Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/155 E. 2022/212 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2022/212

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülen Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden .—- muvafakat eden, diğer müvekkilleri —- davalı bankanın alacaklı sıfatı ile imzaladıkları — tarihli protokol uyarınca; ..– diğer müvekkillerinin bankaya olan borcunun teminatı olarak gösterdiği banka — taşınmazı — üzerinden bankaya devrini sağlamayı, davalı bankanın ise taşınmazın — adına kayıt ve tescil edildiği tarihten itibaren — içerisinde yazılı olarak kendisine ulaşacak şekilde talepte bulunulması kayıt ve şartıyla, devir bedeli olarak belirlenen bedel ile taşınmazın satış masrafları, devir tarihinden başlamak üzere geri satım tarihine kadar işleyecek % 20 faiz + — ve — borçlular tarafından ödenmesi şartına bağlı olarak taşınmazı .– devretmeyi karşılıklı olarak taahhüt ettiklerini, sürenin 21.05.2020 tarihinde sona erdiğini, bu tarihin — salgınının yaşandığı, tüm kurumların kapandığı, bu nedenle resmi işlem yapmanın imkansız hale geldiği, ödemelerini alamadıklarını, bankaya karşı edimlerini yerine getiremediklerinden taşınmazın geri devrini sağlayamadıklarını, davalı bankanın — yevmiye no’lu ihtarname ile taşınmazın geri alım hakkının — tarihi itibariyle son erdiğini bildirdiğini, bu ihtarnameye karşı— nedeni ile ekonomik zorluk yaşadıklarını, mücbir sebep dolaysıyla geri alım edimini yarine getiremediklerini, makul bir süre verilmesi halinde yükümlülüklerini yerine getirebileceklerini bildirdiklerini, talebin banka tarafından cevapsız bırakıldığını, bu nedenlerle, dava konusu taşınmazın satışının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini,— — sebep kabul edilerek taşınmazla ilgili yeniden geri alım hakkı tanınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından kredi borçlusu—— taşınmazın imzalanan — sözleşmesi kapsamında — bankalarına devredildiğini, ——— tarihinde geri alım hakkının sona erdiğini, davacıların akdedilen —- şekilde geri alım hakkını kullanmadıklarını, buna gerekçe olarak — salgınını bahane gösterdiklerini, salgının — sona erdiğini, — aylık sürede geri alım hakkını kullanmayan davacıların sözleşmenin sonuna gelindiğinde salgını bahane etmesinin kötü niyetli olduklarını gösterdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, mücbir sebep nedeniyle sözleşmenin uyarlanması talebidir.
Davalılar —-olarak davacı bankanın alacaklı sıfatıyla diğer davacı …— taşınmaz maliki olarak muvafakat veren sıfatıyla — imzalandığı, bahse konu protokol uyarınca mülkiyetin tamamı kendisine ait ola davacı — banka lehine ipotek bırakıldığı, taşınmazın tapuda banka adına tescil edildiği tarihten itibaren — aylık süre içerisinde yazılı olarak talepte bulunulması şartıyla devir bedeli olarak belirlenen ücret ve satış masrafları ile birlikte devir tarihinden başlamak üzere geri satım tarihine kadar işleyecek %20 faiz ve — ile diğer borçların tamamının ödenmesi şartıyla yeniden taşınmaz maliki ..— devredileceği konusunda karşılıklı borç —sona erdiği, davalı banka adına — gönderilerek geri alım hakkının kullanılmak istendiği anlaşılmakla— döneme denk geldiği gerekçesiyle mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlık konusu olarak tespit edilmiştir.
Dosya içerisine —- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu davacı banka —sözleşme imzalandığı, diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imza attıkları, davacıların ….— taşınmazının ipotek verilmesi konusunda muvafakatnamesinin bulunduğu tespit edilmiş olup davacılara —aylık süre ile geri alım hakkı tanınmıştır. Geri alım hakkı, taşınmazını başkasına devretmiş olan kişiye tek taraflı irade açıklaması ile o taşınmazı geri alabilme yetkisi veren bir haktır. TBK’nun 138. Maddesinde “—- “sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca ön görülmeyen ve ön görülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarının aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, —- sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. ”
Somut olayda, sözleşmenin imzalanma tarihi — sürenin bittiği tarih ise — sürenin bitiminden sonra — davalı bankaya göndererek geri alım hakkını kullanmak istemiştir, geri alım hakkını kullanılmasının ilk şartı davalı bankaya — yazılı olarak bildirimde bulunmak gerekirken davacılar tarafından —- bitiminden sonra geri alım hakkının kullanılmak istenmesi yönünde ihtarname gönderilmiştir. Ancak taraflar arasında akdedilen sözleşme ile —sürenin bitiminden sonra geri alım hakkının kullanılması mümkün değildir. Sürenin bitiminden sonra geri alım hakkının kullanılmak istenmesi, ardından yine süre bittikten sonra—– sebep gösterilerek sözleşmenin uyarlanması talep edilmiş ise de sözleşme bitim tarihinden sonra geri alım hakkının kullanılması mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların, uhdelerinde bırakılmasına
3-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
4-Davacılar tarafından sarf edilen 59,30 TL peşin harç ile 11.356,53 TL ıslah harcının toplamı olan 11.415,83 TL’den, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının mahsubu ile, bakiye 11.335,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE
5-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine
6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
İlişkin olarak, taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.