüzüne karşı, davalı —– e duruşma ile yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde — Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023