Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/77 E. 2021/1111 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/77 Esas
KARAR NO : 2021/1111

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03.03.2020-25.11.2020
KARAR TARİHİ : 23.11.2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araçta yalcu olarak bulunan dvaacının 24.03.2018 günü meydana gelen trafik kazasında yaralandığını; kazaya neden olan aracın—- Poliçesi bulunduğunu; sakatlık halinde poliçe teminatının 175.00,00 TL olduğunu; davalı tarafa başvuru yapıldığını; eksik ödeme yaptığından bahisle, şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın 25.03.2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; —- meydana gelen sürücü — tarafından kullanılan ve dava dışı —– plakalı aracın kaza yapması sonucu müvekkili — ağır şekilde yaralandığını, kendisinin maddi ve manevi açıdan mağdur olduğunu, müvekkili araçta yolcu konumunda olduğundan dolayı herhangi bir mütefarik kusuru bulunmadığını, ancak dosyanın kusur açısından bilirkişiye tevdii ile akabinde kusur oranında aktüerya uzmanından tazminat hesabı yapılmasını talep ettiklerini beyan etmiş, —-Poliçesi alacağından müvekkili —- maddi tazminatın —– alacağı tazminatı, kişi başı tazminatı), ihtarnamenin tebliğ tarihinin —- tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı şirkete sunulan belgeler incelemeye alınmış ve —– Genel Şartları uyarınca davacının %6 oranında sürekli olarak malul kaldığının belirlendiği, bu kapsamda davacıya 10.500,00-TL ödeme yapıldığını, davacının zararı karşılandığından huzurdaki davanın reddini, mahkemeniz aksi kanaatte ise davacının maluliyet oranının — şartlara göre değil, dava konusu —Genel Şartları uyarınca belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdiini talep ettiklerini, kazaya karışan —- aracın, davalı —- ile sigortalı olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen poliçenin meblağ sigortası olduğu, sorumluluk sigortası olmadığı, mağdurun tedavisi bitip, sürekli sakatlığa uğradığı sabit olduğu takdirde belirlenen oranın teminat limitine oranlanması ile ödendiğ— kapsamında; Sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecekleri, tazminata yol açan olay, sigortalı veya hak sahibi tarafından öğrenildiği tarihten itibaren otuz iş günü içinde, olay yurt dışında meydana gelmişse altmış iş günü içinde, sigorta ettiren tarafından ise en kısa sürede sigortacıya bildirileceği, hak —- gerçekleştiğini öğrendikleri tarihten itibaren, belirtilen bu süreler içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecbur oldukları, bildirimlerde kazanın yerinin, tarihinin ve sebeplerinin bildirilmesi ve ayrıca yapılan tedaviye ilişkin ilgili —- alınan bir rapor ile ödenmesi gereken tazminatın tespiti ile ilgili olarak sigortacının isteyeceği diğer gerekli belgelerin sigortacıya gönderilmesinin zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Birleşen davada davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde —-olduğunu, davacı tarafından belirtilen Yargıtay kararları —– kaynaklanan ancak zorunlu tanzim edilen sorumluluk poliçelerine ilişkin olan uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağına ilişkin kararlar olduğunu, bu sebeple davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava, —– kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davacı tarafından 24.03.2018 tarihinde gerçekleşen kazaya istinaden 25.11.2020 tarihinde sayın mahkemede huzurdaki dava ikame edildiğini, işbu sebeple 2 yıllık zamanaşımı süresi dolması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacının meslekte kazanma gücü kaybı yönetmeliğine veya özürlü sağlık yönetmeliğine göre belirlenecek maluliyet oranını içerir rapor ile maluliyet hesabı yapılması—- yönünden bozma sebebi olduğunu, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için– sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan—-Genel Şartlarına göre maluliyet durumunun belirleneceği rapor alınmasını talep ettiklerini, bu nedenle maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınması, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, sigorta kapsamına giren bir kaza sonucu oluşan daimi maluliyet nedeniyle sigortacının tazminat sorumluluğunun doğması için —- 8/B maddesindeki cetvelde belirtilen oranlarda bir maluliyet doğması gerektiğini, cetvelde yer almayan bir maluliyet ya da yine cetvelde belirlenen oranda olmayan maluliyet halinde ise, sigortacının zarardan sorumlu tutulması mümkün olmadığını beyan etmiş, davanın zamanaşımı ve eksik evrak ile sigorta şirketine başvuru yapılması sebebiyle usulden reddine, usule ilişkin itirazların kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazların dikkate alınarak esastan reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava hukuki niteliği itibariyle, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı — 24.03.2018 tarihli trafik kazası nedeniyle, asıl davada kazaya karışan —- plakalı aracın—- Şirketinden; birleşen davada ise anılan aracın —– poliçesini düzenleyen —, anılan poliçeler kapsamında tazminat talebinde bulunulmuştur.
Asıl ve birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketleri nezdinde düzenlenen hasar dosyalerı,—-kayıtları, araca— esas sayılı ceza dosyası mahkememiz dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle — tarafından bir ödeme yapılmadığı gelen müzekkere cevapları neticesinde anlaşılmıştır.
Hasar dosyalarının incelenmesinde, asıl davaya konu davalı—–tarafından düzenlenen —- poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, anılan davalı— tarafından davacıya dava tarihinden önce —ödeme yapıldığı, sigortalısının dava dışı —- olduğu, kaza anındaki sürücünün dava dışı —– olduğu, kullanım şeklinin — olduğu; birleşen davaya konu davalı —- Şirketi tarafından düzenlenen kasko sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, anılan davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının dava dışı —-olduğu, kaza anındaki sürücünün dava dışı —- olduğu, kullanım şeklinin——- olduğu, davacının araç içerisinde yolcu konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —–sayılı soruşturma dosyası ile —— esas sayılı ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, dosyada— tarihli kusur durumuna ilişkin raporun bulunduğu, raporda sürücü—–asli kusurlu olduğunun belirtildiği, ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde sanık sürücü hakkında taksirle yaralama ve ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına 03.09.2019 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra—- tarihli rapor alınmış, alınan raporda omuz hareketlerinin tamamen kaybı maddesinde belirtilen % 20 oranına göre, davacıda sol omuz eklem hareket açıklığı değerinde toplam % 10 kayıp olduğundan % 2 maluliyet oranı olduğu ve“İlgili yönetmelikte arıza tablosunda bulunmayan maluliyetlerin oranı tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur” diye belirtildiğinden; —– meydana gelen—– sonucu; boyun eklem hareketleri değerlendirildiğinde % 12 maluliyet oranı olduğu,—- formülü uygulandığında % 13.8 maluliyet oranına sahip olduğu belirlenmiştir. Akabinde dosya asıl ve birleşen dava yönünden hesaplama yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından 20.08.2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” Asıl dava yönünden—- plakalı araca —- sayıyla, — düzenlendiği; —-sürekli sakatlık teminatının 175.000,00 TL olduğu ve kaza tarihinde de aynı limitin cari olduğu; zarar sigortası olmayıp meblağ sigortası olduğu dolasıyla kusur ve gelir durumunun önemi olmadığı, ——- genel şartları uyarınca değerlendirme yapıldığında davacının isteyebileceği tutarın toplam 24.500-TL olduğu, davalı tarafından 10.500-TL ödeme yapıldığı ve zarar sigortası olmadığından güncellenmesine gerek bulunmadığı ve ödemenin mahsubu ile davacının bakiye 14.000-TL talep edebileceği; birleşen dava yönünden ise kasko poliçesi içinde yolcu yönünden sürekli sakatlık teminatının 5.000,00 Euro olduğu, rizikonun gerçekleştiği gün olan 24.03.2018 günü tatil günü olmakla bir gün öncesine ait Euro satış kurunun ——- asıl davada tespit edilen oranların birleşen dava yönünden de geçerli olduğu ve neticede birleşen davada davacının 3.425,87-TL talep edebileceği, zamanaşımı defi yönünde taktirin mahkemede olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu asıl ve birleşen davada taraf vekillerine tebliğ edilmiş, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından ——– tarihli ıslah dilekçesi sunularak, asıl dava yönünden 100-TL olan taleplerini 13.900-TL daha arttırarak 14.000-TL üzerinden ve 25.03.2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi ile davalıdan tahsilini; birleşen dava yönünden 100-TL olan taleplerini 3.325,87-TL daha arttırarak 3.425,87-TL üzerinden ve 25.03.2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi ile davalıdan tahsilini beyan ve talep etmiş, birleşen dosyada davalı vekili tarafından rapora ilişkin itiraz dilekçesi sunularak davanın zaman aşımından reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının yolcu olarak içinde bulunduğu —- otobüsün —- tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, asıl dava yönünden yapılan incelemede; davacının ——— düzenleyen sigorta şirketine yöneltmiş olduğu, bu poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun zarar değil meblağ sigortasından kaynaklanıyor olması, yine yapılacak hesaplama yönünden kusur ve gelir durumunun öneminin bulunmaması ve —– Genel Şartları uyarınca maluliyet durumunun belirlenmesi ve hesaplama yapılması gerektiğinden ve bilirkişi tarafından da anılan kıstaslar uyarınca hesaplama yapıladığından düzenlenen 20.08.2021 tarihli raporun bu doğrultuda mahkememiz denetimine ve hükme elverişli olduğu, netice itibariyle davacının davalı —- ödenen bedelin mahsubu neticesinde 14.000-TL alacağı talep edebileceği , davalı tarafından daha önceden 25.03.2019 tarihinde kısmi ödeme yapıldığından temerrüt tarihinin kısmi ödeme tarihi olduğu, poliçe kapsamında sigortalı aracın —- olduğu göz önüne alınarak davacının avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla, asıl davanın kabulü ile 14.000-TL’nin 25.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı —— alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise davalı vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulmuş olup mahkememizce öncelikle bu hususta inceleme yapılmıştır. Birleşen davada davacı —– içerisinde yer ——- kapsamında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak geçirdiği kaza—– teminatını talep etmiştir. Kasko —-sigorta ettirenin kendisine gelen zararların yanı sıra), zarar vermesi olası üçüncü kişilerin de başvurabileceği ‘—- —– gibi sigorta türlerine yer verilebilmektedir. ——– türlerinden olan ve sigorta yaptıran kişilerin kendilerini, sürücüyü ve belli bir sayıda araçta taşınan kişileri koruyan—- trafik kazalarının da yer aldığı her türlü can zararlarını karşılayan bir sigorta sözleşmesidir.—- bütün özel sigortalarda zamanaşımı süresi 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1420.maddesine göre genel olarak bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlemesi ———- Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. Yine yasanın 1482.maddesine göre, ” Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi mevcuttur. Yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde, davaya konu kazanın 24.03.2018 tarihinde meydana geldiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1446. maddesi gereğince, davacı zarar görenin sigorta şirketine derhal kazayı ihbar etme mecburiyetinin bulunduğu, can sigortalarından olan—- anılan yasanın 1427. maddesi gereğince de alacağın (tazminatın) ihbardan itibaren 15 gün içerisinde muaccel hale geleceği, yasanın 1420. ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesi gereğince, tazminatın 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı, alacağın muaccel olduğu tarih olan 24.03.2018 kaza tarihi + 1 haftalık makul ve derhal başvuru süresisi sonu —– 15 günlük muaccel süre sonunda 18.04.2018 tarihinden itibaren arabulucuya başvuru tarihi olan 08.10.2020 ve dava tarihi 25.11.2020 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, ceza zamanaşımının uygulanması gerektiğine dair bir hüküm ya da atfın Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında ve kanuni düzenlemede yer almadığı, bu sebeple uzamış ceza zamanaşımının olayda uygulanmamasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı definin yerinde olduğu anlaşılmış ve açıklanan gerekçeler ile birleşen davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Nitekim —- Dairesinin —–Karar sayılı kararlarında da aynı hususlar belirtilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın kabulü ile, 14.000-TL’nin 25/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte daval—- alınarak davacıya verilmesine
2-Karar harcı 956,34-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 47,47-TL harcın toplamı 101,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 854,47-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 101,87-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– — esaslara göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 179,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.034,15-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın zamanaşımı sebebi ile reddine
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 11,35-TL harcın toplamı 65,75-TL harcın mahsubu ile artan 6,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— deki esaslara göre belirlenen 3.425,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; asıl ve birleşen dosyada davalı tarafların yokluklarında, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.