Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2020/192 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2020/192

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …————- plakalı aracın dahil olduğu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kaza —– tarihinde meydana geldiği, sigortalı —— tarafından araçta kaza sonucu oluşan hasara ilişkin —- tarihinde bağımsız sigorta eksperinden rapor alındığı, işbu raporda araçta oluşan hasardan kaynaklı zararın —- olduğu tespit edildiği, ayrıca bu rapor için davacının 354,00.-TL eksper ücreti ödemediği, davalı … şirketi tarafımızca temlik sözleşmesi henüz kendilerine sunulmadığından kendi sigortalısı olan —————- ödeme yaptığı, ancak hem bu ödemenin temlik alacaklısı davacıya yapılmamış olması hem de esasen sigortalı araçta kaza sonucu oluşan hasarın yapılan ödeme tutarından çok daha fazla olması nedeniyle müvekkilim henüz alacağına kavuşamadığı, araçta oluşan hasar miktarını gösteren eksper raporu ve diğer ilgili evraklar ile birlikte hasar onarım bedelinin ve eksper ücretinin karşılanması için 23.10.2019 tarihinde sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulmuş, ancak sigorta şirketi tarafından hiçbir ödeme yapılmadığı, araçta oluşan hasar onarım bedeli doğrudan zarar olup kasko poliçesi kapsamında poliçe limitleri dahilinde ödenmesi gerektiği, arabuluculuk sürecinde de bir sonuç alınamaması üzerine işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, 1.000 TL maddi tazminat ve 354 TL ekspertiz ücretinin yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacıya ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedeli ile ekspertiz ücretinin kasko sigorta poliçesine dayalı olarak tazmini isteminden ibarettir.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —————….sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu sigorta ilişkisinin kasko sigortası olduğunu, aracında oluşan hasar ile birlikte yapmış olduğu masrafı kasko sigorta poliçesini yapan davalıdan talep ettiğini belirtmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
07/11/2013 tarihinde kabul edilip, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkanda Kanunun 3. Maddesinde; “bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekle, 3/1-k maddesinde: Tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler”; 3/1-l maddesinde ise ———sözleşmeleri de “Tüketici İşlemleri” arasında sayılmıştır. 6502 sayılı kanuna göre, davacı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan ——– ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
Kanunun 73/1. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri”nin görevli olduğu belirtilmiş; 83/2. Maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasının ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının dava dışı sigortalı ——– aralarındaki temlik sözleşmesi kapsamında davaya konu kazadan doğacak tüm hak ve alacaklarını temlik aldığı, davacı ile davalı arasında kasko sigortasına dayanan bir ilişki olduğu, davacı temlik alanın dava dışı temlik eden sigortalının gerçek kişi; sigorta edilen aracında hususi nitelikte araç olduğu, bu kapsamda davacı sigortalının tüketici olduğu, uyuşmazlığın temelinde 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ilişkisi bulunduğu, Mahkemelerin görevine ilişkin hususun dava şartı olduğu ve kamu düzenine ilişkin olduğu yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı, 6502 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından davanın görev dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-T.T.K. 4. Maddesi Tüketici Kanunu 3 ve 73. maddeleri ve HMK.114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak davalı taraf ile davacı vekilinin yokluklarında kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.