Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/227 E. 2023/863 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/227 Esas
KARAR NO:2023/863
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/04/2021
KARAR TARİHİ: 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.02.2020 tarihinde saat 08:25 sıralarında müvekkili yaya ——– karşı hizasında bulunan ——çıkıp yolun karşısına geçmek istediği esnada ——– yolu üzerinde — istikametinden—-istikametine beyana göre U dönüşü yaptığı esnada sürücü —- sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı aracın çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza sonrası karşı taraf sürücünün olay yerini terk etmiş olduğunu ,kazanın kışın meydana geldiğini ve karşı taraf sürücüde kış lastiğinin bulunmadığını, karşı taraf sürücünün fren tedbirine başvurmamış olduğunu, kaza sonrasında
müvekkilinin % 4 engelli kaldığını, ayrıca çok sayıda hastane giderinin olduğunu,ayrıca müvekkilinin kazanç kaybının olduğunu,bu vs. nedenler ile şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinden 24.04.2020 tarihinden, diğer davalılardan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile, kazanç kaybına yönelik 1.000,00 TL nin sigorta şirketinden 24.04.2020 tarihinden, diğer davalılardan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile, ayrıca 1 ve 2 no.lu davalılardan 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketinden 24.04.2020 tarihinden, diğer davalılardan 19.02.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —-vekili tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle; öncelikle davacı kazalının henüz iyileşme sürecini tamamlamış olduğunu, bu nedenle raporun iyileşmeden sonra alınması gerektiğini,maluliyet oranının tekrar tespit edilmesi gerektiğini, ve bu tespitin sigorta genel şartlarına göre yapılmasıgerektiğini,geçici iş göremezlik, bakım giderleri ve tedavi giderlerinin poliçe teminatında bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu,tespit edilecek müterafik kusur indirimin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin manevi tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, bu vs. nedenler ile davanın reddedilmesini talep etmiştir. Davalı ——tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle; davacı taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, kazanın basit bir kaza olduğunu ve çarpmanın hafif olduğunu, davacıların kaza nedeni ile harcamalarının bulunmadığını, ayrıca kendilerine her türlü maddi ve manevi desteğin verilmiş olduğunu, tüm tedavi masraflarının kendisi tarafından karşılanmış olduğunu, kaza esnasında davacı—– kolunun alçıda olduğunu, bu nedenle kolunun kazadan dolayı meydana gelmemiş olduğunu,ayrıca taleplerin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, davacının 50 metre ileride yaya geçidi var iken yaya geçidinden geçmemiş olduğunu, araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını,ayrıca kusur oranına göre tazminattan indirim yapılması gerektiğini, bu vs. nedenler ile davanın reddedilmesini talep etmiştir.Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, kazanın basit bir kaza olduğunu ve çarpmanın hafif olduğunu, davacıların kaza nedeni ile harcamalarının bulunmadığını, ayrıca kendilerine her türlü maddi ve manevi desteğin verilmiş olduğunu, tüm tedavi masraflarının kendisi tarafından karşılanmış olduğunu, kaza esnasında davacı —– kolunun alçıda olduğunu, bu nedenle kolunun kazadan dolayı meydana gelmemiş olduğunu, ayrıca taleplerin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, davacının 50 metre ileride yaya geçidi var iken yaya geçidinden geçmemiş olduğunu, araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, ayrıca kusur oranına göre tazminattan indirim yapılmaı gerektiğini beyanla davanın reddedilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Davacı, 19/02/2020 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi zarara uğradığını, davalıların oluşan zarardan TBK ve KTK gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının maddi ve manevi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —— davacıların ödeme bilgileri celp edilmiş, davacı ve davalıların —- araştırmaları yapılmış, dava konusu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, ——- ceza dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, —- raporu alınmış, —- tarihli bilirkişi heyet raporu, —– tarihli aktüer bilirkişi ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır. —- tarihli —– raporunda özetle, “…Mevcut tıbbi belgelere göre; ——– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, —– göre yapılan değerlendirilmesinde; yer almayan cetvel, şekil ve tabloların., yer aldığı ——- yapılan değerlendirilmesinde; Kas İskelet Sistemi: Diz laksisitesi Tablo 3.33 b %4, Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 24.05.2023 tarihli raporunda özetle, “…Hukuki durumun nihai taktir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.02.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu cismani olarak zarar gördüğü bildirilen davacı ——- tarafından davalılar aleyhine olarak açılan iş bu davada:

I) KUSUR TESPİTİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;
——- plaka sayılı araç sürücüsü —- % 75 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu, Söz konusu kaza kapsamında aracın maliki/işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu, Yaya —— % 25 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,

II) TEDAVİ GİDERİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
Tedavi giderleri bakımından; 19.02.2020 tarihinde yaşanan trafik kazası sonrası acil olarak başvurduğu hastanedeki tüm sağlık giderlerinin—– karşılanmış olduğu, Devamında, kişinin müracaat ettiği özel ve kamu sağlık kurumlarındaki giderlerin kurumun Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında olan sağlık giderlerinin de —–karşılanmış olduğu, Özel sağlık kurumlarında hastadan fark ücretler tahsil edildiği, Bu fark ücretler, ilaç, medikal malzemelerden oluşan toplam 421,25 TL tutarın; davacının %25 oranında kusurlu olduğu (%25=101,25 TL) göz önüne alınarak, geriye kalan 300,00 TL olan tedavi giderinin davalılar ve sigorta şirketi sorumluluğunda olacağı, Davalı —- tarafından ayrıca, yukarıdaki tutarın dışında 613,65 TL lik tedavi gideri harcamasını karşılamış olduğu, —— kapsamında olup, kurumca karşılanmamış olan, karşılanması gereken bir harcama bulunmadığı, Davacının mevcut durumunda kendisini istikbalde bekleyen bir ameliyat ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.

III) CİSMANİ ZARARLAR TESPİTİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
a)Davacı——- (4) Aylık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 7.305,21 TL,
b)Davacı — % 4 Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek MaddiZararı +181.325,21 TL
c)Davacı——- (4) Aylık Geçici Ve % 4 Sürekli
İşgöremezlik – Maluliyeti Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 188.630,42 TL olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 21.08.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…Hukuki durumun nihai taktir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 19.02.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu cismani olarak zarar gördüğü bildirilen davacı ——- tarafından davalılar aleyhine olarak açılan iş bu davada: a) Davacı —— (4) Aylık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 6.974,13 TL b) Davacı———- % 4 Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 241.335,21 TL
c) Davacı —- Tedavi Gideri Sebebiyle Maddi Zararı + 300,00 TL d) Davacı ——– (4) Aylık Geçici Ve % 4 Sürekli İşgöremezlik Maluliyeti Ve Tedavi Gideri Sebebiyle Maddi Zararları Toplamı = 248.309,34 TL olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Davacı vekilinin 13/10/2023 ıslah dilekçesi ile dava değerini 265.283,47-TL’ye arttırdığını, buna ilişkin harcı ikmal ettiği görülmüştür.2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı 19/02/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, 19/02/2020 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve —— raporuna istinaden %4 (yüzdedört) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü—- yönetiminde bulunan —— plakalı aracın asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, davacı-yaya ——— tali ve %25 kusurlu olduğu alınan bilirkişi raporunun kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı aracın kusuru olan %75 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacının kaza sebebiyle %25 kusurlu olduğu anlaşılmakla müterafik kusur yönünden ayrıca bir indirim yapılmasına gerek olmadığı, davacı tarafça ıslah dilekçesi ile geçici ve sürekli iş göremezlik yönünden talep arttırımında bulunulmasına rağmen tedavi gideri yönünden talebinin olmadığı anlaşılmış, davacı —— maddi tazminat talebinin kabulü ile 6.974,13-TL geçici iş göremezlik, 241.335,21-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar———- yönünden kaza tarihi olan 19/02/2020 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(Sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ———- verilmesine karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden;Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.——-Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacı ———- oluşan maluliyet oranı, diğer davacı anne ve babanın da çocuklarındaki yaralanma sebebiyle manevi üzüntü yaşayacakları dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacıların manevi tazminat talebinin kabulü ile davacı —- için 7.500,00-TL, davacı ——–için 1.250,00-TL ve davacı ———için 1.250,00-TL (toplam 10.000,00-TL) manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacı——- maddi tazminat talebinin kabulü ile 6.974,13-TL geçici iş göremezlik, 241.335,21-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar —— yönünden kaza tarihi olan 19/02/2020 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(Sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı – verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacıların manevi tazminat talebinin kabulü ile davacı —– için 7.500,00-TL, davacı——— 1.250,00-TL ve davacı —– için 1.250,00-TL (toplam 10.000,00-TL) manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 17.645,11-TL’den davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 835,00-TL harç olmak üzere toplam 894,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.750,81-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan toplam 894,30-TL peşin ve ıslah harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 1.026,85-TL tebligat ve müzekkere gideri, 7.500,00-TL bilirkişi ücreti, 2.310,00-TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 10.904,65‬-TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.400,00-TL arabuluculuk ücreti tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 39.246,40-TL nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar—— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalılar ——- yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2023