Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2021/371 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2021/371 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- bölümün maliki olduğu, aidat ve diğer ortak giderlere—- bedelli senetlere istinaden müvekkili aleyhine—-dosyasından kambiyo takibi başlatıldığı, Davalı tarafça; müvekkili aleyhine —-dosyasından aralarında yukarıda belirtmiş olduğu senetlerinde bulunduğu toplam – adet senetten kaynaklı icra takibi başlatılmış olup, söz konusu icra takibinin iptali talebi ile taraflarınca —- tarih ve —- dosyasına konu toplam —- gelmemesi sebebi ile icra takibinin kısmen iptaline karar verildiği, Mahkemenizce takdir olunacağı üzere; aidat ve diğer ortak alanlara ilişkin ödeme yükümlülüğü hizmetin verilmesi ön şartına bağlı olup, davalı —- hizmetin gereği gibi veya hiçbir şekilde ifa edilmemesi halinde kat maliklerinden alacak talebinde bulunmasının hukuka aykırılık teşkil ettiği,—– dosyasının açılması akabinde davalı tarafça müvekkilinin ısınma ve sıcak su hizmetinin durdurulmuş olması, iş bu hizmetlere ilişkin sayaçlar dahi site yönetimi tarafından söküldüğü, dava dosyası kapsamında yapılacak keşif ve bilirkişi neticesinde müvekkilinin hizmetlerden faydalanamadığı hususunun ispatlanmış olacağını, belirtilmiş olduğu üzere hukuka aykırı bir şekilde başlatılan—– nolu icra takip dosyası dayanağı senetlerin müvekkili aidat ve diğer ortak giderlere ilişkin olarak keşide edildiği site yönetimi tarafından müvekkiline hizmet verilmemesi sebebi ile iş bu senetlerin bedelsiz kaldığını, alacağı hizmete karşılık müvekkil tarafından verilen senetlerden kaynaklı müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmış olması ve iş bu icra takip dosyası nezdinde takibe konu alacakların tahsili amacı ile davalı tarafça müvekkili aleyhine haciz işlemi yapılabileceği ve iş bu sebeple müvekkilinin mağdur olacağı gerçeği nazarı itibara alınarak müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi amacı ile yargılama sonuna kadar —–takibinin TEDBÎREN DURDURULMASINA karar verilmesini, davalı tarafça vadesi gelmeyen senetlerin tahsili talebi ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış olduğu gerçeği davalı tarafın kötüniyetle hareket ettiğini işaret etmekte olup, iş bu sebeple davalı tarafın asıl alacağın % 20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı—-menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, davalı —- maliki olduğu bağımsız bölümün aidat ve diğer ortak giderleri için 7 adet bono düzenlendiğini, davalı—- gerekli hizmetin verilmemesi sebebiyle bonoların bedelsiz kaldığını, bedelsiz kalan bonolar —— borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür.—-
Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki kambiyo senetlerine ilişkin uyuşmazlıkların tamamının mutlak ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği içtihatlarca kabul edilmektedir. Söz gelimi işveren tarafından işçisine işçi alacağına karşılık olarak kambiyo senedinin verilmesi halinde iş bu uyuşmazlıkta İş hukukunun uygulanması gerektiği ve uyuşmazlığın çözümünde İş mahkemelerinin görevli olduğunda şüphe bulunmamaktadır. —– Kambiyo hukukundan doğan uyuşmazlıklarda taraflar arasındaki temel hukuki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda davalı — tacir olmadığı sabittir. —–
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın, tüketici ilişkisi kapsamında düzenlenen kambiyo senetlerinin bedelsiz kalması sebebiyle borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu, davacı ve davalı arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu, iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Hukukunun uygulanması gerektiği, eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin —– Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
5-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
6-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
8-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile—-Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/03/2021