Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2022/465 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/246 Esas
KARAR NO : 2022/465

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08.04.2021
KARAR TARİHİ : 31.05.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —— hizmeti veren —– olduğunu, tarafların aralarında yaptığı sözlü anlaşma gereği 2013 yılı Temmuz ayından beri davalı şirketin— bulunan —– davacı şirketten zararlı kontrolü ve mücadelesi hizmetlerini aldığını, 01.04.2020 tarihinde davacı tarafından yeniden—– ” imzalanması için davalıya gönderildiğini, davalı tarafından imzalandığının söylenmesine rağmen davacı şirkete geri gönderilmediğini, davalıya ilk günden itibaren hem —— hem de —- iş yerinde zararlı kontrol hizmetinin verildiğini ve uygulama servis raporlarının da düzenlendiğini, taraflar arasındaki şifahi anlaşmanın ( ve imzalanıp iade edilmeyen yazılı sözleşmenin 5. Maddesi) gereği, aylık hizmet bedeli—– sarf malzemeleri için ayrıca malzeme bedelinin de fatura edildiğini, davalı firmaya —-yılından devreden bir aylık fatura alacağı ile —— döneminde aylık olarak verilen hizmetler karşılığı düzenlenen —- ve muhtelif ürün faturalarının kesildiğini, ——–davalıya verilen ve davalının iş yerinde yapılan zararlı kontrol hizmet uygulamalarını gösterir, davalı şirket çalışanlarının da imzası bulunan servis raporları örneklerinin de ekte sunulduğunu, Davalı —– tarihinde biriken ve ödenmeyen cari hesap borcu için e-posta ekinde cari ekstre gönderilerek borcun ödenmesi talep edilmişse de davalıdan geri dönüş alınamadığını, keza, yine müvekkil şirket tarafından davalı şirketin —- “davalının biriken cari hesap borcu nedeni ile, bu tarih itibarıyla verilen hizmetin askıya alındığı, artık hizmet verilmeyeceğinin ihbaren davalıya bildirildiğini, davalı çalışanı — tarafından —-…tesislerimizde, tarafınızdan ——–hizmeti almaktayız. …—- şeklinde cevap verildiği, ancak, davalının 2013 yılından beri müşterisi olması nedeni ile, davacı şirket alacaklarını alamamasına rağmen —-ayına kadar hizmet verildiğini, sonrasında hizmetin durdurulduğunu, bu durum fark edilmeyip —– tarafından ——–anlaşıldığından, davalının da itirazı incelenerek, —– faturaların iptal edildiğini, ancak, takip öncesi durum fark edilmediğinden —- faturaları da dahil olmak üzere toplam cari hesap alacağı 8.265,89-TL asıl alacak ile + bu alacağa fatura tarihlerinden 30 gün sonra muaccel olduğu tarihten takip tarihine kadar hesaplanan —— toplam alacak üzerinden takip yapılmışsa da arabuluculuk toplantısı sonrasında 2 aylık faturanın fazladan kesildiği tespit edildiği, bu faturalar iptal edilerek cari ekstre alacağı toplam : 6.661,09-TL olarak işbu dava öncesi düzeltildiğini, bu nedenle, biz işbu dava ile: asıl alacak taleplerinin : 6.661,09-TL, işlemiş reeskont faizi talebini:—-ihbar mailinden takip tarihine kadar hesaplanmıştır)- toplam alacak talebini: 7.202,30-TL olarak ıslahla düzelttiklerini, davalı borçlu tarafından—— için iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, taraf şirketlere ait ilgili — celp edilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
İtirazın iptali istemine konu, —sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 05.03.2021 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının— işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.057,12-TL alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 11.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından süresinde 15.03.2021 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı ve davanın — işlemiş faiz toplamı —-üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği gereği bildirilen delillerin toplanmasının akabinde tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların —- inceleme yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda —- müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, inceleme gün ve saati davalı şirkete tebliğ edilmiş ancak inceleme gün ve saatinde davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmemiş bir beyan —— bildirilmemiştir. Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak —- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —-‘Davacı şirket tarafından ibraz edilen —- yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ———–açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile —–Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, davacı şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde davalı şirkete hizmet verildiği,— bedelli iki fatura düzenlendiği,—tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirkete — yapıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete aylık — hizmet faturaları ve malzeme faturaları düzenlendiği, davacı şirketin alacağının —malzeme faturalarından kaynaklandığı, söz konusu hizmet ve malzeme faturaların bedeli 6.661,10-TL olduğu, ve kayıtlarında yer aldığı, davacı şirket tarafından ibraz edilen uygulama raporları (servis formu) incelendiğinde, formlarda imzaların bulunduğu, icra Takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten kaydi olarak 6.661,10-tl alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faiz yönünden temerrütün oluşmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, gerek davacı tarafın kendi lehine kesin delil vasfına haiz usulüne uygun tutulan ticari defterleri gerekse dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında hizmet verilmesi hususunda ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu dayanak faturaların davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, hal böyle olunca davacı tarafın faturaya konu hizmeti verdiği hususunun ispatlamış olduğu artık varsa bir ödeme davalı tarafça iddia ve ispat edilmesi gerektiği, ayrıca —– üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın —– tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 6.661,10-TL asıl alacağı bulunduğu anlaşılmakla bu alacağa yapılan davalı itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip tarihi öncesi davalı tarafın usulüne uygun temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla temerrütün takip ile oluştuğu ve davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. —- gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının ——icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 6.661,10-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, faturaya dayalı cari hesap alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen 6.661,10-TL asıl alacağın taktiren % 20 oranında belinlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının —-sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 6.661,10-TL asıl alacak ve asıl alacağa değişen oranlarda uygulanacak avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Hükmedilen 6.661,10-TL asıl alacağın taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 455,02-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 77,71‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 377,30-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 77,71‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18-A/13.Bendi uyarınca ——-ücretinin davalıdan alınarak hazine adına gelir kaydına, (6325 sayılı yasanın 18-A/11. Bendi uyarınca davalı tarafın geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği göz önüne alınarak lehe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.)
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 49,7‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.109‬,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, (6325 sayılı yasanın 18-A/11. Bendi uyarınca davalı tarafın geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği göz önüne alınarak lehe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.)
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.