Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/74 E. 2020/438 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/74 Esas
KARAR NO: 2020/438
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/03/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– kullanmış olduğu —— plakalı —- çarparak —- yaralanmasına sebep olduğu, Kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere davalı ——- kazada—– kusurlu olduğu, —- yasak olduğu yerde ——– yaparak, karşı şeritte istikametinde düz giden davacıya çarparak kaza yapmasına ve yaralanmasına sebep olduğu, davacı, kaza anında güvenliği için gerekli olan tüm koruyucu ekipmanlarını kullanmış olup, kazada kaskı ve koruyucu kıyafetleri parçalanmış ve kaza bir nebze bu sebeple ölümle sonuçlandığı, bu sebeple davacının müterafik kusuru olmadığı, trafik kazasında beden gücü kaybına uğrayan davacıya, davalı———- şirketinin yetersiz ödemesine ilişkin ibranamenin 2918 sayılı KTK’nun 111/2. Maddesi uyarınca iptali, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı yasanın 107/2. Maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik ——daimi maluliyet tazminatını ve kaza sebebiyle —— göremezlik raporlu olduğu günlerde hesaba katılarak çıkacak tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı ——– tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza nedeniyle açılan ilgili hasar dosyasında yapılan incelemeler neticesinde, davacı tarafa ——- tarihinde ——–ödendiği, söz konusu ödeme nedeniyle davalı şirket nezdinde başkaca bir sorumluluk kalmadığından davanın reddi gerektiği, davalı şirket tarafından sorumlu olunan miktar ödenmiş olup, poliçe teminatı dâhilinde başkaca hiçbir sorumluluğumuz bulunmadığı, işbu sebeple talep edilen tazminat haksız olmakla, reddi gerektiği, tedavi giderleri açısından 6111 sayılı Kanun’un 59. Maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğu sona ermiş olup, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların ——– karşılanacağı hükme bağlandığı, dava konusu kazada davacı tam kusurlu olup, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından söz konusu davanın reddi gerektiği, kabul manasında olmamak üzere, davacının yaralanma şekli doğrultusunda koruyucu tertibat kullanmadığı sabit olduğundan, hesaplanan tazminat tutarından davacının müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılması gerektiği, açıklanan bu sebeplerle, tazminattan %20’den az olmamakla birlikte hatır taşıması ile yine %20’den az olmayacak müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı meydana gelen yaralanmaya bağlı tazminat istemine ilişkindir.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakla; ——- günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Mahkememizce açılan davanın —— tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin ekinde arabulucuk tutanağının aslına rastlanmadığı, davacı vekili tarafından ——— tarihli arabuluculuk tutanağı dava açıldıktan sonra sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulduğu, incelenmesinde arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin ——- tarihi olduğu, arabuluculuk son tutanağının —–tarihinde düzenlendiği, huzurdaki davanın ise arabuluculuk başvuru tarihinden ve son tutanağın düzenlendiği tarihten önce —— tarihinde açıldığı, bu hususun tamamlanabilir dava şartı da olamayacağı anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, 6102 sayılı yasanın 5/A. Maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan önce açıldığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın 6102 Sayılı Yasanın 5/a maddesi uyarınca Arabuluculuğa başvurulmadan açıldığı anlaşılmakla, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE;
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde————Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2020