Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2022/986 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/245 Esas
KARAR NO : 2022/986

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/04/2014
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin —— kurulduğunu, davacının %25 oranında pay sahibi olduğunu, şirketin %56,4 payının ———, 8,6 payının ——-%5 payın ——— adına kayıtlı olduğunu, şirketin faaliyet konusunun ———— alım satımı ve bunlarla ilgili ———- hizmetleri olduğunu—- —– kadar —- olarak faaliyetlerine devam ettiklerini,—- davacının babası ————– üzerine davalı —— —–şirketten mal kaçırmaya başladıklarını, şirketin faaliyetlerini sona erdirdiklerini ve davacının mali haklarına zarar vermeye başladıklarını, şirketin diğer ortaklarının şirketteki çoğunluklarını kötüye kullandıklarını,——- kadar kar ettiğini, takip eden yıllarda zarar etmeye başladığını,——– gerilemeye başladığını ve bu eylemin gittikçe artış gösterdiğini, —–kurulunun aldığı —– tarihli kararla ———hissedarları arasında ——— erdiği, ticari faaliyetinin devam etmesinin bir anlamının kalmadığı tespit edilerek, —– kiraya verilmesine —— —- kapatılmasına karar verildiğini, bu yönetim kurulu kararının —- imzalandığı ve bundan sonra bu karar uyarınca işlem yaptıklarını, davalı —- kurulunun bununla da yetinmeyip şirketin tek mal varlığı olan —- bulunduğu ——- bulunan —–, —-başkanı olan ——- geçerli olmayan —sözleşmesi borcun —– devredildiğini, ——– kayıtları incelendiğinde, bu devir karşılığında——– herhangi bir para girmediğinin görüleceğini ve satışın rayiç değerin de altında gösterildiği, ——— böyle bir yetkisi bulunmaması halinde taşınmaz hissesini haksız olarak sattığını, şirketin içini boşaltarak—— —- taşınmaz — ——- tarihinde yapıldığını, ——– olarak satılmış olduğunu, taşınmazın devredildiği——- yönetim kurulu —————- —–eşi olduğunu, bu —devri işleminin iptali istemiyle——— davasını açtıklarını, davanın derdest olduğunu,—–faaliyet konusunun gerçekleştirme imkanının kalmadığını, ———– kararı ile faaliyetlere son verildiğini,—— verildiğini, kısmen satıldığını, —– çıkarılarak tazminatlarının ödendiğini,——borçlarının bulunduğunu, ileriye dönük herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, şirketin faaliyetlerinin sonlandırıldığını, bu durum fesih ve tasfiye için haklı sebep oluşturduğunu, şirketin diğer ortaklarının ve yöneticilerinin davacının mali haklarını ihlal ettiklerini, müvekkili tarafından TTK.411.maddesi uyarınca, genel kurul çağrısı yapılması talebi ile ihtarname çekildiğini, bu ihtarnamenin tebliğine rağmen genel kurul toplantıya çağrılmadığını, davacının TTK.438.maddesi uyarınca bilgi alma ve belgeleri inceleme haklarının engellendiğini, —-yapılan —- tutarındaki kredi başvurusunun——– tarafından reddedilmesi üzerine davacının şirket hesaplarının incelenmesi talebinde bulunduğunu, ancak yönetim kurulunca bu çağrıya cevap verilmediğini, —– satılmaya başlandığını öğrendiklerini, yaptıkları incelemede ——- yerinde olmadığını gördüklerini, ——- kiralanmasından elde edilen gelirin nerede harcandığını bilmediklerini, şirketin uzun zamandır —- yapmadığını, —- yüksek miktarlarda —– ödemesi yapıldığını, bu konuda alınan ——-sayılı davasını açtıklarını,— arasında güven ve işbirliği kalmadığını, husumet oluştuğunu, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığını, mahkemece— düzenlenen raporda, şirketin kötü yönetildiğinin, davacının haklarının ihlal edildiğinin belirlendiğini, —- raporunun ekte olduğunu, TTK.531.maddesinde öngörülen haklı sebeplerin oluştuğunu, diğer taraftan davalı —- — başkan yardımcısı ——–davalı şirket ile aynı— faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğunu, o şirketin ——– unvanlı olduğu, böylece rekabet yasağının ihlal edildiğini, yönetim kurulunun bu şekilde faaliyete devam etmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını,—olduğunu belirterek öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla şirketin alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, ayrıca — kayyımı atanmasını istemiş, esas yönünden ise, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının babası —— davalı—- —– —başkanı ————- olduğunu, tarafların— ilişkileri içinde bulunduğunu, davacı tarafın talebi ile davalı ———sayılı dosyasıyla —- atandığını,—-ve belgelerinin sağlandığını, davacı —etkilediğini, bunun üzerine —–sağladıklarını ve davanın reddedildiğini, ——hazırladığı raporun hiçbir hukuki değerinin olmadığını, davacının bu davayı açtığı dönemde davalı ———- durumunda olduğunu, davacının ———– ——– kurullarda bir itirazının bulunmadığını, şirket defterlerinin muhasebecide olduğunu, davacının muhasebeci ile yakın ilişki içinde olup defter ve kayıtları her zaman incelemesinin mümkün olduğunu, davacının gerçekleri çarpıtmaya çalıştığını, —– kararının davacının isteği üzerine davacı,—— yapılan——– alındığını, bu toplantının davacı tarafın talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini, toplantıda hem hesaplar hem de faaliyet raporları ve projelerin değerlendirildiğini, davacı tarafın, şirket faaliyetlerinden zarar edildiği gerekçesiyle imalattan vazgeçilmesini istediğini,——-nedeninin de hazırlanan —-doğrultusunda —— geçilmesi, bunun için —–yenilenmesi iken davacının girişimleri sonucu bu teşebbüsün sonuçsuz kaldığını,—-ve hesaplarına davacının yakınlarının bile katıldığını, —- çıkarmadıklarını— iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafın, —kullanmasını engellediğini ikrar ettiğini, şirketin bu yüzden yeni —— geçmek üzere —— yapamadığını, —-durdurduğunu,——- eskidiğini, davacının krediyi engellemesi sonucu yeni yatırım yapılamadığını, şirketin— devri yaptığı———-sırasında —sonraki muhtelif tarihlerde şirkete—- borç verdiğini, bu borca karşılık harici olarak —– sözleşmeyle taşınmaz hisse satışını gerçekleştirdiklerini, o sözleşmede davacının babasının da imzasının bulunduğunu, daha sonra —— kararıyla bu yerin geri alınmasının kararlaştırıldığını, ancak borç ödenmediğinden gerçekleştirilemediğini,——-olduğunu, eğer o öyle olmasaydı bu kadar borcu vermeyeceğini,——- tarihinde yapılan işlemin, daha önce——– tarihinde yapılmış olan harici sözleşmenin hukukileştirilmesinden ibaret olduğunu, taşınmaz üzerinde —– bulunduğunu, bu nedenle devrinin geciktiğini, bu konuda bir muvazaa bulunmadığını, ayrıca——— pay satışının — kaynaklandığını, çünkü davalı — borcunu ödemesinin mümkün olmadığını, bu taşınmazın davalı şirketin tek taşınmazı olduğunu zamanında ruhsatsız yapıldığını ve kat mülkiyeti kurulmadığını, —–bir şahıs olan ——- ettiğini, devir konusunda gerekli yasal prosedürün uygulandığını, yönetim kurulunun yasal yetkileri çerçevesinde hareket ettiğini, davacının bu konularda başka bir çözüm önerisi de getirmediğini, davacının dilekçesinde ——— davalı şirketin —– bulunduğunu, davacı tarafın talepleri doğrultusunda şubenin kapatıldığını, —-çalışanın mağdur edilmemesi ve taahhütlerin aksamaması için ——— kurulmuş bir şirket eliyle devam ettiklerini, şimdilerde o şirketin tasfiyeye girdiğini, faaliyet konularının farklı olduğunu, geçmişte — işler yapan itibarlı işler yapan bir şirket olan davalı şirketin tanınmış bir marka olduğunu, —-yapma amacından vazgeçmediğini, şirketin halen kimseye borcu —— olduğunu, üretim faaliyetleri için——dolan — şirketine —- boşaltmaları konusunda ihtarname çektiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasıdır.
Davacı vekili — dilekçesinde, mahkememizde görülen davada sulh olmaları nedeniyle dava konusu iddia ve taleplerinden kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini, feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, dosyada mevcut vekaletnameden davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir beyan dilekçesi sunmadığı görüldü.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş bu hususta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20- TL harcın mahsubu ile kalan 55,5‬0‬‬‬-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—-ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Taraflarca dosyaya yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yokluğunda karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.