Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2023/352 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/126 ESAS
KARAR NO : 2023/352

DAVA : Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——tarafından davalı … şirketince sigortalanan (poliçe no—— plakalı aracın, 24.06.2003 te çalındıktan sonra, poliçe teminatı kapsamında gerekli ödemelerin yapıldığını, araç çalındıktan 2 yıl sonra emniyet tarafından bulunduğunu, gerekli işlemlerin ardından davalının acentesi —– teslim edildiğini, ancak aracın emniyetçe sehven benzer isimdeki bir şirkete —– tescil edilmiş daha sonra bu hata fark edilince, yeniden düzeltilerek müvekkili—– adına tescil edildiğini, çalınma sonrası sigorta bedeli tarafına ödenen —– plakalı aracın bulunduktan ve —– acentesi —–teslim edildikten sonra hak sahibi —– olduğunu, aracın bulunduğu tarihten itibaren motorlu taşıtlar vergisinin sorumluluğunun da —— ait olduğunu, motorlu taşıtlar vergisini (maliye tarafından banka hesaplarına bloke konularak) ödemek zorunda bıraktırılarak zarar ettirildiğini, tüm bu nedenlerle söz konusu 3.549,57-TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) ve her türlü zararın ödeme günleri itibari ile faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, noter ihtar masrafı ile yargılama masrafları ve avukatlık ücretlerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacıya ait —— plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından —–No’lu Kasko Sigorta Poliçesi ile 28/06/2002-2003 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, yapılan inceleme sonucunda davacıya 15/08/2003 tarihinde 7.785,00-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafça belirtilen ihtarname, müvekkil şirkete iletildiğinde yapılan kontrollerde, araç üzerinde haciz bulunduğu tespit edildiğini, Müvekkil şirketin sorumluluğu ancak, aracın hacizsiz, rehinsiz olarak tarafımıza teslimi ile doğacağını, araç teslim alınsa dahi hacizli araç satılamayacağından temerrütün doğmadığını ve ihtarnamede belirtilen hususlar yerine getirilemediğini, sigortalı üzerinde düşen yükümlülüğü yerine getirmeden müvekkil şirketten talepte bulunamayacağını, müvekkil şirketçe tüm dosyalardaki araçlar için her gün takyidat sorgulaması yapılamayacağından, ilgili hususun sigortalılar tarafından bildirilmesi gerektiğini, işbu araç için de hacizlerin devam edip etmediğini, ne zaman hacizlerin kaldırıldığı hususlarından haberdar oladıklarını, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle; Davaya konu ve davalıya sigortalı —— plakalı aracın 24/06/2003 tarihinde çalındığı, sigorta bedelinin davalı tarafça ödendiği, aracın çalındıktan 2 yıl sonra bulunduğu ve davalının acentesi ——-teslim edildiği, teslimden itibaren araç üzerindeki hak sahibinin davalı olduğu, ancak davalının verilen vekaletnameye dayanılarak süresinde ve usulüne uygun tescil ve tespit işlemlerinin yaptırmadığı ve aracın tesliminden itibaren 2008 2. Dönem, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 1.ve 2. Dönemleri ile 2020 1. Dönemin motorlu taşıtlar vergisinin davacı tarafça ödendiği iddiasıyla; aracın tescilinin davalı üzerine yaptırılması ve ödenen bedelin iadesi istemiyle açılan tazminat davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafça ödenen vergi bedellerinin davalı şirketten tahsili ve aracın davalı adına tescili hususunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.İlgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, —— plakalı aracın trafiğe ilk çıktığı tarihten günümüze kadar olan süreçte tüm malik ve tescil bilgileri ile araç üzerindeki haciz ve rehin işlemlerini de gösterir bilgilerin; —–. Noterliğine müzekkere yazılarak, 11.04.2018 tarih, —– sayılı ihtarnamenin muhataplarına tebliğ şerhini gösterir örneğinin; Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, —— plakalı aracın 24/06/2003 tarihinde hırsızlık olayı sonucu çalınmasından sonra tutulan hasar dosyası bulunup bulunmadığı, var ise dosyanın gönderilmesi, yine çalınma dolasıyla davacı tarafça yapılan başvuru olup olmadığı, başvuru var ise buna ilişkin bilgi ve belgeler ile poliçe teminatı kapsamında sigortalıya yapılan tüm ödemeleri gösterir ilgili bilgi ve belgelerin; dava dışı acente ——- nolu cadde —- İşmerkezi—- —–adresine müzekkere yazılarak ——- plakalı aracın 24.06.2003 tarihli hırsızlık olayı neticesinde çalınması ve akabinde bulunmasından sonra acenteye teslim edildiği iddia olunmakla bu hususa ilişkin mahkememizde beyanda bulunulması ve varsa ilgili tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiş, davacı tarafça ödenen motorlu taşıtlar vergi ödemesine ilişkin (ilgili dönemler 2008-2020) belgeler getirtilmiş, gelen cevaplar dosya içerisine alınmıştır.Dosyanın sigorta hukuku konusunda uzman bir öğretim görevlisi ile emekli vergi müfettişi bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesi istenmiştir.Bilirkişi heyetinin tarihli raporlarında özetle; “…Davalı … (Sigortacı) —– davacı sigortalısı —–adına,—–Poliçe No. ve —- Vade ile —– Plaka sayılı,—–için, dava konumuz ile ilgili himaye Kasko Sigorta teminatı vermiştir. Sigorta teminatına konu —– plaka sayılı aracın 24.06.2003 tarihinde çalındığı ve davalı sigortacının davacı sigortalısına 15.08.2003 tarihinde 7.785 TL araç çalınma tazminatı ödediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı sigortalı tazminat yönünden sigortacıyı ibra etmekle, işbu rapor 5.4 bentte tanıtıldığı üzere; aracın tasarruf haklarını vekaletname ile davalı sigortacıya devretmiştir. Çalınan araç üzerinde takılı —— plaka sayısı ile 26.05.2008 tarihinde yakalanmış ve 01.06.2010 tarihinde sigortacının yetkilisi sıfatında —– teslim edilmiştir. Bu noktada,—— plaka sayılı araca verilen Kasko Sigorta teminat dönemi olan 28.06.2002/2003 tarihlerinde cari Kasko Sigortası Genel Şartları —- dava konumuz olay ile ilgili olabilecek hükümlerine bakıldığında; KSGŞ 3.3.3.2 mad. “Sigortacı tarafından değeri ödenen taşıt, ödemeden sonra bulunursa, sigorta ettiren ve/veya sigortalı keyfiyeti derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu durumda sigortalı tazminatı ya iade eder ya taşıtın mülkiyetini sigortacıyı devreder. “ düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya mevcut belgelerden hareketle; tazminatı ödeyen sigortacının sigortalısından aldığı vekaletname ile aracın üzerinde hak sahiplerinden biri olduğu noktasında duraksama bulunmamakta olup, tediyeye müteakip aracın tescil kaydına mülkiyete ilişkin herhangi bir şerh konulmadığı ve/veya bu yönde hukuki bir girişimde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Şayet aracın tescil kaydına şerh konulsa idi, hem araç bulunduğunda ilgili kurumca sehven başka bir firmaya aracın tescili yapılmamış olacak ve dolayısıyla motorlu taşıt vergi yükü de bu tutara ulaşmayacak idi ve kaldı ki; yukarıda tanıtılın (KSGŞ) kural gereği, bulunan aracı teslim alan (araç bedelini tazmin eden) sigortacı, kural tersinden okunduğunda; keyfiyeti bir yazı ile sigortalısına bildirmeyerek, onun seçimlik hakkını da kullandırmamıştır. Davacı —— Sorumlu sıfatı ile yanlış ve yersiz ödemek zorunda kaldığı 3.552,82.-TL MTV” yi 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun gereğince Davalıdan rücu’en isteyebileceği, araç çalınma hasar tazminatını sigortalısı davacıya tediye eden davalı sigortacının sigortalısı davacıdan aldığı ibraname ile aracın tasarrufuna ilişkin vekaletnamenin gereğini ilgili mercilerden şerh istenmekle yerine getirmediği ayrıca araç bulunduktan davalı sigortacı yetkilisince araç teslim aldıktan sonra kural gereği sigortalının seçimlik hakkı noktasında bir girişimde bulunulmadığı ve nihayetinde doğan vergilerden de davacının sorumlu olamayacağı,…” şeklinde kanaat bildirdikleri anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı —-Şirketine ait ——Plaka numaralı —–Markalı aracına—-Anonim Şirketinin—–Nolu Acentesi tarafından 28.06.2002-28.06.2003 tarihleri arasını kapsayan 365 günlük ——-numaralı Kasko Sigorta Poliçesinin düzenlediği; Emniyet Müdürlüğü —–Polis Merkezince tanzim edilen oto hırsızlığı müracaat tutanağından anlaşıldığı üzere aracın 24/06/2003 tarihinde ——- ilinde iken çalındığı, çalınan aracın kasko bedelinin davacı şirkete davalı … şirketince ödendiği, kasko bedelinin ödenmesinden sonra davacının —–.Noterliği’nün 08/08/2008 tarih ve —–sayılı vekaletnamesi ile, çalınan aracın üzerindeki tüm hak ve yükümlülüklerini davalı …—– devrettiği, aracın çalınmasından 2 yıl sonra emniyet tarafından bulunup, davalının Acentesi ——teslim edildiği, çalınma ile 2010 aracın sigortacıya teslim tarihi arasındaki dönemler için ilgili kurumca toplam 3.552.82 TL motorlu taşıt vergisi tahakkuk ettirildiği ve bunun davacı tarafından ödendiği, Kasko Sigortası Genel Şartları (KSGŞ)’ nın 3.3.3.2 maddesinde “Sigortacı tarafından değeri ödenen taşıt, ödemeden sonra bulunursa, sigorta ettiren ve/veya sigortalı keyfiyeti derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu durumda sigortalı tazminatı ya iade eder ya taşıtın mülkiyetini sigortacıyı devreder. “ düzenlemesine yer verildiği, bu nedenlerle tahakkuk eden motorlu taşıt vergilerinde davacının sorumlu olmadığı anlaşılmakla; davacının davalı yerine ödemek zorunda kaldığı bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dava konusu ‘—— plakalı aracın, davacı adına olan tescilinin iptali ile davalı adına tesciline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-3.552,82-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Dava konusu ‘—– şase nolu,—–motor nolu, —- model, ——plakalı aracın, davacı adına olan tescilinin iptali ile davalı adına tesciline,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 242,69-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 60,62-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 182,07‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 60,62-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.350,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.552,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.