Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/669 E. 2020/925 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/669 Esas
KARAR NO : 2020/925

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu —– sıralarında ——-adresinde yani evinin önünde beklerken davalı … şirketince sigortalanmış olan——— plakalı aracın hızlıca çarptığını, —- bu kaza nedeniyle 22/07/2019 tarihinde vefat ettiğini, —–doğumlu olduğunu, aracı kullanan ve — hayatını kaybetmesine sebep olan araç sürücüsünün ehliyetsiz ve deneyimsiz olduğunu, dava konusu kazasının da bu sebepten meydana geldiğini, araç sürücüsü—–çok yavaş geçmesi gereken yoldan çok hızlı geçmeye çalıştığını ve bu esnada müteveffa —- çarptığını, meydana gelen kazada araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müteveffa —- herhangi bir kusurunun bulunmadığını, araç sürücüsü ile ilgili açılan ceza dosyasında Gaziosmanpaşa —- Asliye Ceza Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası üzerinden karara çıktığını, bu dosyada alınan —– Raporunda araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu dosyada sanığın kusurlu bulunduğunu ve cezalandırıldığını, verilen kararın kesinleştiğini, taraflarınca davalı … şirketine ———— tarihinde başvuru yapıldığını—– dosya numarası üzerinden yapılan görüşmelerde anlaşmanın sağlanamadığını, davalı kurumca en son —- teklif edildiğini, bu rakamın taraflarınca kabul edilmediğini, ayrıca yasal 15 günlük süre içerisinde de herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatına mahsuben şimdilik 32.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesini, destekten yoksun kalma tazminatına mahsuben şimdilik 33.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesini, 6098 sayılı Kanun’un 76.maddesi gereğince her davacı için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezinin —- olduğunundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davalı şirketin belirlenecek olan gerçek zarardan sigortalısının dava konusu olan trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, davacıların müteveffanın kendilerine destek olduğu hususunda ispat yükümlülüğünün bulunduğunu, desteğin gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması ve ayrıca davacının—– herhangi bir rücuya tabi tazminat/ yardım alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, davalı şirketin aizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, temerrütü söz konusu olmayan davalı şirket aleyhine ancak ve ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceği, kazaya karışan araçların özel otomobil olduğundan davalı şirketin avans faizi ödemekle yükümlü olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Dosyanın İstanbul — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- karar sayılı dosyasının yetkisizlik kararı ile— tarihinde mahkememizde tevzi edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakla;— günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın (5) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun (23) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A (2) maddesi ile;
“Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Mahkememizce dosyanın tetkikinde davanın 7155 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 09/03/2020 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin ekinde arabulucuk tutanağına rastlanmadığı, yetkisiz mahkeme tarafından da bu hususun değerlendirilmeden dosyanın yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görülmekle, davacı vekiline bu hususta muhtıra çıkarılmış ve 23.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen 23.12.2020 tarihli dilekçe ile arabulucuya başvurulmadığı, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından kaynaklanan davalarda arabulucuya buşvurunun zorunlu olmadığı, nitekim davalı … şirketi tarafından da bu hususun çok iyi bilindiği ve cevap dilekçesinde bu hususun dile getirilmediği belirtilerek ara karardan rücu talep edilmiş ise de, davanın konusunun para alacağına yönelik destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu, Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası’nın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği ve davanın ticari dava niteliğine haiz olduğu, davanın 7155 Sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açıldığı ve kanunun açık ve emredici hükmü gereği arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu, mahkemenin dava şartı yönünden inceleme yapması için tarafların bu hususta itirazda bulunup bulunmamasının diğer bir deyişle somut dava yönünden sigorta şirketinin cevap dilekçesinde bu hususa ilişkin herhangi bir beyanda bulunması yahut bulunmamasının önem arz etmediği, davacının beyan ve iddialarının yerinde olmadığı, hukuki dayanağının bulunmadığı ve hali hazırda arabulucuya başvurulmadığı ve bu hususun kanunun açık hükmü gereği sonradan tamamlanabilen bir dava şartı da olmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2- Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcından, davacı taraflarca başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.110,04-TL harcın mahsubu ile artan 1.055,64‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli———-esaslara göre belirlenen( madde 7/2) 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.