Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/69 E. 2021/1113 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/69 Esas
KARAR NO : 2021/1113

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —— tarihinde yolcu konumunda bulunduğu sürücü —- plakalı araç —— istikametine seyir halindeyken sürücü —- seri nolu aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanarak sakat kaldığını, olayda yolcu olan davacı —-herhangi bir kastı ya da kusurunun bulunmadığı, — 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 57/1/a hükmü gereğince kuralı ihlal ederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olay sebebi ile yaralanıp çok erken yaşta sakat kalan davacı —- geçici iş görememezlik ve sürekli iş görememezlik kaybı zararlarından dolayı maddi kaybı fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL olduğu, davanın belirsiz alacak davası olup bilirkişisi tarafından davacının gerçek zararı tespit edildiğinde davanın ıslah edilip gerçek maddi zararı talep edeceklerini belirterek geçici iş göremezlik kaybı zararından dolayı 500,00 TL maddi tazminatın; sürekli iş göremezlik kaybı zararından dolayı 500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- ödenmesine, hükmolunacak tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiği, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —sevk edilmesini zira müvekkil şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, kaza ile davacının sakatlığı arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın ——- sevk edilerek erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerektiği, davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı ve tedavi gideri yasa değişikliği ile —- sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında —- tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiği, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiği, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğu, temerrüt tarihinin belirtilen esaslara uygun olarak belirlenmesi ve faizin kaza tarihinden itibaren yasal faiz olarak kabul edilmesi gerektiği, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması, ayrıca re’sen tespiti halinde müterafik kusur nedeniyle de indirim yapılması gerektiği, netice itibariyle açılan davanın reddine karar verilmesi, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, yetkili mahkemenin müvekkil şirketin ——- olduğundan müvekkil şirket aleyhine açılan davada —- mahkemeleri olduğu, söz konusu davanın kusurlu araç sürücüsü—- ihbar edilmesi gerektiği, 2918 sayılı ktk 3. maddesinde karayollarında seyreden araçlarla ilgili tanımlamalar yapıldığı, kanunda tanımı yapılan araçlar için — yapılması zorunlu tutulduğu, kazaya neden olan — araç ise– kullanılan yardımcı araç türünde olup, 2918 sayılı ktk nın 3. maddesindeki araç tanımları içerisinde yer almadığı ve dolayısıyla—– türü olan araçların –bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek üzere gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik poliçesi genel şartları a.5. kapsama giren teminat türleri başlıklı maddesinin (b) bendinde açıkça karayolları motorlu araçlar — (trafik) sigortası genel şartları sağlık giderleri teminatı ——-sorumluluğuna dahil edilmiş olup, müvekkil şirket olan — hesabının herhangi bir sorumluluğu kalmadığı yine davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğu, açıklanan nedenlerden ötürü söz konusu davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ——- meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan— aracın—–diye tabir edilen—– yönünden — maddi tazminatın (daimi ve geçici iş göremezlik) tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalılar nezdinde düzenlenen hasar dosyaları, ——plakalı araca ait —–dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —— gelen cevap ile anlaşılmıştır.——– düzenlenen hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle ——- plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin anılan davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının ve kaza anındaki sürücünün dava dışı—–olduğu, aracın niteliğinin hususi otomobil olduğu, davacı —- anılan araçta yolcu konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin——– sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde, kaza tespit tutağında dava dışı sürücü küçük ——- kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak , geçiş hakkı olan araçlara geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ettiği , dava dışı sürücü —- herhangi bir kusur ve kabahatinin olmadığının belirtildiği, davacı —- ile dava dışı küçük —- herhangi bir edim olmaksızın uzlaşma sağlandığı gerekçesi ile ve dava dışı —-tarafından dava dışı—- aleyhine şikayette bulunulmaması sebebi ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 19/10/2020 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” Dava dışı sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan ——- Seri Nolu Tarım Aracı—-ile; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/e, d, Madde 52/a-h, Madde 57/a,b-5 e Madde 73,Madde 84/h ve bağlı Yönetmeliğin Madde 95/e, d, Madde 101/a-b, Madde109/a,b-5,e Madde145, Madde, 157/a-8, açıklanan “kavşaklarda geçiş önceliğine uymama”, Madde 157/b bentlerinde açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda erkenlik arz ettiği için 6/8 oranında % 75 kusurlu olduğu; dava dışı sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan —— plaka sayılı —-; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/d Madde 52/a, b, Madde 64, Madde 72 ve Yönetmeliğin Madde 95/d Madde 101/a, b, Madde 127/d son paragrafı, Madde 144/b | alt maddesi, Madde 157/a son, Madde 157/b bentlerinde açıklanan hükümler gereği trafik kurallarını ihlal ettiği, kazanın oluşumuna katkıda bulunduğu, mevcut olan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; 2/8 oranında %25 kusurlu olduğu” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Olayın oluş şekli göz önüne alındığında ve kaza tespit tutanağı ile alınan bilirkişi raporu arasında da çelişki bulunduğu anlaşılmakla, çelişkinin giderilmesi için dosya —- gönderilmiş, anılan kurum tarafından 23/06/2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” Sürücü—–sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun dışı mahalde seyir halinde iken sağından kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yapıp seyir yönünü kapatan sürücü —– idaresindeki tescilsiz—- çarpıştığı anlaşılmakla meydana gelen kazada olayın oluş şekli ve mevcut mahal şartları birlikte değerlendirildiğinde atfı kabil bir kusuru bulunmadığı; sürücü —- sevk ve idaresindeki ———mahalde seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde kavşak kollarına dair gerekli ve yeterli kontrolü sağlaması, ilk geçiş hakkını solundan bölünmüş yolu takiben düz seyirle kavşağa yaklaşmakta olan otomobile vermesi gerekirken anılan bu hususlara riayet etmeyip solundan kavşağa yaklaşmakta olan otomobile rağmen kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yapıp sürücü —- idaresindeki otomobilin seyir yönünü kapatarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla meydana gelen kazada asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın ——- sıralarında dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki —- sayılı otomobil ile ——- yönüne doğru———- üzerinde seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiği esnada idaresindeki aracın sağ ön yan kısımlarına, istikametine göre sağından kavşağa giriş yapan dava dışı sürücü——- idaresindeki———- kısımlarıyla çarpması neticesinde —– plaka sayılı —– yolcu olarak bulunan davacı yolcu ——- yaralanması ve araçların hasarlanmalarıyla neticelenen trafik kazası olduğu, toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, soruşturma dosyasındaki tüm ifadeler, kaza tespit tutanağı ve ekli olay yeri krokisi birlikte değerlendirildiğinde, olayın 110 km azami hız limiti olan meskun dışı mahalde gerçekleşmiş olması, dava dışı sürücü ——solundan bölünmüş yolu takiben düz seyirle kavşağa yaklaşmakta olan otomobile rağmen kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yapması ve sürücü—- mahal şartlarının üzerinde seyrettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir somut verinin de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, gerek kaza tespit tutanağı gerekse alınan —- belirtildiği üzere dava dışı sürücü—– idaresindeki tescilsiz —— ile meskun dışı mahalde seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde kavşak kollarına dair gerekli ve yeterli kontrolü sağlaması, ilk geçiş hakkını solundan bölünmüş yolu takiben düz seyirle kavşağa yaklaşmakta olan otomobile vermesi gerekirken anılan bu hususlara riayet etmeyip solundan kavşağa yaklaşmakta olan otomobile rağmen kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yapıp dava dışı sürücü —– otomobilin seyir yönünü kapatarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla meydana gelen kazada asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —– ise meydana gelen kazada olayın oluş şekli ve mevcut mahal şartları birlikte değerlendirildiğinde atfı kabil bir kusuru bulunmadığı kanaatine varılmış olup, dosya içerisinde mevcut olan—- bilirkişi raporundaki kusur dağılımına açıklanan gerekçeler ile katılınmamıştır. Hal böyle olunca —– plaka sayılı aracın trafik kazasında bir kusurun bulunmaması dolayısıyla davalı — Şirketinin de herhangi bir sorumluluğunun doğmayacağı sabit olduğundan anılan davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı —- Şirketi yönünden yapılan incelemede ise —- başvurulabilmesi için 5684 sayılı yasanın 14. Maddesi gereğince, bedensel zararların tazmini için, kazaya karışan aracın kaza tarihinde —— sorumluluk sigortanın yapılmamış olması gerekir. —-sorumluluk sigortası ise ancak tescile tabi araçlar için söz konusudur. Kazaya karışan —– diye tabir edilen ve zirai faaliyetlerde kullanılan aracın ise tescile tabi olmayan bir araç olduğu, bu aracın tescile tabi olmaması nedeniyle —– sorumluluk sigortası olmasının da mümkün bulunmadığı kuşkusuzdur. (Nitekim gerek kaza tespit tutanağından gerekse —- gelen yazı cevabından —- aracın —- faaliyetlerinde kullanılan tescil kaydı bulunmayan araç olduğu hususu anlaşılmıştır) Netice itibariyle tescile tabi olmayan ve—- bulunmayan bu tür araçlar ile ilgili güvence hesabına başvurulma imkanı da bulunmamaktadır. —- Karar sayılı ilamında da, “… Aracın —araçlardan olup olmadığı belirlenmeli,—– olmadığının anlaşılmalı halinde davacı tarafın davalı — talep hakkı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken…” şeklinde karar verdiği ; yine ————ilamında ” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 22-c.2 maddesi ve bu kanuna bağlı olarak çıkartılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 29-d.2 maddesi ile getirilen—- zorunluluğunun—– kullanılan iş makinelerine ilişkin olduğu, davacı çocuğun zarara uğramasına neden olduğu ileri sürülen ve davalı —– husumet yöneltilmesine sebep olan aracın ise zirai faaliyetlerde kullanım amacıyla üretilen ——– aracı olduğu, mevcut mevzuat hükümleri gereği tescili konusunda zorunluluk bulunmayan ve tescilsiz olduğu için de —- mecburiyeti olmayan tarım aracının sebep olduğu zarardan davalı —— sorumlu tutulamayacağı dikkate alındığında,” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Açıklanan gerekçeler ile tescile tabi olmayan —– davacıya yönelik vermiş olduğu zarardan davalı ——- sorumlu tutulması mümkün olmadığından açıklanan gerekçeler ile davalı—– yönünden de davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın her iki davalı yönünden ayrı ayrı reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,9 -TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafların yokluklarında, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.