Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2022/313 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/693 Esas
KARAR NO: 2022/313
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2020
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—davalı —-tarihlinde —- ödeyip, — -kullanıma başlandığı ilk günlerden bu yana düzenli olarak arıza vererek servise girmekte olduğunu ve hatta çoğu zaman yolda kaldığını, ——kayıtlarında muhtelif tarih aralıklarında serviste kaldıklarını, servise gittiği hususlar sadece günlük kullanıma bağlı kalmayıp yaşları ve ergonomik kullanımları gereği ayıplı olmayan bir araçta; ——zaman sağlayamadığını, bunun nedeni —– üzerinde gizli ayıpların olduğunu,— hususi araçlara kıyasla arızalara karşı daha dayanıklı daha —-olması gerekirken müvekkilinin bir çok kez mağdur olduğunu, yaklaşık — olan bu —- yolcu bazında düşünülünce mağduriyetin büyüklüğünün net olarak anlaşılacağını, servise başvuru ve serviste kaldığı zaman aralıklarının uzaması üzerine müvekkilinin —- ile araçların arızalarını, ayıplarını ve üretim hatalarını tespit ettirmiş olduğunu, yapılan tespitte, bazı arızaların hali hazırda tespit edilemediği, bazı arızaların üretimden kaynaklı olduğunu bu ve bunun gibi sebeplerle araçların ayıplı olduğu tespit edildiğini, halen garanti süresi içerisinde bulunan araçların bu kadar fazla arıza vererek servise gitmesinin onarım ile bir çözüm bulunamaması ve araçların birçok parçasında, üretimden kaynaklı ayıp bulunmadı sebebiyle, hakkaniyet gereği seçimlik haklarından TBK 227/4 maddesi gereğince, dava konusu araçların ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı şirketlerle yaptığı görüşmelerde araçların arızalarını dile getirmiş olmasına rağmen herhangi bir geri dönüş alamamış olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde, dava konusu —-birçok yerinde benzer sorunlar yaşadığını, —-alımı için ihale açmış olduğunu, bu marka ve model araçların arızalarının kronik ve fabrikasyon olduğunu, müvekkillerinin araçlarında da radyatör arızası bulunduğunu, müvekkilin ticari amaçla satın aldığı dava konusu araçların yolda ve serviste kaldığı tarihlerde çalıştıramadığını ve bu nedenle müvekkilin kazanç kaybı yaşamış olduğunu, ayrıca müvekkilin —– uyarı ve hat seferlerinin aksatılması sebebiyle de para cezaları kesildiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi kayba uğradığı, davalı şirketlerle —- tarihinde arabuluculuk süreci başlatılmış olup, anlaşma sağlanamaması sebebiyle —– tarihinde son tutanak tutulmuş, arabuluculuk aşamasında anlaşılamaması sebebiyle huzurdaki davayı açma mecburiyeti hasıl olduğunu, bu bakımdan dava açma ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabulünü, —– ayıplı olması sebebiyle ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, araçların kullanılamaması sebebiyle oluşan kazanç kaybına ve kesilen cezalara istinaden her bir araç için —— maddi tazminatın tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini, alacakların temerrüt tarihlerinden başlanarak ticari faiz uygulatılması ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle: davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —– dilekçesinde özetle: davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki itibariyle Alacak (Ticari satımdan kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili celse arasında sunmuş olduğu —– tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiş, dosyada mevcut vekaletnameden davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı—- vekili celse arasında sunmuş olduğu —-tarihli dilekçesi ile, davacı tarafın feragati sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı ——celse arasında sunmuş olduğu —– tarihli dilekçesi ile, davacı tarafın feragati sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş bu hususta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE
2-Davacı tarafından yapılan masrafların uhdesinde bırakılmasına
3-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalılar tarafından vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden, davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
5-Davacı tarafından sarf edilen 21.526,19 TL peşin harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının mahsubu ile, bakiye 21.445,49 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen, yargılama giderlerinden olan 1.360,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
İlişkin olarak, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 13/04/2022