Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2022/23 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/658 Esas
KARAR NO : 2022/23 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz, davalı ile 24/06/2020 tarihinde—– ilişkin sözleşme imzalandığı aralarında yaptıkları yazılı — hizmet bedelinin kararlaştırıldığı, Müvekkilinin, davalıya—- numaralı fatura bedeli olarak 7.080TL değerinde faturalar düzenlediğini, — yer alan hususlara karine teşkil edilerek, bu hususlara süresi içerisinde itiraz edilmez ise içeriğindeki hususlar faturayı teslim alan tarafça kabul edilmiş sayılacağı, müvekkil işletme tarafından gönderilen hizmet faturalarına da itiraz edilmediği ve fakat faturalar için herhangi bir ödeme de yapılmadığı, yoğun görüşmeler neticesinde davalı—- dekontundan da görüleceği üzere —–bunun üzerine kalan alacağın tahsili için icra takibi açıldığı ve fakat yeni — dolayısı ile— miktarları — takip miktarı — alacak olarak belirtildiği, davalının icra takibine itiraz ettiğini, akabinde taraflar arasındaki ilişkinin ticari niteliği de dikkate alınarak arabulucuğa gidildiği, 02/12/2020 tarihinde düzenlenen — dosya numaralı arabuluculuk tutanağında görüldüğü üzere uzlaşmaya varılamadığı, dava açmanın zorunlu hale geldiği, sözleşme gereği davalının ödemesi gereken 13.880-TL tutarındaki hizmet bedelinin ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ve nihayet yargılama giderleri ile birlikte ödenmesi talep edildiği, izah edilen sebeplerle, müvekkilinin ,davalıdan olan 13.880TL’lik alacağının fatura tarihinden itibaren hesaplanacak olan ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin, davalıya tahmiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturanın bir kısmını ödediğini, bakiye fatura alacağını ödemediğini, bakiye fatura alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—– sayılı dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —– ilgili evraklar celp edilmiş, Davacı — araştırması yapılmış, — tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
24/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı-Davalı şirket tarafından ibraz edilen 2020 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı-davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı-davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacı ve şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalı adına toplam — kısmi ödeme yaptığı, neticesinde dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi 13.880,00.-TL alacaklı olduğu, Davacının davalı adına düzenlenmiş olduğu dava konusu faturaları davalının kabul edip ticari defterlerine işlediği, davalının faturaları, —– vergi dairesine bildirdiği, davalının dava konusu faturalara itiraz etmediği ve iade fatura düzenlemediği neticesinde dava konusu faturalarda yazılı hizmetin alındığını gösterdiği,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, alacak davaları için de geçerlidir. Yani, alacak davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları —— formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacının da kabulünde olan—- davacının bakiye fatura alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların —- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından — bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin hizmeti kabul edip—— anlaşılmaktadır. O halde davalı beyanname vermekle dava konusu faturaya konu hizmet teslim aldığının ve teslim aldığı hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. —– Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dosyaya konu alacağa hak kazandığını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, davalının dava açılmadan önce temerrüte düşürülmediğinden davacı tarafça fatura tarihinden itibaren faiz talep etmesinin mümkün olmadığı ancak davacı dava tarihinden önce dava konusu olan—-fatura yönünden davacının icra takibi yapması sebebiyle davalı takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğünden—- 08/10/2020 tarihinden itibaren davacının ticari faiz talep edebileceği anlaşılmış, davanın kabulüne, —- itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurlmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 948,14 -TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 243,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 705,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 243,02-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 -TL başvuru harcı, 8,50 -TL vekalet harcı, 115,85 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve — tarife hükümleri uyarınca —— davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.