Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/694 E. 2022/423 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/694 Esas
KARAR NO : 2022/423

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı-borçlu şirketten —-faiziyle birlikte tahsili için —-numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu vekilinin 02.01.2020 tarihinde yetki ve borca itiraz üzerine, dosya yetkili icra dairesine gönderilerek, — numarası ile takibe devam edildiğini, ödeme emri davalı borçlu vekiline tebliğ edildiğini, ancak 28.01.2020 tarihinde, borca itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu, davacı tarafından —- başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, davacı şirket ile davalı şirket davalının yapımını üstlenmiş olduğu ——- davacı ——- yapılması hususunda,—-, davacı şirket belirilen ——- istenen —— teslim ettiğini, akabinde —– kısım bakım ve onarım işlerini de yaptığını, davacı—– sonra yaptığı—— tarihli —- tutarlı —-faturaları düzenleyip davalı borçlu şirkete teslim ettiğini, davalı borçlu şirket davacıya şirketin yaptığı imalatlara ve düzenlediği faturalara hiçbir itirazda bulunmadığı gibi düzenlenen faturaları büyük ihtimalle kayıtlarını da işlediğini, davalı borçlu şirketin davacı şirketin —düzenlediği faturalara hiçbir itirazda bulunmadığı gibi düzenlenen faturaları büyük ihtimalle kayıtlarına da işlediğini, davalı —–bu imalatlara ilişkin borçların büyük kısmını ödediğini—— borcunu ödemediğini, davalının ödeme yapmaması üzerine yapılan itirazda borçlarının olmadığı şeklinde — sarf ettiğini , davalının faturalara ilişkin bir itirazda bulunmadığını, borca itirazına ilişkin haklı bir gerekçe göstermediğini, davalının haksız itirazı nedeniyle duran icra takibine devam edebilmek için davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, sadece 23.287,03 TL asıl alacak yönünden itirazın iptalini ve takibin devamını ve asgari % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davalıya ürün sunduğunu iş bu sebeple alacaklı olduğunu, alacağının tahsili için——-ile takibe geçtiğini, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ederek huzurdaki itirazın iptali davasını ikame ettiğini, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının alacak iddiası hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu hususta mal veya hizmet satışının tam olarak gerçekleşmiş olduğunun ve davacı tarafından mal veya hizmetin tam olarak teslim edilmiş olduğunun ispat yükü davacı tarafta bulunmadığını, ayrıca davacının icra inkar tazminatı talebi de yerinde olmadığını, davanın konusunu oluşturan alacak iddiası yargılamayı gerektirmekte olduğunu, bu sebeple icra – inkar tazminatı talep edilmesinin de hukuki dayanağı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle iş bu davanın reddine karar verilmesini, davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilip incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan davaya konu takip bakımından muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali ile icra inkar tazminatı hüküm koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
———dosyasının incelenmesinde; 11/12/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … —– asıl alacak ve 6.811,46- TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 30.098,49-TL olan alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 20/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 28/01/2020 tarihinde borca yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu davanın 29/12/2020 tarihinde —- asıl alacak üzerinden açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın Mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/03/2022 tarihli raporda özetle; Davacı şirket tarafından —- defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından —- Genel Tebliğlerine uygun olduğunu, Davalı şirket tarafından —–ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı,—- olduğunu, tarafların —- yılları ticari defter kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, birbirini doğruladığını, davalı şirketin davacı şirket tarafından adına düzenlenmiş — beyan sınırına giren 4 adet faturayı — beyan ettiği — bedelli faturanın —beyan sınır olan —kalması nedeniyle — ile beyan edilmediği ancak davalı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu, icra takibi nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten 23.287,03 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin takip öncesi işlemiş fa,z yönünden 6.811,46 TL talep edilmiş ise de dava dilekçesinde takibin 23.287,03 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, bu sebepten ötürü takip öncesi işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılmasına gerek olmadığını, itirazın iptali ile ikame edilmiş davanın kabulü ve haklılığına hükmedilmesi halinde, davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında icra dairesinde hesap edilebileceğini bildiren rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davaya konu takip dosyasında davalı borçlu hakkında 23.287,03-TL asıl alacak ve 6.811,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.098,49-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine borçlu olunmadığına ilişkin soyut itirazda bulunduğu, taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve dayanaklara dayanıldığından mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı şirket kayıtlarında davalı şirketin davacı şirket ile olan ticari ilişki kayıtlarında davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan tüm faturaların davalı şirket tarafından ticari defter kayıtlarına işlendiği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten icra takip tarihi itibariyle 23.287,03-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında da takip talebinde belirttiği miktarda alacak olarak işlendiğinin tespit edildiği yine davalı ————–incelendiğinde davacı —– davalı şirkete —- yılında düzenlenen ——– —–beyan edildiği, davalı tarafından söz konusu faturanın—– beyan edilmiş olmasının fatura ———- malzeme ve hizmeti teslim aldığına karine teşkil ettiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete —- tarihinde düzenlenmiş —- beyan sınırı ——altında olması sebebiyle ———mevcut olmadığının tespit edildiği, davacının davaya konu ettiği faturaların davalı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu ve taraf ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı anlaşılmakla davacının talebinin asıl alacak ve alacak likit ve itiraz haksız görülmekle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, ancak takip öncesi davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosyada herhangi bir belge olmadığından davalının takip ile temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının —– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 23.287,03-TL asıl alacak üzerinden ve takipte belirtilen faiz türünden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davalının asıl alacak tutarının %20 oranında hesaplanan 4.657,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar harcı 1.590,74-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 247,20‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.343,54‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 247,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca — arabuluculuk ücretinin 1.300,92-TL’sinin davalıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 88,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.142,90-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde— belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.