Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2022/184 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2022/184

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı tacir ile davalı—- arasında husule gelen ve müvekkil tacirin hizmet/mal veren konumda alacaklı; davalının ise hizmet/mal alan konumda borçlu sıfatı ile dahil olduğu ticari ilişki dahilinde nihai aşamada müvekkil şahsın davalı uhdesinde mevcut— bulunduğu, davalı borçlu tarafından müvekkil tacirin mevcut alacağı tüm talep ve ihtarlara rağmen ödenmeyince borçlu şirket hakkında— numarası ile kayıtlı dosya üzerinden genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, söz konusu icra takibi; davalı/borçlu tarafından yapılan haksız itiraz ile durduğu, davalı-borçlu, itiraz dilekçesi ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, davalı-borçlunun itirazları ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun, yersiz ve mesnetsiz iddialar olup, reddi gerektiği, davalı borçlunun takibe ilişkin itirazları takibi uzatmaya yönelik olup müvekkil tacirin alacağı bilirkişi incelemesi ile sübut bulacağı, davalı/borçlu tarafından borca ve fer’ilerine ilişkin olarak yapılan itirazlar, takibi uzatmaya yönelik olarak yapıldığı, hiçbir somut olgu ve iddia içermeyen yalnızca takibin sürüncemede bırakılmasına yönelik olduğu açık itirazlar, hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalının itirazı haksız ve kötüniyetli olup, alacağımız üzerinden %20’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmekte ve talep edildiği, açıklanan nedenlerle davalı-borçlunun–dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalı-borçlunun nakit alacağımız üzerinden % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve — davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, takibe konu edilen faturada belirtilen malların teslim edilip edilmediği belli olmadığı, davalı şirket ve davacı,—-gönderilen malzemenin kime teslim edildiği veya bu — kullanılıp kullanılmadığı sabit olmadığı, davacı tarafından yalnızca kendisinin her zaman düzenleyebileceği fatura davaya dayanak gösterildiği, oysaki davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi için, faturaya konu malları müvekkil şirkete teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından ayrıca, müvekkil şirketin talep ettiği birtakım malzemeler yanlış olarak getirilmiş bu malların değişimi yapılmadığı, davacı tarafından sunulan faturadaki birçok mal müvekkile teslim edilmemiş, teslim edilenlerden bazıları hatalı mal olup değişimi yapılmadığı, davacı tarafın, dava konusu faturadaki hangi malları müvekkile teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacıya müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeler de davaya ve takibe konu edildiği, davacı tarafından haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, davalı şirket tarafından davacı tarafa 02.04.2019 tarihinde—- gönderildiği, ayrıca — üzere müvekkilin– davacı tarafa ödediği, açıklanan sebeplerle, haksız davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,—-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,– dosyasının incelenmesinde; 10/03/2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş faizin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete 07/07/2020 tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın — alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu ve kurulan bu ilişki kapsamında davacı tarafından takibe konu faturalarda belirtilen malların davalıya teslim edilip edilmediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazmnatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış ve Bilirkişi tarafından 22/06/2021 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen — raporda özetle; davacının—-tuttuğu ve — delil vasfına haiz olmadığı, davalının incelenen —- yılı kanuni ticari defterlerinin kendi adlarına delil vasfına haiz olduğu, davacının davalı adına düzenlediği —davaya konu faturayı kayıtlarına —– olarak gelir kaydetmiş olduğu, davalının davacıya —- bulunduğu, ve söz konusu ödemelerin davacı tarafından teyit edildiği, davacının, davalıya ödeme emri göndererek temerrüde düşürmediği, bu nedenle icra takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, davalının, adına düzenlenen faturaya itiraz ettiğine dönük dosya içerisinde bir belgenin bulunmadığı, davalının, adına düzenlenen fatura muhteviyatı ürünler için ayıp ihbarı yaptığına dair dosya içerisinde bir belgenin bulunmadığı, dosya içerisinde dava dışı— mahsuben davacıya ödeme yaptığına dönük bir belgenin mevcut olmadığı, icra İnkâr tazminatı isteminin — takdirinde bir husus olduğu, davacının —- dava tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğuna dair rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize gönderilen—özetle; davacının İşletme defteri tuttuğu,— defterinin davacı adına delil niteliği bulunmadığı, davalının –adına delil vasfına haiz olduğu, dava dışı şirketin —defterlerinin delil niteliğine haiz olmadığı, —- ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu, dava dışı—- kendi adına davacıya yapılmış olduğunu iddia ettiği 1.000,00- TL tutarında bir ödeme bulunmadığı, dava dışı — tutarında ödeme yapıldığı, görülmekle birlikte söz konusu ödemelerin davacının düzenlemiş olduğu faturalara karşılık yapıldığı, davalının dava dışı şirketin kendi adına davacıya yapıldığını iddia ettiği—ödeme dekontların üzerinde davalı adına yapıldığına dair bir ibare bulunmadığı ve söz konusu ödemelerin davacının düzenlemiş olduğu faturalara karşılık yapıldığının, dava dışı — davacı cari hesabı düzenlenen faturalara karşılık yapılan ödemeler ile kapanmış iken davacıya—- alacak vererek cari hesaplarında davacı şirketi alacaklı hale getirmesinin takdiri Sayın Mahkemenizin olmak üzere maddi bir temelinin bulunmadığı ve izaha muhtaç bir durum olduğu, davacının, davalıya ödeme emri göndererek temerrüde düşürmediği, bu nedenle icra takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz talebi ile icra inkar tazminatı isteminin mahkemenin takdirinde bir husus olduğu, davacının — itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, davacının— talepte bağlılık ilkesi gereği — asıl alacak talebinin yerinde olabileceğine dair kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacının takip talebinde 09/04/2019 tarihli faturaya dayandığı, bu fatura kapsamında davalıdan 26.305,00 TL asıl alacak ve 1.459,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.764,00 TL alacak talebinde bulunduğu, davalının takibe itiraz ettiği, davaya karşı beyanlarında davalı şirketin dava dışı —— işi yaptığını, bu işten kaynaklanan alacağının davacıya ödenmesi hususunda anlaştıklarını ve ödemenin davacı şirkete yapıldığını beyan ettiği, her ne kadar davalı süresinde cevap dilekçesini sunmamış ise de ödeme definin davanın her aşamasında ileri sürülebileceği, bu kapsamda hem taraf hem de dava dışı—dayanakları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin dava dışı——davacıya kendi adına— tutarların—verildiğinin görüldüğü, taraflar arasında, davacının düzenlediği—- ödeme hususunda ihtilaf olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalının, dava dışı—yapmış olduğunu iddia ettiği —- tarihinde düzenlenmiş —–” incelendiğinde, tutanakta “ — kesinti yapılıp– hesabına ekte bulunan– yapılmıştır.– sözlü anlaşma neticesinde — yapılan ödeme ile — tarihli tutanakta ödeme yapıldığı belirtilmekle birlikte — tutanağın düzenlendiği 25.01.2020 tarihinden sonra dava dışı–davacıya yapmış olduğu —, davalı adına yapıldığını belirten bir ibarenin bulunmadığı, ödemelerin davacının düzenlediği faturalara karşılık yapıldığının görüldüğü böylece davacının dava dışı şirket tarafından yapılan ödemenin aralarındaki başka bir ilişkiye istinaden ödediğini ispatladığı anlaşılmış, ayrıca işlemiş faiz yönünden davacının davalıyı takip öncesinde temerrüde düşürmediği değerlendirildiğinden davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 26.305,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz istemin reddine,
2-Hükmedilen 26.305,00-TL asıl alacağın taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.796,89-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 335,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.461,57‬-TL’in davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 335,32-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve — ücreti — davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.254-TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 66-TL nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 47,25-TL tebligat ve müzekkere gideri,——- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.801,65-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre —- davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen — ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..