Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/248 E. 2021/476 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/248 Esas
KARAR NO : 2021/476

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özeTLe; müvekkili şirket ile davalı arasındaki 31.08.2016 tarihli — hizmet sözleşmesi uyarınca davalı, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet karşılığında bedel ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ancak davalı, müvekkili şirkete taahhüt ettiği ödemeleri tam olarak ve süresi içerisinde gerçekleştirmediğini, müvekkili şirket, davalı tarafından ödenmeyen bedeller için öncelikle anlaşma sağlamaya çalışmış; bu kapsamda davalı ile şifahi görüşmeler yapıldığını, yapılan şifahi görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya İstanbul ——- Noterliğinin——– yevmiye no.lu ihtarnamesi ve İstanbul ——. Noterliğini——- yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderilerek, davalının müvekkili şirket hesaplarında bulunan temerrüde uğramış borçlarını ödemesinin yazılı olarak da ihtar edildiğini, ihtarname akabinde davalının talebi üzerine davalının mevcut borcunun ödenmesine dair şart ve koşullara ilişkin 07.11.2018 tarihli —- hizmet sözleşmesine ek protokol imzalandığını, davalı protokolde yer alan ödeme planı uyarınca borçlarını ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ancak davalının protokolde yer alan ödeme vadelerine de uymaması sebebiyle davalıya işbu kez ödemeleri yapması adına İstanbul—– —— tarih ve—— yevmiye no.lu ihtarnamesi ve akabinde İstanbul —-. Noterliği’nin ——-yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderildiğini, gönderilen ihtarların davalıya tebliği akabinde müvekkili şirket davalı tarafından ödeme yapılmasını beklemişse de davalı müvekkili şirketin bu beklentilerini sonuçsuz bıraktığını, bu nedenle İstanbul—–. Noterliği’nin —— yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalının borçlarını ödemesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği davalıya ihtar edildiğini, tüm bu süreçte müvekkili şirket taraflar arasındaki ilişkiye güvenerek davalıya borçlarını ödemesi için pek çok kez süre verdiğini, davalıya 2018 yılından beri gönderilen ihtarnameler dahi ticari ilişkinin devamının müvekkil şirket bakımından çekilmez hale geldiğini açıkça ve tek başına ortaya koyan bir husus olmasına rağmen, müvekkili şirket ödemelerin yapılması için davalıya süre vererek iyi niyetini şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğunu, ancak davalının ödemelerini yapmaması sebebiyle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğünün—— sayılı dosyası üzerinden 1.302.936,35-TL’lik bir icra takibi başlatıldığını, akabinde ise İstanbul——. Noterliği’nin ——- yevmiye no.lu ihtarnamesi ile sözleşmenin yenilenmeyeceğini ve 31.12.2019 tarihi itibariyle sonlanacağını davalıya ihtar ettiğini, ancak davalının icra takibine haksız ve kötü ——— olarak itiraz edildiğini, itirazın akabinde ise davalı müvekkili şirket nezdinde borçlu olduğunu kabul ederek, müvekkil şirket ile bir protokol imzalayarak; müvekkil şirkete olan borçlarını ödemediğini ve müvekkil şirket tarafından İstanbul Anadolu—-. İcra Dairesinin —— sayılı dosyasına konu borcu, işlemiş-işleyecek faizi, faiz oranını ve her türlü ferileri ve hatta icra takibine konu edilmeyen sözleşmeden doğan diğer borçlarını da ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının, müvekkili şirkete borçlu olduğunu kabul etmesi hasebiyle imzalamış olduğu protokolde görüleceği üzere davalı, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün ——-. sayılı icra takibine konu olan 1.302.936,00-TL borcu ve ayrıca söz konusu icra takibine konu olmayan 496.945,74-TL borcunu kabul etmiş olup, 30.09.2019 tarihinden sonraki döneme ait ödemeleri de ayrıca yapacağını kabul ettiğini, İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra takibine konu 1.302.936,00-TL borcun 10(on) taksitte ödenmesi hususunda mutabık kaldığını, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün—— sayılı icra takibine konu olmayan 30.09.2019 tarihine kadar doğmuş 496.945,74-TL borcun 10(on) taksitte ödenmesi hususunda mutabık kaldığını, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ——. sayılı icra takibine konu ve konu olmayan alacakların ilk 6(altı) taksiti müvekkil şirkete, davalı tarafından kendisine ——- yapılan uyarılar ve gönderilen ihtarlar neticesinde gecikmeli de olsa ödendiğini, ancak devamında davalının son 4 taksiti ödememesi sebebiyle, müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra takibine konu alacak için dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak arabulucuda da anlaşılamamış olması nedeniyle İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —–. sayılı icra takibine konu 1.302.936,00-TL’nin ödenmeyen bakiye 4 taksit tutarı olan toplamda 521.174,40-TL’lik kısmı için İstanbul Anadolu—— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-. sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, protokol uyarınca İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün—– sayılı icra takibine konu olmayan 30.09.2019 tarihine kadar doğmuş 496.945,74-TL borcun ödenmemiş 118.790,11-TL’lik kısmı ve sözleşmenin 9.4. maddesi uyarınca ödemelerin vadesinde yapılmaması nedeniyle kesilen 13.08.2020 tarihli 19.156,42-TL tutarlı vade farkı faturasına istinaden İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğünün—— sayılı dosyası ile işbu davaya konu icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olması sebebiyle dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak arabulucuda anlaşma sağlanmaması sebebiyle işbu davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, davalı, imzalamış olduğu protokol ile müvekkili şirket nezdinde borçlu olduğunu, protokole konu olmayan borçlarını da ödeyeceğini ve söz konusu borcuna ilişkin müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini ikrar etmiş olduğunu, bu nedenle ikame olunan davanın başkaca bir inceleme, bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek dahi olmaksızın kabulü ile davalının kötü niyetli itirazının iptal edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafından imzalanan protokol ve protokole konu olmayan vade farkı faturası uyarınca davalının borçlu olduğu ve İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra dosyasına haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiği aşikâr olduğundan davalının itirazın iptaline, takibin icra takibine konu alacak olan 137.946,53-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,75 avans faizi ile birlikte devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür. (Yargıtay HGK —– Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Davalı—— kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında — çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden —- kurulan —– için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak —– görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzel kişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğinde, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesinin —- niteliğinde olduğu tartışmasızdır.(HGK’nun —– sayılı kararı)
—– sıfatına haiz değildir. (Yargıtay HGK,——— değerlendirildiğinde; davalının tacir olmadığı, davanın niteliği dikkate alındığında mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı anlaşıldığından eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.— ———
: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin—— —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına,
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına,
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.