Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/197 E. 2022/490 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/197 Esas
KARAR NO : 2022/490

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında —-ilişkin sözleşme görüşmesi yapıldığını, aracın —- teslim edileceği ve bedelinin 550.000 TL olduğu hususunda müvekkiline şifahi bilgi verildiğini, bu amaçla davalı tarafa— ödeme yapıldığını, davalının —- araç bedeli olarak 660.000 TL talep ettiğini, bu nedenle müvekkilinin araç alımından vazgeçtiğini, davalı tarafın buna rağmen ödenen bedelden 15.000 TL kesinti yaparak sadece 15.000 TL iade ettiğini belirterek, davalının iade etmediği 15.000 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kararlaştırılan araç bedelinin değiştirilmediğini, hatta davacı tarafa —- fatura düzenlenmiş olduğunu,—-tavsiye edilen fiyat olduğunu, firmanın tek taraflı olarak bedeli değiştirme hakkını saklı tutmuş olduğunu, davacının aracı satın almaktan tek taraflı olarak vazgeçtiğini, aracın bu nedenle stokta kaldığını ve aracın sonrasında daha düşük fiyata satılmış olduğunu, davacının haksız olarak vazgeçmesi nedeniyle 22.690,74 TL zarara uğramış olduklarını, bu nedenle davacı ödemesinden kesinti yapıldığını, davacının—- sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalıya araç satımı sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin—— istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalı ile aralarında — görüşmesi yapıldığını, aracın —- teslim edileceği ve bedelinin—-olduğu hususunda müvekkiline şifahi bilgi verildiğini, bu amaçla davalı tarafa 30.000 TL ödeme yapıldığını, davalının —- talep ettiğini, bu nedenle müvekkilinin araç alımından vazgeçtiğini, davalı tarafın buna rağmen ödenen bedelden 15.000 TL kesinti yaparak sadece 15.000 TL iade ettiğini belirterek, davalının iade etmediği 15.000 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- dava sonuçlandırılmıştır.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Taraflar arasında esaslı noktalarında ——– bir satış sözleşmesinin bulunmadığı, Taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığından davacı tarafından yapılan ödemenin TBK m. 77/II anlamında sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği ve bakiye — iade edilmesinin gerektiği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 20/d-son hükmüne göre; —- tarafından yapılmayan ——– geçersizdir.” denilmektedir. Bu hüküm uyarınca, KTK hükümlerine tabi bir aracın—–şekilde satılması gerekir. —– yapılmayan satış sözleşmesi geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde ise taraflar 6098 sayılı TBK’nın 77-82. maddeleri uyarınca aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermelidir.
Taraflar arasında sözleşmenin varlığı hususunda ihtilaf bulunmadığı hallerde yapılan ödemelerde kapora veya araç bedeli şerhinin varlığı halinde bu ödemeler ihtilafsız olan sözleşme kapsamında yapılan ödemeler olarak kabulü gerekecek olup bunun başka bir borcun ifası kapsamında yapılan ödemeler olduğuna yönelik iddia halinde ispat yükü bunu iddia eden kişide olacaktır. (——karar sayılı ilamı) Ancak taraflar arasında varlığı ihtilaflı olan sözleşme kapsamında araç bedeli olarak ödeme yapıldığına ilişkin havale dekontlarında şerh bulunması sözleşmenin varlığına delalet etmeyeceğinden sözleşmeyi ve yapılan ödemelerin bu sözleşme sözleşme kapsamında olduğu iddiasını ödemeyi yapan, somut olayda davacı ispat etmelidir. —– sayılı ilamı)
Somut olayda, taraflar arasında haricen satım sözleşmesi kurulmuş, satıma konu araç davacıya teslim edilmeden davacı sözleşmeden dönmüştür. Söz konusu icra takibi araç satış sözleşmesi için davacı tarafından ödenen kaparodan kaynaklanmaktadır. TBK 177. maddeye göre “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, —– olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya —– olmadıkça, — alacaktan düşülür.” denilmektedir. Yapılan ödemenin ——parası olduğunun kabul edilmesi için sözleşme ile kararlaştırılmış olması gerekir. Dolayısıyla, yapılan ödemenin cayma parası olduğu ispat edilmedikçe bağlanma parası olarak kabulü yasa gereğidir. — sayılı kararında, — tazminatı olduğu şart edilmedikçe—– tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın ——- istirdada yetkili olduğuna karar verilmiştir.
Yine —-sayılı kararında, —— olarak —- TBK m. 178 uyarınca cayma tazminatı olarak öngörülmediği, bu sebeple akdi bozmakta davacı tarafın haklı olduğuna bakılmaksızın TBK m. 177. md uyarınca onu veren tarafın, karşı taraftan istirdada yetkili bulunduğuna karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından — bedelinin, araç devrinin yapılmaması sebebi ile sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iade etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacının haklı veya haksız olduğuna bakılmaksızın ödediğini geri isteyebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne, 15.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.———– Karar sayılı ilamı)
Her ne kadar davalı vekili, taraflar arasında satış sözleşmesinin kurulduğunu ve davacının sözleşmeden dönmesi sebebiyle zarara uğradığını ve uğranılan zarar sebebiyle davacının alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını beyan etmiş ise de;—- içtihatları, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında resmi şekilde yapılmış bir taşınır satım sözleşmesi bulunmadığından tarafların TBK 177. maddesi gereğince verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşı taraftan isteme hakkına sahip olduğu değerlendirilmiş, aksi yöndeki davalı itiraz ve beyanları yerinde olmadığından itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.024,65-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 256,17-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 60,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1078,30-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —– ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———–. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen ——– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.