Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/636 E. 2021/452 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/636 Esas
KARAR NO : 2021/452

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- nedeniyle doğan ve yasal süresi İçerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalannn tahsili amacıyla———icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının hiçbir gerekçe göstermeden borca ve ferdilerine itiraz ettiğini, haksız yapılan itirazın iptaline, alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçeleri ekinde sunmuş oldukları ihtarname ——- müvekkili ———- tebliğe çıkardığını, dolayısıyla müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmadığını ve ardından hemen icra takibine geçtiğini, bunun haricinde müvekkili ——- herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin ciddi anlamda mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davacı şirketin kötü niyetli olduğunu, çünkü bildirim yükümlülüğünün olmadığını iddia ettiğini, buna rağmen bildirim yapmıştır şeklinde beyanda bulunduğunu, eksik adres ile bildirimin nereye yapıldığının, kime teslim edildiğinin belirsiz olduğunu, davacı taraf ile yapmış oldukları —– geçiş ihlali ile alakalı bildirimin kendilerine yapılmadığını, gönderilen tebligatta müvekkili şirketin adresinin yazılmadığını belirttiklerini, bu konuda kusurlu taraf davacı şirket olduğunu, faizsiz olarak ihlal ücretini talep edebileceğini, bu sorumluluğunun —–yükletilmesini talep ettiklerini savunarak; davacı tarafın açmış olduğu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli davaya karşı yüzde 20’den aşağı olmamak üzere lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; davacı tarafından —–davalıya ait aracın ihlalli geçişi nedeni ile doğan ve yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarı ile yasadan kaynaklı cezai şartın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —– takip dosyasının incelenmesinde; 06/08/2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya——havale tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın—– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—— ilgili bankaları bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davalı tarafından verilen kesin süre içinde mahkememize—— hesap numarası bildirilmiş, ilgili ——- müzekkere yazılmış ve mahkememize gönderilen müzekkere cevaplarının tetkiki neticesinde geçiş tarihlerinde davalı aracında yeteri kadar bakiye bulunmadığı anlaşılmıştır. Nitekim taraflar arasında davalı şirketin maliki bulunduğu aracın, davacı şirkete işletme hakkı verilen —— davacı tarafça bildirilen tarihlerde ücretsiz geçiş yaptığı noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.—– Bu husus davacı tarafça dosyaya ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı gibi davalı tarafça da aksi yönde bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davalı taraf davacı tarafın kendisine usulüne uygun bildirim yapmadan icra takibine geçtiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, bu hususun bile davanın reddi için yeterli olduğunu, faizden sorumlu olmadıklarını sadece geçiş ücretinin ödenmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5,6 ve 7 fıkralarında; —– çerçevesinde işletme hakkı verilen veya —- uygulandığı—- ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, ———— giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında cezanın, genel hükümlere göre tahsil edileceği, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağını, ücretsiz geçiş yapan —– bu maddenin — fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın —- bildirileceği hüküm altına alınmıştır. —-tarihinde yürürlüğü giren 7144 Sayılı Yasanın 18. maddesi ile “…geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,—- tarafından — ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmündeki “———-şeklinde değiştirilmiş, nitekim davacı tarafından da somut uyuşmazlıkta dört katı ceza tutarı talep edilmiştir.
Anılan düzenlemede, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini ödeyenlere ceza uygulanmayacaktır. Maddede, davacı işleticinin, ihlali geçişi araç maliklerine bildirme yükümlülüğü yüklenmiş değildir.
Nitekim————– Mahkemesince 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin Anayasa aykırılığı iddiası ile açılan davada,——. İşletme hakkı verilen veya —–uygulandığı —- geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır,—- belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve — önceden öngörülmesi ve —- tarafından tek tek belirlenerek — metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği———– uygulandığı — geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan gerekçeler ile davalı şirkete ait araçların davacı———— gelen tarife——- —- alındığında uyumlu olduğu, yapılan sorgulamada davalı şirketin hesabında yeterli bakiyenin bulunmadığı anlaşılmış olup, ihlalli geçişi nedeniyle düzenlenen tutanak kapsamında——— tutarı olmak üzere olmak üzere toplam 781,25-TL borcu bulunduğu, iş bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın haksız olduğu, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına, hükmedilen alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile
Davalının davaya konu——- dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına
2-Hükmedilen 781,25-TL alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 40,00-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 148,8-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——göre belirlenen 781,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.