Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2022/482 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/181 Esas
KARAR NO: 2022/482
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 16/03/2021
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —- tescil olunmuş ve —– tarihinde, —- yazılı bu konuyla ilgili diğer işlerle iştigal olmak üzere kurulduğunu, şirketin sermayesinin —— değerinde ve bu sermaye her biri—- paya ayrıldığını, iki ortağı bulunan şirkette bu paylardan —- denk gelen –oranındaki pay müvekkil şirkete ait olduğunu, diğer kalan — karşılık gelen —– aittir ve ayrıca kuruluş anında şirketi temsile yetkili kişide — seçildiğini,—– hiçbir şekilde kanunen gerekli organlarını oluşmadığını, şirketin amaç ve konusunda faaliyette bulunmadığını, hiçbir ticari faaliyet göstermediğini,— gerekli olan olağan ve —— zaman oluşturamadığını, bu durumun ticaret sicil kayıtları ile de sabit olduğunu,bu sebeple TTK 530 maddesi organ eksikliği sebebiyle şirketin feshini talep etmek zorunluluğu doğduğunu, şirketin yönetim kurulunu oluşturan ve imzaya yetkili diğer ortağı ——– yaklaşık iki yıl önce vefat ettiğini, diğer davacı şirket ortağı da gerek —–faaliyet göstermemesi gerekse vefat eden ortağın yöneteceğine güvenerek şirkette ortak olduğundan şirketin sürekliliğine yönelik hiçbir iş ve işlemde bulunmadığını, davacının ——– mukim bir şirket olduğunu dolayısıyla, Mahkeme tarafından yönetim kurulu da dinlenemeyeceğinden şirketin kanuna uygun hale getirilmesi de imkansız hale geldiğini, davalı şirketin işletme konusunu gerçekleşmesi imkansız hale geldiğini ve bugüne kadar şirketin kanunen zorunlu organı oluşturulamadığından, bugüne kadar kiralanmış iş yeri merkezi bile söz konusu olmadığından, bir ticari işletmenin gerektirdiği hiçbir faaliyet gerçekleşmediğinden esasen ortakların anılan ticari ilişki kapsamında söz konusu şirketten herhangi bir menfaat talep edemez hale gelmesi sebebiyle şirketin feshini talep etmek zorunluluğu doğduğunu zaten —- nezdinde de şirketin resen terkin edildiğini, davalı şirketin sona erdirilerek Mahkeme tarafından atanacak bir tasfiye memuru tarafından tasfiye olunmasını ve yargılama süresi boyunca —kayıtlarına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesi gerektiğini, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü fazlaya ilişkiin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüyle davalı şirketin feshine , tasfiye olunmasına ve ——–terkin edilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı anonim şirketinin TTK 531. maddesi uyarınca haklı nedenle fesih talebidir.
Davalı şirket, dosya içerisindeki— incelenmesi sonucu —- tarihinde traş bıçakları üretimi, pazarlanması, satışı, ihracatı konusunda iştigal etmek üzere –sermaye ile iki ortaklı olarak —-hisse davacı şirkete geri kalan— hisse de dava dışı ortak —ait olarak kurulmuş olup yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi diğer dava dışı ortak —-yetkilendirilmiş olup göreve başlama tarihi ve şirketin son tescil tarihi —– olduğu anlaşılmakla TTK’nun 531. Maddesi uyarınca haklı nedenlerle anonim şirketinin fesih şartlarının oluşup oluşmadığının tespitidir.
Mahkememiz tarafından dosya içerisine — tarihli ve itiraz üzerine —– tarihli raporlar alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu davalı şirketin dosya içerisine gelen —- yazısı uyarınca — tarafından—–TTK ‘nun geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı şirket TTK geçici 7/d maddesi uyarınca—- tarihine kadar aralıksız son —- nedeniyle resen terkin edilmiş ise de; VUK’nun 160. Maddesi uyarınca resen terkin işlemli sadece fiilen —– edildiği anlamına gelmekte olup hukuken halen —— şirket kayıtlı göründüğünden ve TTK’nun 531. Maddesi uyarınca şirketin haklı nedenle feshi talebi, şirketin aktif olarak mevcut olmaması, sadece kayıtlarda mevcut olması göz önüne alınarak hukuki yararı olduğu tespit edilmekle açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan DAVANIN KABULÜ İLE;
TTK’nun 531.maddesi uyarınca———- FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Tasfiye memuru olarak resen mali müşavir ——– atanmasına,
3-Kararın kesinleşmesinden sonra bir defaya mahsus—- olarak tasfiye memuru ücreti ile —- tasfiye masraf avansının davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılması halinde tasfiye memuruna görevinin tevdiine,
4-Tasfiye memuru ücretinin ve yatırılacak masraf avanslarının tasfiye memuru tarafından ileride tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-Alınması gereken 80,70 TL karar harcına kaşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.500,00 TL bilirkişi gideri, 233,80 TL posta gideri ve 127,10 TL harç gideri olmak üzere toplam 2.860,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yararına A.A.Ü.T. uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin ve davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.oy birliği ile karar verildi. 01/06/2022