Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/198 E. 2022/933 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/198 Esas
KARAR NO : 2022/933

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil—— —–olarak faaliyet göstermekte olup, dayalı (borçlu) sigorta şirketinin bildirmiş olduğu —– mağdur araçların onarılması işini üstlendiğini, müvekkili, davalı firmayla anlaşmasından sonra süre gelen ticaretinde üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmiş olup, sigortalı veya mağdur araçların onanmına binaen —- hizmetine ilişkin e-faturalan da dayalı firmaya gönderdiğini, cari hesap karşılığında bir kısım ödeme aldığını, fakat davalı firma, müvekkilin—– bakiye alacağını ödememiş olup, buna ilişkin başlatılan ——— numaralı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu tarafın haksız ve dayanaksız itirazı sonucu takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamı için dava açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle, itirazın iptaline, %20 den az olmamak kaydı ile borçlunun icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin——— tarihli kararı ile “…1-Davanın kabulü ile,———— takip dosyasında; Davalının ——asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Asıl alacak —– takip tarihinden itibaren yıllık—— değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı ——- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, …” karar verildiği, davalı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya ——— gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi souncunda —— — sayılı ilamı ile; “…Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun 225.md gereğince, davalıya ticari defter ve kayıtlarının ibrazı hususunda imkan ve süre verilmesi, her iki tarafın ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının tetkiki suretiyle hükme ve denetime elverişli, itirazları giderici mahiyette rapor aldırılması, davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre hüküm tesisi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edildiğinden, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince, eksikliği tespit edilen hususlar yeniden tahkikat gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir….” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında dosya mahkememizin——– kaydı yapılmıştır. Yapılan yargılamada——– tarihli bilirkişi ek raporu ile ——tarihli bilirkişi ———- alınmış ve karar verilmiştir.
——- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Davacının davaya konu ettiği faturalara ilişkin ödemelerden——-
faturanın kaydına rastlanmadığından, dava konusu faturalara ilişkin bu tutar—kadar alacağının mevcut olduğu, ayrıca huzurdaki davanın konusu olmayan dönemlerde inceleme yapılmadığı için önceki dönemlerden devir cari hesap bakiyesi hakkında görüş
oluşturulamadığı, Davalının ——ticari defter ve kayıtlarına göre davacının huzurdaki davaya konu ettiği 30 adet toplam —- olarak ödenmiş olduğu ve davalının ticari defterlerinde kayıt altına alındığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
—- tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle, “…Davalı ile Davacı arasındaki ticari ilişkiye ait önceki dönemlerde dahil inceleme yapıldığında,———– sonu itibariyle,
Davacı kayıtlarında ——- tutarında davacının alacağı olduğu, Davalı kayıtlarında —–tutarında davalının alacağı (davacının borcu) olduğu,
Ödemeler açısından herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, aradaki —bakiye farkın davacı tarafından düzenlenerek kayıt altına alınmasına rağmen, davalı
kayıtlarında yer almayan faturalardan kaynaklanabileceği, bunun tespitinin de tüm ticari ilişkiyi kapsayan detaylı bir Mali İç Denetim ile anlaşılabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Somut olayda uyuşmazlığın çözülmesi için bazı hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Öncelikle, eldeki dava itirazın iptali davası olup, takiple sıkı sıkıya bağlılık esastır. Başka bir deyişle, takip talebinde belirtilen alacağın dışına çıkılarak talepte bulunulamaz. Davacı vekili tarafından icra takip dosyasında takibin dayanağı olarak ——–tutarında cari hesap bakiyesi” sunulduğu anlaşılmaktadır. Takip dosyasına sunulan cari ——- incelendiğinde, davacı tarafından muhtelif sayıdaki —— ait faturalar sebebiyle bakiye ——– alacağının tahsili talep edilmektedir. Bu itibarla her ne kadar davacı vekili tarafından cari hesap alacağı olarak davalı ile arasındaki 2016 yılı dışındaki diğer dönemlerinde incelenmesi talep edilmiş ise de; takip dosyasında takibin dayanağı olarak “——- tutarında cari hesap bakiyesi” olarak sunulan cari hesap bakiyesinin sadece —- faturalara ilişkin olduğu anlaşılmakla, davacının taraflar arasındaki 2016 yılı dışındaki dönemlerinde incelenmesi talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, aksi yöndeki davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.
İkinci olarak, davacı vekili tarafından aşamalardaki ısrarlı beyanlarında ——– ilamı öncesinde davalıya ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için usulüne uygun davetiye çıkarıldığını, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınması sebebiyle lehine usuli kazanılmış hakkın oluştuğunu ve davacı ticari defter ve kayıtları esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir. Ancak davalı tarafından ——- ilamından önce ——– tarihinde dava konusu faturalara yönelik ödeme kayıt ve dekontlarının sunulduğu görülmüştür.
Hemen belirtmek gerekir ki, hakkı ortadan kaldırılan borcu itfa edici belgeler istinaf veya temyiz aşamasında da sunulabilir. Ayrıca, bu tür itirazlar yargılama sırasında ileri sürülmemiş ise de dosya kapsamından anlaşılması halinde hakim tarafından resen dikkate alınması gerekmektedir. —————– ilamı) Hakkı ortadan kaldırılan borcu itfa edici belgeler usuli kazanılmış hakkın istinasını teşkil etmektedir. Bu itibarla davacı tarafın usuli kazanılmış hakka yönelik itirazı yerinde değildir. Davalı tarafından sunulan borcu sona erdiren itfaya (ödemeye) ilişkin belgelerin gerçekliği gerekli olması halinde ibrazdan kaçınan davalı kayıtları yeniden incelenmek suretiyle de tespit edilmesi gerekmekte olup,———– ilamının bu yönde olduğu değerlendirilmiştir.
Bu açıklamalarla birlikte somut olaya gelindiğinde, tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları, bütün deliller ile —– tarihli ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı tarafından talep edilen cari hesap bakiyesindeki ————ilişkin tüm faturaların davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu ve anılan faturaların davalı tarafından tamamının ödendiği anlaşılmakta olup, davacının bakiye alacağının bulunmaması sebebiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 355,80-TL harcın mahsubu ile artan 275,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 94,13-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri ————– davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—————. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen ———nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.