Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/125 E. 2022/435 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/125 Esas
KARAR NO : 2022/435

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23.02.2021
KARAR TARİHİ : 24.05.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında — Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeye bağlı olarak davalının, işletmesinde —- sözleşme gereğince, üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmeyerek taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde— bedellerini ödemediği, enerji tüketimine ilişkin ödenmeyen fatura bedellerinin, gecikme faiziyle birlikte toplam —- olduğu, işbu borcun tahsili amacıyla —- aleyhine takip başlatıldığı, davalının tüketim bedeli borcuna ilişkin, tebliğ edilen ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davalının her ne kadar borcu olmadığı yönünde beyanı bulunsa da davacı şirket nezdinde yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde belirtilen borç miktarının tahakkuk ettirilmiş olduğu ve herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı, davalının herhangi bir bedel ödemeden elektrik enerjisi tükettiği için sebepsiz zenginleştiği, bu nedenlerle,—- sisteminden başlatılan takibe davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava ettiği görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava ve talep konusu alacağın haksız ve mesnetsiz olduğu ve böyle bir borcun bulunmadığı, davalı şirket tarafından —– davacının elektrik —– verdiği, ancak —– —-hisselerini ve yönetimi devralan davalı şirket —– uyumsuzluk olduğunu fark ettiği, fakat eski belge ve bilgilerin şirketten ayrılan çalışanlar tarafından —- kısmen yok etmesi sebebiyle adeta şirketin hafızasının yok edilmesi sebebiyle yeterli bilgiye sahip olunamadığından müdahale edilemediği, bir süre sonra, binada bakım ve onarım için yapılan— olduğu, bu eksikliklerin de davacı şirketin anormalliği bilmesine ve görmesine rağmen, yeterli denetim ve bakım yapmaması ve davalıyı haber etmemesi nedeniyle meydana geldiği, gerekli düzeltme yapılmadan önce kaçak kullanım olarak nitelendirilecek tüketim kalemlerinin aslında davacının ihmal ve bilgilendirmemesinden kaynaklandığı, nitekim gerekli çalışmalar yapılması sonrasında tüketim bedellerinin faturalara olumlu yönde yansıdığı, söz konusu olumsuzluklardan— olan şirket yetkililerinin, eski faturalardaki bu haksız ve mesnetsiz bedellerin mahsubu veya faturaların iptalinin istendiği, davacının durumun değerlendirileceğini bildirmesine rağmen gerekli düzeltmelerin yapılmadığı, davacı tarafça başlatılan takibe yargılamaya muhtaç olması gözetilerek itiraz edildiği, gerekli değerlendirmenin — sürecinde de yapılamadığı, davacı tarafın haksız taleplerinde ısrar ederek işbu davayı açtığı, alacak konusu hizmet bedelinin ve içeriğinin tartışmalı olmasından dolayı yapılan itirazın haklı olmakla birlikte, davacı tarafça talep edilen %20 inkâr tazminatının haksız olduğu, bu nedenlerle, davacının haksız ve hukuka aykırı dava ve taleplerinin reddine ile, davanın esastan reddine, icra inkâr tazminatı taleplerinin reddine, davacı aleyhine haksız talepleri nedeniyle kötü niyet tazminatının hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı ile arasında imzalanan ——— aylarına ilişkin fatura bedellerinden ödenmeyen kısmının bulunduğu iddia etmekte, davalı taraf ise ödeme emrine itiraz dilekçesinde herhangi bir borcunun olmadığını savunmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır
İtirazın iptali istemine konu,—- incelenmesinde; —-alacaklısının —- Alacak (İstenen Faiz:%19.2 Yıllık Diğer), — alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından süresinde— dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —ve bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tahkikat aşamasında bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, — bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı şirketin—- dönemlere ait yasal ticari defterlerinin/e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin/e-berat onaylarının yapıldığı tespit edildiği, davalı şirket vekiline, ticari defter incelemesine ilişkin belgelerin gönderilmesine veya davalı şirket merkezinde ticari defterlerin yerinde inceleme yapılmasına — sonrasında hatırlatma —-gönderilmiş olup, davalı vekilince telefon görüşmesi yolu ile davalı şirketin — ve belgelerinin bu süreçte hazırlanamadığının iletildiği, davalı şirketin ticari defterleri bilirkişi heyetinden kaynaklanmayan sebeplerle incelenemediği, davacı —-davalı şirketten takip tarihi itibariyle —- olmak üzere toplam — yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin beyan dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin beyanda bulunulduğu, davalı vekili tarafından ise rapora ilişkin itiraz dilekçesinde ek rapor alınmasını talep ettiği görülmüş olup, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, raporun uyuşmazlığın çözümü için elverişli olması ve bu doğrultuda ek yahut yeni bir inceleme yapılmasına yer ve gerek olmadığı anlaşılmakla ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizin denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne — değerlendirildiğinde, öncelikle toplanan tüm deliller itibariyle taraflar arasında —- ticari ilişki bulunduğu hususu sabit olup nitekim davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde de sözleşme ilişkisi bulunmadığına yönelik bir itirazı olmadığı gibi dosyaya uyap üzerinden — tarihinde sunulan beyan dilekçesinde de (Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesi adı altında sunulmuş ise de süresinde sunulmadığından esas hakkında beyan dilekçesi olarak değerlendirmeye alınmıştır) davacı kurumun davalı şirkete —- hizmeti verdiği hususu kabul edilmiştir. Yine dosyaya eklenen belgelerden tarafların Elektrik Piyasası mevzuatı kapsamında serbest tüketici olarak —- satış sözleşmesi imzaladığı, ilk sözleşme tarihi — olmasına rağmen taraflar arasında ardı sıra sözleşmelerin borç sebebi ile feshi ile davamıza konu olan fatura dönemi kapsayan —- sözleşmenin imzalandığı sabittir. Davaya konu faturaların davacı kurumun usulüne uygun tutulan ve kendi lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde kayıt altına alındığı mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup yine teknik bilirkişi tarafından davalıya—– üzerinde yapılan incelemede de —– miktarlarının uyuşmazlık konusu aylar ila geçmiş yıl arasında uyumlu olduğu dolayısıyla tüketim miktarlarının tesisin niteliği itibariyle, aylar arasındaki ve yıllık tüketim miktarları arasındaki benzerlik nedeniyle bu yönde herhangi bir hata bulunmadığı,—- herhangi bir aykırılık olmadığı, faturalandırma işleminin —- birim fiyatı üzerinden %5,32 indirimli fiyat doğrultusunda mevzuata uygun olarak gerçekleştirdiği, dosyada yer alan sözleşmedeki ———-adresinin uyuştuğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından bilirkişi raporu alınmasından sonra sunulan itiraz dilekçesinde —-tarihli sözleşmenin dosyada bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ve davacı vekili tarafından da kurum içinde sözleşmeye ulaşılmadığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de az yukarıda açıklandığı üzere sözleşme ilişkisinin olduğu yine faturaların mevzuata uygun olarak düzenlendiği hususu sabittir. Kaldı ki davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde de faturaların tahakkuk şekline ilişkin bir itirazda bulunulmamıştır. Ayrıca niteliği itibariyle ticari dava olan iş bu davada ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafından gerekli ihtarlara rağmen inceleme gün ve saatinde —— ibraz edilmemiş, bu yönde ek süre verilmesi talebinde bulunulmuş ancak bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihe kadar da —–alep edilmesine rağmen incelemeye sunulmamıştır—- sayılı kararında da vurguladığı üzere davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da açıktır. Açıklanan gerekçeler ile davacı kurumun davalı şirketten takip tarihi itibariyle——– asıl alacağı, 2020 yılı Mart ayı faturasından kaynaklı bakiye — olmak üzere toplam 17.182,71-TL asıl alacağı bulunduğu, her iki fatura bedeli yönünden yapılan hesaplama neticesinde toplam 1.971,31-TL gecikme zammı ile bu tutar üzerinden hesaplanan — tutarının (%18) —–olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulü ile davalının— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin 17.182,71-TL asıl alacak, 1.971,31-TL gecikme zammı, —– olmak üzere toplam — alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen asıl alacağın faturaya dayalı likit alacak olduğu ve itirazın haksız olduğu göz önüne alınarak hükmedilen— asıl alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin —- asıl alacak, 1.971,31-TL işlemiş faiz, —alacak ve yalnızca 17.182,71-TL asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Hükmedilen 17.182,71-TL asıl alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.332,66-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 333,72‬-TL harcın mahsubu ile bakiye — davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 333,72‬‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan — müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.