Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2021/957 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2021/957

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18.12.2020
KARAR TARİHİ : 26.10.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmesi üzerine anılan tarih itibariyle– olarak hukuki ayrışma sağlandığı, abonelik ile ilgili her türlü — girmekte olduğu, davacı kurum ile davalı arasında —- sözleşme akdedilmiş ve davalı —– vade tarihli elektrik faturaları ödenmediği, eski borçlarının da eklenmesi suretiyle—olmak üzere takip başlatılan borç) 940,09 TL toplam alacağın tahsili —- hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu——–olduğundan takip durdurduğu, davacının haklı ve yerinde olan takibine; haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek, engellemek amacıyla kötü niyetle hareket ettiğinin, açıklanan sebeplerle; davanın kabulü ile davalı borçlunun davaya konu —- iptaline, icra takibinin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı adına dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İ.İ.K. 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak tensip oluşturulmuştur.
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf tacir ve uyuşmazlık ticari işletmesini ilgilendirmekle birlikte davalı tarafın … olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı vekili tarafından abonelik sözleşmesinde —- belirtildiği ve bu sebeple görev yerinin Ticaret mahkemeleri olduğu beyan edilmiş ve yalnızca — ibaresi sebebi ile davanın mutlak ticari dava olduğu yönünde farklı görüşler de mevcut ise de —ilamında da açıkça vurgulandığı üzere yalnızca ticarethane ibaresi mutlak ticari dava için yeterli olmayıp, davalının 6102 sayılı yasa kapsamında tacir olup olmadığının ve davalı tarafça çalıştırılan işyerinin ticari işletme kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerektiği esas olduğundan, mahkememizce de bu görüş benimsenmiş olup, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı tartışmasız olmakla birlikte nispi ticari dava kapsamında kalıp kalmadığı hususunda sağlıklı değerlendirmelerin yapılması için davalının bağlı bulunduğu—- alınan 08.01.2021 tarihli müzekkere cevabında davalının — kaydının olmadığı belirtilmiştir.
—-tarihli müzekkere cevabında davalının gerçek kişilere ait ticari işletme kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
—- yılında işi bıraktığı, işletme hesabına göre defter tuttuğu belirtilmiştir.
Gelen müzekkere cevapları incelendiğinde, davalının gerek—- kaydının bulunmaması, gerekse — kayıtlarından — anlaşılması durumunda artık davalının tacir olmadığı ve gelirinin — düzeyinde kaldığı anlaşılmış olmakla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına,
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına,
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.