Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2021/388 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/207 Esas
KARAR NO : 2021/388

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından İstanbul —-.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile takibe konulan senetle ilgili müvekkilinin davalıya bir borcu bulunmadığını, takibine konu —— bedelli senedin taraflar arasında akdedilen —- —- gereği davalı tarafından müvekkiline kiraya verilen mallar —– karşılığında tanzim edildiğini ve davalıya sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, sözleşmenin 11.maddesinde “Teslim edilen ekipman değeri 1.000.000-TL (Bir milyon TL) olup karşılığında … tarafından 500.000-TL senet verileceği” taraflarca kararlaştırıldığını, ayrıca sözleşme bedeli olan 138.800-TL senet verileceğinin de kararlaştırıldığını ve bunun için de müvekkilinden 138.800-TL bedelli senet alındığını, davalı tarafça müvekkilinin taleplerine rağmen işbu senetlerin müvekkiline iade edilmeyerek haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine konu edildiğini, bu nedenle icra takibine konu senetlerle ilgili borcun bulunmadığına ve müvekkilinin alacaklarına dair 28.07.2020 tarihinde —– başvuru yapıldığını ancak arabuluculuk görüşmesi olumsuz —– tarihinde arabuluculuk görüşmesi sonlandırıldığını, sözleşmeden de anlaşıldığı üzere 500.000 TL’lik senedin teminat senedi olarak verildiğini, yine sözleşmede ————– tarihleri için makina kira bedeli olarak 138.800 TL kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bu kira bedeli için de 138.800 TL’lik senet alındığını, müvekkilinin senet için planlanan şekilde ödemelerin hepsini —— ile yaptığını, bu nedenlerle takibe konu senedin teminat senedi olması ve müvekkillerinin gerek davalıya borcunun bulunmaması nedeniyle İstanbul —-.İcra Müdürlüğü nezdinden başlatılmış olan takipte müvekkillerinin taşınmazlarına haciz konulduğunu, halihazırda satış işlemlerinin de devam ettiğinden öncelikle takibin teminatsız bir şekilde tedbiren durdurulması ve akabinde takibe konu senet ile ilgili müvekkillerinin davalıya borcu bulunmadığının tespitine, İstanbul —-.İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı icra takibinin durdurularak müvekkillerin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı (İAA —-. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takip dosyası) menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —- tarihli ——– imzalandığını, iş bu sözleşme gereği kira bedeli ve sözleşme teminatı olarak kambiyo senetlerinin verildiğini, davalının haksız bir şekilde İAA —-. İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takip dosyası ile iş bu senetler yönünden takibe geçtiğini, sözleşme gereğince yapılan ödemeler ve —– Maddesi gereğince davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, senetlerin teminat senedi olarak verildiğini beyanla ——. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyası ve senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür. (Yargıtay HGK ——— Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada —–mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi — Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki kambiyo senetlerine ilişkin uyuşmazlıkların tamamının mutlak ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği içtihatlarca kabul edilmektedir. Söz gelimi işveren tarafından işçisine işçi alacağına karşılık olarak kambiyo senedinin verilmesi halinde iş bu uyuşmazlıkta İş hukukunun uygulanması gerektiği ve uyuşmazlığın çözümünde İş mahkemelerinin görevli olduğunda şüphe bulunmamaktadır. (İstanbul BAM —– Kambiyo hukukundan doğan uyuşmazlıklarda taraflar arasındaki temel hukuki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
Eldeki dava da davacı —— tarihli ——gereği davalı tarafından müvekkiline kiraya verilen mallar için teminat olarak alınan senet olduğunu, dava konusu senedin kira bedeli için teminat senedi olarak verildiğini, kira sözleşmesi gereği kiralananın tahliyesi sırasında borç bulunmaması halinde senedin iade edilmesi gerektiği beyan etmektedir. Başka bir deyişle, dava konusu senetlerin 19/06/2016 tarihli —–sebebiyle teminat senedi olarak verildiğinin davacının da kabulünde olduğu, ayrıca senetlerin 19/06/2016 tarihli sözleşmede de açıkça teminat senedi olduğu hususunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin —– Karar sayılı ilamı ve HMK 4/a maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklı tüm uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Dosyaya konu senetlerin alacağının kaynağının (taraflar arasındaki temel ilişkinin) taraflar arasında imzalanan —- olduğu, bu hususunun kira sözleşmesinde açıkça belirtildiği ve davacının da kabulünde olduğu dikkate alındığında eldeki davanın mutlak ticari dava olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı, tarafların tacir sıfatı bulunmadığı dosya kapsamında anlaşılmakla eldeki davanın nispi ticari dava olarak da değerlendirilmesi mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay ——— Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın, kira sözleşmesi kapsamında düzenlenen kambiyo senetleri (teminat senedi olması vs. iddialar) sebebiyle borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu, davacı ve davalı arasındaki ilişkinin ——- kaynaklandığı, iş bu uyuşmazlıkta Kira Hukukunun uygulanması gerektiği, eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin —- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
4-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli ————- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
5-Davacının tedbir talebinin yetkili ve görevli mahkememe tarafından değerlendirilmesine,
6-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
7-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
9-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.