Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/180 E. 2021/828 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/180 Esas
KARAR NO : 2021/828

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ aleyhine ikame ——- senetlerine özgü icra takibine dayanak çeklerin arka yüzünde bulunan ciranta imzası müvekkilİ şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle öncelikle takibin tedbiren durdurulması, takiplere konu çeklerdeki imzaların müvekkilİ firma yetkilisine ait olmaması sebebi ile müvekkilİ firma yönünden borçlu olunmadığının tespitine, kötüniyetli olduğu aşikar olan davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik itirazının değerlendirilerek mahkemenizin yetkisizliğine karar verilmesini aksi kanaatte olunması halinde arz ve izah olunan nedenler neticesinde davacının bu davayı açmada hukuki yararı olmadığı dikkate alınarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine (çek) dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, aleyhine başlatılan icra takiplerindeki çeklerdeki imzanın şirket yetkilisine ait olmaması takibin durdurulmasını, imza inkarı sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın esası hakkında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, İcra dosyası uyap üzerinden celp edilmiş,—– yazılarak dava konusu çeklerin ibraz edilip edilmediği ve çek görüntülerinin gönderilmesi hususunda bilgi alınmış,—— —– müzekkerelere cevaplar dosya içerisine alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dosya kapsamındaki belgelerden davalının yerleşim —- —— olduğu ve takiplerin —- yapıldığı anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Menfi tespit davalarında yetki kuralı kesin olmadığından, yetkinin kesin olmadığı hallerde, yetki itirazının her bir davalı tarafından cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmayan davalı yönünden, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelecektir.
Davacı tarafından icra takibinin —- yapıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, yetkinin kesin olmadığı ve seçimlik yetkinin birden fazla olduğu durumlarda seçim hakkı ilk olarak davacıdadır. Eğer davacı tarafından seçimlik hakkı kanuna uygun olarak kullanılmamış, yetkisiz yerde dava/icra takibi açılmış ise bu sefer seçimlik hak davalıya geçer ve davalı tarafından seçilen mahkeme ya da icra dairesi yetkili hale gelir.
Somut dosya bakımından davacı tarafından yetkili mahkemede dava açılmadığından, seçim hakkı davalıya geçmiş olup davalı tarafından belirtilen—————hale gelmiştir. Başka bir deyişle davacı tarafından yetkisiz mahkemede dava açıldığı anlaşılmaktadır. ————
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, davaya konu uyuşmazlığı incelemeye yetkisinin — Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğundan mahkemizin yetkisizliğine karar verilmiş, aşağdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye yetkisinin —– Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2- Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın yetkili — Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
3-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
4-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.