Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/104 E. 2022/540 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/104 Esas
KARAR NO: 2022/540
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/02/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde — davacı —- plakalı aracı ile —-önündeki trafik ışıklarında beklerken — sevk ve idaresindeki——– plakalı aracın arkadan çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın oluşumuna ilişkin trafik kazası tespit tutanağına göre;—– önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar” kuralını ihlal etmekle tam kusurlu (%100) olduğu,— araç sürücüsü müvekkilim —- kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını, meydana gelen kaza neticesinde davacının aracı değer kaybına uğradığını, davacının —– Yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile uyuşmazlık konusu aracını sattığını, ilgili sözleşmedeki satış bedeli satım konusu aracın emsallerine oranla düşük olduğunu ,bunun sebebi —- kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı olduğunu, bu doğrultuda davacının zararını karşılamak için yapılan incelemede—-aracın davalı sigorta şirketinin —–trafik sigortası olduğu görüldüğünü, davalı sigorta şirketine değer kaybına ilişkin oluşan zararımızın giderilmesi için başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi, davacının aracının —- üzerinde olduğu için değer kaybı tespit edilemediğini belirterek talebimizi reddettiğini, davalı tarafın —- üzeri araçların değer kaybetmeyeceği yönündeki beyanının kabulü tazminat hukuku açısından mümkün olmadığını, yukarıda izah edildiği şekilde meydana gelen kaza sonucunda davacının aracında oluşan değer kaybı karşılanmadığından davalıdan talep etme zorunluluğu doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, yapılacak olan bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan araçtaki değer kaybının, davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi istemiyle mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğunu, öncelikle bilirkişi marifetiyle araç değer kaybı miktarının belirlenmesine, dava bedelinin belirlenmesi üzerine yapılacak artırım ile birlikte davanın kabulüne, alacağımıza avans faizi işletilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın — plakalı aracın davalı şirket nezdinde ——– olduğundan bahisle maluliyet tazminatı talep ettiğini, davacının değer kaybına ilişkin talepleri hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zarar gören aracın ——- yüksek olması nedeniyle, dava konusu kaza sebebiyle değer kaybı zararı bulunmamaktadır. işbu nedenle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından davadan önce davacı şirkete maddi tazminat sebebiyle başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru ile davalı şirket nezdinde —- numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, yapılan incelemeler neticesinde, değer kaybı talebinde bulunan araç ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu, aracın kilometresinin —olduğu tespit edildiğini, davacının aracının—–yüksek olduğundan, değer kaybı tazminatının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığını, bu nedenle aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı oluşmadığından, davacının taleplerinden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, işbu nedenle, davalı şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddinin gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte davacı şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekli olduğunu, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, aleyhlerine haksız olarak açıldığı iddia edilen davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında davacıya ait — plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde — plakalı aracın —–tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı ait araçta oluşan hasar nedeniyle, davacının değer kaybı bedelini davalıdan talep koşullarının bulunup bulunmadığı, faizin nevi ve temerrüt tarihi hususlarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın rapor alınabilmesi amacıyla kusur bilirkişisine tevdi edildiği, kusur hasar değer tespit uzmanı tarafından —- tarihli raporda özetle; — tarihinde meydana gelen olayda; kusur yönünden davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- % 100 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu araç sürücüsü —- kusursuz olduğunu,— tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, sürücü beyanları ile olay yeri hasar fotoğraflarının, dava konusu — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğunu, dava konusu —- araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının serbest piyasa koşullarında —olabileceğini ——- bildiren rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulduğu dosyanın ek rapor alınması amacıyla aynı bilirkişiye tevdi edildiği ayrıca celse arasında davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinin gönderildiği, dilekçenin davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
—–Tarihli ek raporda özetle; kök rapor tanzimi sırasında dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacı tarafça sunulan belgeler, sigorta eksperinin tespitleri ve davalı tarafça sunulmuş belgeler kapsamında dava konusu aracın km değerinin —— olarak anlaşılamadığı, dosya kapsamındaki geçmiş hasar kayıtlarındaki kur değerleri dikkate alınarak —belirtilen — değerinin kaza tarihinde — civarında olabileceği hesaplanmış ise de örnek alınan ilanda ilan tarihindeki ——— değerinin dahada düşük olduğunun anlaşılacağını, davacı tarafça sunulan —– olduğunun anlaşıldığı, aracın geçmiş hasar kayıtları, marka ve modeli dikkate alındığında, bu —– değerine göre örnek alınan ilandaki —değerinin kabul edilebilr makul değer olduğunu—- kayıtlarındaki —– değerleri dikkate alınarak —- değeri kök rapor tarihinde—- ise de kök rapora dayanak olarak alınan—— tarihli ilanda aracın —-olduğu ,örnek alınan ilandaki aracın— dikkate alındığında, davacı tarafından —değeri ve araçta daha fazla değer kaybı oluştuğuna dair itirazın somut dayanağının bulunmadığını, davacı vekili —– değerine itirazında—— tarihindeki muayenesinde —olduğunun belirtildiğinin kabulü halinde bile rapor tarihi itibarıyla yapılan hesaplamada — olup, aracın marka modeli kullanılmışlık düzeyi, dava dışı ——– kabul edilmeyen yüksek miktarlı —hasarını içeren —— geçmiş hasar kaydının bulunduğu hususu da dikkate alındığında ,serbest piyasa koşullarına göre kök rapordaki değer kaybı ile ilgili tespit ve değerlendirmelerinin somut dayanakları ile desteklendiği ve denetime elverişli olduğu sonucunu bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, mahkememizce alınan hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu — tarihli trafik kazasının davalı sigorta şirketi nezdinde —-plakalı araç sürücüsü dava dışı —- sevk ve idaresindeki —— plakalı araca arkadan çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazası olduğu, taraflarca imzalanan çekişmesiz trafik kazası tespit tutanağı, sürücülerin kendi beyanları ve dosyadaki kaza mahalli fotoğrafları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde —-plakalı sayılı araç sürücüsü dava dışı —– arkadan çarpma ve araçların hızlarını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma kurallarını ihlal ettiği, davacıya ait araca çarpmasında % 100 oranda asli olarak kusurlu olduğu, diğer sürücü —–ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bilirkişi tespitinde yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından tespite itibar edilmiştir. Davacının değer kaybı talebinin değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zararın Türk Borçlar Kanunu hükümlerince ve —- çerçevesinde belirlenmesi —- Kararı da göz önüne alındığında hesaplamanın —–hesaplama yöntemine göre yapılmaması ve aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları göz önüne alınarak aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki farkın belirlenmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından değer kaybının — olarak belirlenmekle birlikte davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile — talep ettiğinden davalı sigorta şirketi tarafından — sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet trafik sigorta poliçesini düzenlemiş olup, trafik kazası poliçenin geçerlilik tarihi içinde meydana geldiğinden sigorta şirketi değer kaybı bedelinden sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
—- değer kaybına ilişin maddi tazminatın davalı —yönünden —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan başlangıçta alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile eksik 21,40-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,65-TL başvurma harcı, 65,50-TL tebligat ve müzekkere gideri,13-TL tamamlama harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 933,15‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 800,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti —–1.320,00 TL’sinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2022