Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2021/765 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/649 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- —- tarihinde kurulmuş ve faaliyet göstermeye başlamış olduğunu, 06.03.2018 tarihinde diğer—– %30’luk payın devrinin müvekkili …— yapılmış olduğunu, bu tarih itibari ile şirket faaliyetlerinin tek ortaklı olarak sürdürmeye devam etmiş olduğunu, şirketin uzun süredir ekonomik olarak faaliyetlerini sürdürme konusunda zorluk çekmekte olduğunu, borçlarını ödeyemediğini, yaşanmakta olan pandeminin de olumsuz etkileri ile şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin imkansız hale gelmiş olduğunu, şirketin uzunca bir süredir hedeflediği faaliyetlerine devam edememekte, borçlarını ödeyememekte ve kar edememekte olduğunu, TKK’nın 636/3. maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığında, her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebildiğini, belirterek; davanın kabulü ile davalı şirketin feshini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca —- feshi talebidir.
Davalı şirket —– tarihinde diğer ortak pay sahibi———-ait %30 hisseninde davacı devrilmesi sonucu şirketin tek ortağı ve yetkili müdürü davacı …——– sahip olmuş, bahse konu şirketin pandemi nedeniyle hedeflediği faaliyetleri devam edememesi, borçlarını ödeyememesi ve kar elde edememesi gerekçesi ile haklı sebeplerin varlığı maddesi uyarınca TTK’nun 636/3 maddesi gereği mahkemeden şirketin feshini talep etmiştir.
Dosya içerisine —– bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Davacı, davalı şirketin —– olup— şirkete ——yetkisi de kendisinde bulunmaktadır. Şirketin — arasındaki ticari defter kayıtları incelenmiş, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu görülmüştür. Davalı şirketin 31/12/2020 dönem sonu itibariyle —– kayıtları incelenmiş, sermaye ile kanuni—yarısının TTK’nun 376/1 maddesi kapsamında —– olmadığı, sermaye ile kanuni ———-1/3 oranının TTK’nun 376/2 madde kapsamında—– yeterli olmadığı ve şirketin borca batık olduğu tespit edilmiştir.
TTK’nun 636/3 maddesinde “haklı sebeplerin varlığında,—- mahkemeden ———–isteyebilir. Mahkeme, istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” maddesi uyarınca şirket ortaklarından herhangi biri mahkeme aracılığıyla şirketin feshini talep edebileceği belirtilmiştir. “—–her somut olaya göre ayrı olarak irdelenmesi gerekin bir husustur. Haklı sebebe dayanılarak, mahkemeden şirketin feshini talep edebilecek davacının şirket ortağı olması ön koşuldur ve dava boyuncada ortaklık sıfatı devam etmelidir. Husumetin şirkete yöneltildiği bu davada, fesih sebebini meydana getiren kusurlu şirket ortağının bu davaya açmaya hakkı olmadığı yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilmektedir.
Dava konusu olayda, davacı şirketin tek ortağı ——– imzaya yetkisi bulunmaktadır. Şirketin kuruluş amacındaki faaliyetlerine devam edememesi, zarar etmesi ve borca batık olması TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca “Haklı sebep olarak kabul edilebilir ise de davacı, davalı şirketin tek ortağı ve tek pay sahibi olduğundan şirket hakkında kendi —– konusunda karar alma hakkı da kendisinde bulunduğundan TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca bahsedilen şirket ortağı konumunda olmadığından bu dava için mahkemeden haklı nedenle fesih hakkı mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır. TTK’nun 616/1-i bendi uyarınca genel kurulun devredilemez yetkileri arasında şirketin feshin yetkisi de sayılmıştır. Yine TTK’nun 621/1-ı bendinde önemli kararlar olarak sayılan şirketin feshi için genel kurul kararı temsil edilen oyların en az 2/3 ‘nin ve oy hakkı bulunan eser sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde fesih kararı alınabileceği belirtilmiştir. Davacı —- kendinde bulunan — vasfında olup dilerse kendi iradesi ile genel kurul kararı uyarınca şirketin feshi yönünde karar alabileceğinden TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca davacı açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu bakiye 4,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.